Bugün cumartesi Akasya ya okul için birşeyler almaya gidiyorum Esra uyuyor... Şuan Akasya dayım.D&N a doğru yürüyorum.
Karşıdan mavi gözlü, o kadar güzel gülen biri geliyor diye çocuğu baştan aşağı süzerken yere düşmüştüm ve heryerim kahve olmuştu. Şaşkınlığımı yaşayamadan bağırmaya başladım. Benle birlikte çantamda yere fırlamıştı. O çekici sesiyle kimliğimi yerden aldı ve yazan ismi okumuş olmalı ki " Çok özür dilerim Selin" dedi. Hiçbirşey diyemedim sadece kendimi onun kollarına bırakmak istiyordum. Ama böyle birşey mümkün değildi. Sadece " Önemli değil, kimliğimi bana verirsen tuvalete gidip üzerimi temizleyeceğim" dedim. Birden karnımda bir kıpırdanma oldu. Farketmeden yüzüme bir tebessüm yerleşmişti. Aşık mı olmuştum ben bu çocuğa ya?? Hayır tabikide böyle birşey olamazdı... Ama kendimi gerçekten hafiflemiş ve mutlu hissediyordum. "Ama umarım bu çocuğu bir daha asla görmem." derken birden elinde bir poşetle karşımda belirdi."Umarım bana çok kızmamışsındır, lütfen bunu kabul et" dedi. Poşeti aldım ve teşekkür ettim. Hızlıca tuvalete doğru gittim. Poşeti açtığımda çok tatlı bir t-shirt çıktı, bir de hediye paketi. Paketi açtım içinden çok cool bir kalemlik çıktı.Çok sevinmiştim nedense. Bir kabine girip t-shirt ü giydim. Çantamdan küçük dikiş setinin içinden makası aldım ve etiketi kestim. Üzerime tam olmuştu.Daha sonra D&N a gittim. Yine o !!!!! Ne yapacağımı bilemedim. Beni gördü ve o insanın başını döndüren gülümsemesiyle beni baştan aşağı süzdü.Yanaklarım kızarmış olmalı ki elimi yanaklarıma götürdüğümde sıcacıktı. Kitapların olduğu bölüme doğru gittim. Tess in Gözyaşları adlı kitabı alıp kasaya doğru yöneldim. O da kasadaydı. Bu da tesadüf olamazdı. Neyse kasaya gittim ve kasiyere kitabı uzattım. Kasiyer ücretini söylerken ben de cüzdanımdan elli lira çıkarttım. O da kasiyere"Ne kadardı? Ben ödemek istiyorum" dedi. Ben de yapmam gerekeni yapıp.Hayır !!O ödemiyor deyip parayı uzattım" Kasiyer parayı aldı. Ben de hızla Koton a yürümeye başladım. Elimde birkaç pantolonla kabine giderken karşıma çıktı ve bir büstier uzatarak " Bence bu sana çok yakışır" dedi.
- Saçmalama!! Sen kendini ne sanıyorsun. dedim O da beni belimden sararak mağazanın ortasında dudaklarımdan öptü. Onu itmemle suratına sert bir tokat atmam bir oldu.
Elimdeki pantolonları üzerine fırlattım ve mağazadan çıktım. Tuvelete giderken arkamdan geliyordu. Ağlayarak bir kabine girdim.Uzun bir süre ağladıktan sonra çıkıp yüzümü yıkadım. O an aklımdan bir türlü çıkmıyordu.T-shirt ü kabinde çıkarmıştım hepsini çöpe attım. Çıktığımda benden defalarca özür diledi. Ama çok kızgındım. Bir tokat daha atıp metroya yürümeye başladım.Peşimden geldiğini fark ediyordum. Aldırış etmeden akbili basıp metroyu bekledim. Şansa bak metro hemen geldi, ben bindim. Kapılar kapandığında hiçbir yerde gözükmüyordu. Kolumda bir şey hissettim. Dönüp baktığımda o karşımda duruyordu. Yüzümü çevirdim. Sonunda ineceğim durağa varmıştım. İndim ve eve doğru yürümeye başladım. Biraz geçtikten sonra zile bastım. Esra kapıyı açtı. Üzerimin halini görünce " Bu hal de ne böyle" dedi. Ben de " Bir gerizekalı üzerime kahve döktü" dedim ve içeri girip kapıyı kapattım.Sonra olan biteni yemek yerken Esra ya anlattım'. Esra şaşkınlıkla beni dinledikten sonra biraz televizyon izleyip yattık.Ben yatağıma yattığımda en az 2 saat dönüp durdum. O an bir türlü aklımdan çıkmıyordu.
Ne Yapacağımı Bilmiyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evet Arkadaşlar...
TerrorBu "Evet Arkadaşlar"sözüyle ölüme giden bir hikaye. Bir ölüm insanın hayatını ne kadar değiştirebilir ki ?? Bence Selin in hayatı artık eskisi gibi olmayacak... Kalbindeki yara hiç kabuk bağlamayacak. Fakat maviş onun için bir umut ışığı olabilir...