MUTLU SONSUZ

4. BÖLÜM

Dilara ile alışveriş çok güzel geçmişti.
Deniz'e de gelmesini söylemiştik yorgun olduğunu okul çıkışı eve gideceğini sölemişti.

Bende Dilara ile gitmeye karar vermiştim. Alışveriş tutkunuyumdur. Beğendiğim bir şeyi almadan içim rahat etmez. Biz kızlar..

Daha çok kıyafete öncelik vermiştim. Kış yaklaşmıştı. Bende yeni güzel kazaklar, pantalonlar aldım. Dilara da benim gibi kış için alışverış yaptı.

Uyandığımda Deniz'in beni aradığını gördüm. Az sonra ararım diyerek duşa girdim. Duştayken de bi kaç kere aradı. Önemli olduğunu anlayıp duştan çıkar çıkmaz aradım. Beni almaya Geliceğini söledi. Tamam diyerek hazırlanmaya başladım.

Geldiğini belli etmek için kornaya bastığında hemen aşağıya inip ayakkabılarımı giydim. Arabaya bindiğimde günaydın dedim. Oda aynı şekilde karşılık verdi. Konuşmaya başladık.

- Nasılsın Nazlı?
- İyiyim Deniz sen?
- Bende iyiyim.
- Önemli bişey mi var?
- Bugün haftasonu olduğu için biraz dolaşmak istedim.
- İyi yapmışsın. Bende bişeyler düşünüyordum.
- Ben sahildeki kafeye gideriz diye düşünmüştüm. Havalar soğudu dışarda üşürüz.

Düşünceli karizmatiğim benim.

- Peki tamam.

Kafeye geldiğimizde içeride kimse yoktu. Deniz'e sordum.

- İçerde niye kimse yok?
- Bilmem biraz erken gelmiş olabiliriz.
- Hee olabilir.

İçeri girdik. Herzaman ki halinden farklıydı. Balonlar ,duvarda süsler, yazılar. Bi dakika orda ne yazıyor?

"İyiki doğdun Nazlı"

Tabi ya bugün benim doğum günüm. Bunu nasıl öğrendi ki diye düşünürken, birden Dilara, Özge birde yeni tanışmış olduğum Kaan, Berk ve Defne çıktılar. O an aklıma Dilara'ya doğum günümün bugün olduğunu söylediğim  geldi

O an gözyaşlarımı serbest bıraktım. Doğum günümü kutlamayı pek istemem. Çünkü babam benim doğum günümde vefat etmişti. Ama sürprizleri seven ben bunlara karşı koyamadım. Hemen gidip Deniz'e sarıldım. Oda bana sarıldı.

Sonra teker teker diğerlerine sarıldım. Sarılma fastı bittikten sonra Özge pastayı getirdi. Mumları üfledikten sonra pastayı servis etmesi için kafedeki bir görevliye verdik. Pastamızı beklerken bana aldıkları hediyeleri verdiler

Deniz güzel bir kol saati, Dilara, çok güzel kokan bir parfüm ve bir kolye, Özge, kış mevsimine uygun bir elbise,
Kaan, çok şirin bir biblo, Berk, okumak için sabırsızlandığım "Aşkın Müziği" adlı kitap ve Defne bayıldığım bir topuklu ayakkabı almış.

" Arkadaşlar ne gerek vardı bunlara teşekkür ederim.

" Bize değil Deniz'e teşekkür et her şeyi o ayarladı."

" Deniz sana ne kadar teşşekkür etsem az , çok saol."

" Ne demek Nazlı iyiki doğdun."

O kadar mutluydum ki bu gün hiç bitmesin istedim. Pastalarımız geldiğinde sohbeti bırakıp pastaya gömüldük.

Pastadan sonra kahve içmeye başladık. O sırada Deniz kalktı ve oradaki görevliye bişey dedi. Ve sonra yanıma geldi, o sırada müzik çalmaya başladı.

Deniz yanıma gelip " bu dansı bana lütfeder misin? " dedi." Tabiki diyerek cevap verdim.

Biz dans etmeye başlarken diğerleri alkışlamaya ve "ooo" demeye başladılar.

Biz dans ederken kaan'da Defne'yi dansa kaldırdı. Halimizden o kadar memnunduk ki şarkı bittiğinde hala dans ediyorduk. Berk'in öksürmesiyle kendimize geldik.