-"Lan siktiğimin doktoru konuş artık!"
-"AKSEL KENDİNE GEL! Bide seninle uğraşmayalım burda. Doktor bey bakın lütfen söyleyin artık Elisaya ne oldu."
Doktor gözlerini kapattı düşündü... Bunu onlara nasıl söyleyebilirdi ki.
Doktor dudaklarını aralad...
Multide Elisa KAYAER *************************** Gelenler Emre ve Melisti. Kayla bu yaşananlar olmadan önce Emre'yi ve Melisi çok ama çok seviyordu.
Ama bu yaşananlar beni o kadar çok etkilemişti ki kayla onlardan artık ölesiye nefret ediyordu. Hatta Birgün kaylayı odasında ağlarken görmüştüm. Nedenini sorduğumda ise emreden artık nefret ettiğini beni üzdüğü için onu hiç affetmiyeceğini söylemişti.
Şimdi bunlar hem benim hem Kayla'nın karşısına Nasıl çıkıyordu.
Kayla'nın onları görmesini engellemek için hemen onun önüne geçtim ve göz hizasında olmak için eğildim.
"Kayla'cım istersen sen bunlar için Mete'ye teşekkür et ben hemen yanına geliyorum. "dedim.
Kayla anlayışla başını sallayarak cevap verdi "Peki Elis ama çok geç kalma. "
Bende onu Mete'ye doğru çevirerek tersi yöne gitmeye başladım.
Melis ve Emre çok Mutlu Bi şekilde kahvelerini içiyorlar dı. Onların dikkatlerini üstüme çekmek için önlerindeki kokteyl masasına Bi kaç kere vurdum.
"Bana bakın şuan normal koşullarda olsak sizden Bi açıklama beklerdim ama hiç birşey söylemeden burdan defolup gidiyorsunuz yok aksi şekilde burda durup göz zevkinizi bozmak istiyoruz diyorsanız o zaman işi kendi yöntemlerimle değil de babamın tarzıyla halletmek zorunda kalırım. "diyerek tek kaşımı kaldırdım.
Şimdi orda "babam" kelimesini kullanmak etkili olur diye düşündüm çünkü Emre babamdan ölesiye korkardı ve onun yöntemlerine ara sıra denk gelmişti. ( Kdkdkdkd yaşasın çirkeflik)
Meliste bana tek kaşını kaldırarak döndü ve tarihteki en kaşar kız ödülünü alıcak duruşuyla ağzını yaya yaya konuşmaya başladı.
"Bana bak Elisa şuan senden emir alıcak durumda değiliz buraya eğlenmeye geldik hayır madem bizi istemiyorsunuz halka açık Bi yerde yapmiycaktınız bu Can'ım partiyi. Bu arada Bi süre aşk acısı var dedik Sustuk tepemize çıktın. Gına geldi senin şu Prenses tavırlarından kendine gel istersen artık." Dedikten sonra önüne döndü ve benim duymamı istemiycek şekilde "gerizekalı"dedi.
Melise daha çok yaklaştım ve gözlerinin içine baktım.
"Ne dedin sen !"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ne diycem sana ya yürü git mal mıdır nedir?"
O sırada kendime hakim olamadım ve Bi elimi melisin saçına attım o sırada tam saçını çekecekken Emre benim elimi sertçe tuttu ve melisin saçından kurtarmaya çalıştı. (Başarılı da oldu 🙄) ama benim kolumu bırakmamış hala sertçe tutuyordu
O sırada tam ağzımı açmış saydırıcakken birinin sesi lafımı böldü
" O elini kırarım! "
Kim olduğuna bakmak için dönmüştüm ki yanımızdaki masada sere serpe yayılmış Akseli gördüm ama bize değil elinde döndürdüğü telefona bakıyordu.
Emre benim elimi kolumu bırakmadı ve sesini yükselterek
"Ne diyosun lan sen !"dedi.
O sırada Emre'nin bağırması yüzünden tüm gözler bize dönmüştü.
Aksel bu sefer bakışlarını bize yönlendirerek tekrar sakin Bi şekilde cevap verdi
"Diyorum ki eğer o kızın kolunu bırakmazsan hani o şuan sıktığın kolu tutan elini kendi ellerimle kırarım. Fazla açıklayıcı oldu mu yoksa direk uygulamaya geçelim mi. "
O sırada Mete Ayaz Emir ve Batu da oraya geldi.
Emre olayın Şok'undan beni unutmuş olucak ki Kolumu bırakıp Aksele doğru gitmeye başladı.
"Sanamı sorucam lan kime karışıp karışmiycağımı dingil. "
Bi saniye "dingil"mi ?
Bu mudur yani ?
Öyle artistçe yürüdün çocuğun karşısına dikildin. Bi özgüven Bi karizma.
Dingil demek için miydi bunların hepsi ?
Pes yani sadece pes !
Aksel kafasını öne eğip baş parmağıyla sakalına dokundu ve başını kaldırıp Emre'nin gözlerinin içine baktı ve bumm!!!
Kafa attı...
Orda ağzımdan Bi çığlık çıktı ve onların yanına koştum.
Aksel Emre'yi yere yatırmış yumrukluyor du.
Emir ve Batu da onları ayırmaya çalışıyorlardı. Ama Akselin gözü dönmüştü.
Bi saniye kayla nerde ?
Hızlıca etrafıma bakındım ama kaylayı göremedim.
Hemen yere diz çöktüm ve Akseli durdurmaya çalıştım.
"Aksel yalvarırım dur. "
"Ya öldürüceksin çocuğu!"
Aksel beni duymuyordu nerdeyse. Birden Akseli omuzundan ittim ve bağırdım
