0.2

133 11 3
                                    

Kader sokağı benim kaderimi çoktan belirlemişti. O günden sonra sürekli onu düşünmüştüm.

Gözleri ...

Adı gibi güzel ruhu kadar temizdi. Saçları tel tel özene bezene yaratılmıştı.

Tekrar bir iç geçirme daha.

Deniz.

Haberim olmadan aşık olmuştum . Kabul edemiyordum. Bunu ne Eren ne de başkası biliyordu. O günden beri onu rüyalarımda görüyor , takip ediyordum. Her ne kadar o beni fark etmesede ben bir tek onu fark edebiliyordum Aradan iki ay geçti.

Koca bir yaz tatili daha bitmişti. Benim zamanım barlarda ve Denizimle geçmişti. İnsanlar aileleriyle gezip denize girerlerken. Ben burda kendi Denizimi kovalıyordum.

Bir iç geçirme daha.

Barda oturduğum masada başım ellerimden destek alarak duruyordu. Daha fazla dayanamıyordum. Belki gelir diye burada sabahlıyor , burada yaşıyordum. Evim olmuştu. Yanımdaki çantamı alarak tekrar hayal kırıklığıyla masadan kalktım. Erene kafa sallayarak oradan ayrıldım. Bir pazartesi günü daha . Ne iğrenç ama değil mi ? Yaz tatiline saat 12 de kalkmaya alışmışken. Ah be.

Okuldan nefret ederdim. Sadece oradaki grubumuz sayesinde orada kalıyordum.

Onlar da olmasa.

Arabanın anahtarını cebimden çıkararak arabayı açtım. Araba Erenle ikimize aitti. Ortaktı yani. Eren günün çoğunu barda geçirdiği için arabaya çok ihtiyacı olmuyordu.

Eren zengin aile çocuğuydu ama ailesine kendi başının çaresine bakabileceğini göstermek için çalışıyor kendi parasını kazanıyordu. Erenin ailesi , benim ailemdi. Hep öyleydi. Genelde onlarda yaşardım. Annesi çok sevecen biriydi. Bana oğlum diyordu. Ailemin yokluğunu hiç hissettirmiyorlardı. Erenlerin evinde yaşamam dışında nerede olduğum belli değildi. Bir oradayım bir burada. Okul masraflarını onlar ödüyordu. Bende onlara elimden geldiğince teşekkür amaçlı yardım ediyordum.

Kırmızı ışıkta durarak beklemeye başladım. Okula erken gidiyordum bizim gruba yetişmek için.

Düşündüm bir an.

O napıyordu şuan ? Hayatında erkek varmıydı ?

O Tanımadığım erkeklerin hepsinin gözlerini oyup atmak istiyordum.

Denizimi görmesinler o benim diye.

Hepsinin kulaklarını kesmek istiyordum.

Denizimin güzel sesini işitemesinler o benim diye.

Hepsinin burunlarını kırmak istiyordum.
Denizimin o mütiş kokusunu alamasınlar o her zaman benim diye.

Okulun önüne gelmiştim. Arabayı park ederek indim. Bankta oturmuş kızlı erkekli gruba selam vererek yanlarına oturdum. Yeni bir okul yılı daha.

Genelde kızlar sürekli bize sürtünmeye çalışır ama her zaman onları kovardık. Daha önce dediğim gibi namus ve gurur onlar için ne kadar ucuz birşeydi ? İnsanlar genelde beni sürekli kızlarla yiyişen , çorap değistirir gibi kız değiştiren biri sanıyorlardı.

Değildim.

Şuana kadar 2 birlikteliğim olmuştu. O da aynı kişiyleydi.

Bizimkilere el işaretiyle bahçeye doğru ilerlememizi söyledim. Nedensizce kalbim fazla çarpıyor , ritmini bozmuş tamamen delirmiş gibi atıyordu. Neden bilmiyordum. Bizimkilerle gülerek bahçede ilerliyorduk.

Bir anda solmuş çiçekler tekrar canlandı. Siyah beyaz dünyamın yerini gökkuşağı almıştı. Umarım bunun sonunda yağmur olmaz dedim kendi kendime.

Onu gördüm.

Cennetimi.

Cehennemimi.

Mavi gözleriyle her yere gülücük saçıyor , arkadaşlarıyla eğleniyordu. Tüm erkekler onu izliyordu. Büyülenmişlerdi.

Tek büyülenen ben değilmişim demekki.

Tanımadığım biri Denizimin eline bir kağıt tutuşturduğunda Denizim öfkeyle kağıdı okuyup hemen yırttı ve arkadasından bağırdı.

" Ben senin bildiğin s*rtüklerden değilim. Erkek or*spusu ! "

Sırıtarak ona baktım. Çok çitrefilliydi. Kendinden ödün vermiyordu. Ama hala aklımda o çocuk vardı . Bizimkilerden Mert' e seslendim.

" Evet abi ? "

" Şu az önceki çocuğun ismini al . Tek bulduğunuz anda boş bir yere götürün. Sormam gereken bazı sorular var. "

Ne demek istediğimi gayet iyi anlamış ikiletmeden tamam demişti. Buranın ağası değildim. Ama insanların bana bilinmez bir kini , bilinmez bir korkusu vardı.

Anlamıyorum.

Ben sadece benim olanı koruyordum.

Deniz tekrar önüne dönüp sinirle ilerlemeye başladı. O güzel gülüşünün yerini çatılı kaşlar almıştı.

O anda beni gördü. Beni tanımaya çalışıyor gibiydi. Beni süzüyor , düşünüyordu. Bana doğru ilerliyor , kalbim ise geriliyordu. Karşıma geldiğinde işaret parmağıyla beni göstererek ;

" Seni tanıyor muyum ? "

Beni tanımamıştı. Yüreğim binlerce parçaya ayrılmış o ise hala kırıklarımın üstünde yürüyordu. Farkında olmadan.

" Bar . "

Söylediğim tek kelimeyle gözleri şaşkınlıkla açılmış bana bakıyordu. Beni tanımıştı galiba. Bir anda nazik bir şekilde sarıldığında herkes bize bakıyor , fısıldaşıyordu. Ellerim beline gitmiyor , gidemiyordu. Öylece kalmıştım. Sonunda bende ona sarıldığımda kulağıma " tanıdık birinin olması güzel " dedi. Keşke biraz daha tanısak birbirimizi dedim kendi kendime.

Tekrar bir kıkırdama daha.

Nefesi boynuma geliyor. Saçları ellerimi sarıyordu. Hissettim. Sevgiyi , aşkı hissettim o anda. Ne zamandan beri böyleydim ? Afallamış veya bitmiş ?

Benden ayrılıp gülümsedi. Bende ona aynen öyle bakıyordum ama daha tutkulu.

" Gerçekten tanıdık birini görmek beni çok mutlu etti."

" Benide seni görmek. "

" Sana tam olarak teşekkür edememiştim. Çıkışta bir şeyler yapmak ister misin ? "

Bu soruyu benim sormam gerekiyordu.

" Daha sonra konuşalım. "

Kafamla sağ ve soldaki toplulukları gösterdim. Kafasıyla tamam diyerek. Yanımdan ayrıldı.

Sonunda tutmuş nefesimi vererek derin bir nefes aldım. Ayağım geriye doğru sendeledi. Mert kolumdan tutarak düşmemi engelledi. Olayın büyüsü beni kendine çekmiş bırakmak istemiyordu. Onunla... Onunla yemeğe çıkacaktım. Hala sorduğu soru ve nefesi beynimi kurcalarken her an patlıyacağından emindim. Onu istiyordum. Benim olması için herşeyi verebilirdim. Elini tutup dudaklarını hissetmeyi , sarılmayı , sevgi dolu sözcükler fısıldamak istiyordum kulağına.

Ama daha çok erken dedim kendi kendime.

Şimdi değil...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

2. Bölümün sonuna geldik.

Şimdilik bölümleri çok uzun tutmamaya çalışıyorum. Hikayenin olayını hemen geçip bitirmeyelim diye. İleride karakterlerimiz daha çok heyecana kapılacak. Daha uzun bölümler gelicek.

Umarım beğemişsinizdir. Şimdiden beğenen , beğenmeyen herkese okudukları için sonsuz teşekkürler !

Yarım AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin