cúig

92 8 10
                                    

-13 Mart 2013-

"Saçmalıyorsun! Konsere onunla görüşmek için gitmiyorum, Nolan." Nasıl Niall ile ondan gizlice buluşacağımı düşünebilirdi ki? Bu saçmalıktan başka bir şey değildi. Hem konsere sadece Niall'ı, hatta One Direction'ı canlı olarak izlemek istediğim için gidiyordum. Sahnedeki enerjilerini, Niall'ın gelişimini gözlerimle görmek istiyordum. Niall'a belli etmemiş olsam da onunla gurur duyuyordum, hayallerini yaşıyordu. Şuanda yaşadığı hayatın sadece bir hayalden ibaret olduğu zamanlardaki sözlerini bile o kadar net hatırlıyordum ki. Onunla gurur duymamak elde değildi.

"Ben saçmalıyorum ha?! Bize yaptıklarını unutuyorsun sanırım!" Diye resmen kükrediğinde ondan uzaklaşmak için geriye doğru birkaç adım atmıştım. Tanrım... O kadar sinirliydi ki. Kendini kontrol edemediğini görebiliyordum ve bu çok anlamsızdı.

Niall'ın bana karşı olan hisleri neredeyse dört yıl öncesinde kalmıştı, üzerinden geçen bu kadar zamandan sonra bana karşı hisleri olamazdı ve bunu Nolan da çok iyi biliyordu. Niall'ın hala bana aşık olma ihtimali... Ne bileyim, imkansızdı işte.

"Yıllar öncesinden bahsettiğini farkındasın, değil mi?"

"Bu, yaptıklarını değiştirmiyor." Tanrım, Niall konusunu gerçekten çok abartıyordu. Bu kadar kafasına takmasına sebep olacak şey neydi, çözemiyordum. Eğer Niall İrlanda'ya iki hafta önceki gelişinde ve bizimle görüşmesinde bir şey yapmış olsaydı, bu tavrının sebebini anlayabilirdim ama görüşmemizde Nolan'a karşı o kadar arkadaş canlısıydı ki... İşte bu yüzden hiçbir şekilde aklım almıyordu.

"O çocukta beni rahatsız eden şeyler var, Caitlin." Dediğinde yüzüme ne demek istediğini anlamadığıma dair bir ifade yerleştirdim.

"Niall'ı yılda bir kere falan görğyorum zaten, hatta sen de yanımızda oluyorsun. Son görüşmemizde sana ne kadar iyi davrandığını unuttun mu yoksa?" Konuşmamdaki yumuşaklığı olabildiğince korumaya çalışıyor, ortamın gerginliğini azaltmayı umarak hareket ediyordum ama o tavrından ödün vermemekte kararlı  gibi duruyordu.

"Onunla görüşmeni istemiyorum!" Sesinin tekrar yükselişi bardağı taşıran son damla olduğunda sakin tavrımı bir kenara fırlatıp ben de bağırmaya başlamıştım. Önüme gelen saçları parmaklarım arasına sıkıştırıp arkaya doğru attım.

"Onunla görüşmeyeceğim zaten! Sadece konsere gidiyorum. Tanrı aşkına, çocuk gibisin!" Kollarımı göğüslerimin altında çaprazlayıp gözlerimi ona diktim. Hiçbir şey söyleyemeyip derin nefesler alarak kendini sakinleştirmeye çalıştığında tek yaptığım gözlerimi devirmek olmuştu. Koltuktaki çantamı ve ceketimi alıp hızla kapıya yöneldiğimde çıkmadan önce son sözlerimi söylemeyi de ihmal etmemiştim.

"Bana ve bu ilişkiye güvenin tam olduğunda gel yanıma Nolan. Çünkü seninle başka hiçbir şekilde ilerleme kaydedemeyeceğiz."

*

Yatakta kaç kere bir sağa bir sola döndüğümü anlamamıştım bile. Gözlerimi sıkıca yummuş, uyumaya çalışıyordum ama uyuma evresine bir adım yaklaşamıyordum bile. Bunun sebebi eve gitmiş olmamdı, buna emindim.  Oranın havası bile beni daha kötü bir hale sokmaya yetmişti. Başımı yastığa iyice gömdükten sonra gözlerimi tavana dikerek seslice nefesimi verdim.

Duvarlar bile sanki üzerime üzerime geliyordu. Buradan çıkmak istiyordum ama tek başıma dolaşmaya çıkarsam kendimi delirtmekten başka bir şey yapmazdım. Yanımda birine ihtiyacım vardı ama bu kişi kim olabilirdi ki? Annem, babam ya da Conall olmamalıydı. Evde onların her saniye çevremde olmasından bıkmıştım zaten. Küçük bir çocukmuşum gibi davranıyorlardı. Nora'yı çağırmam ise doğru olmazdı çünkü onu dertlerimle yeterince rahatsız edip uykusuz kalmasına sebep olmuştum ve yarın erkenden işe gidecekti. Yani... Pek iyi bir tercih sayılmazdı. Aklımdaki tek seçenek Niall'dı. Zaten yeni alınan telefonumda da şuan belirli kişilerin numaraları vardı, eski telefonumu attıktan sonra olduğu gibi bıraktığım için çevremdeki insanların numaralarını alma şansım olmamıştı. Sadece bir şekilde bana ulaşabilenlerle görüşebilmiştim.

Soineanta (Niall Horan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin