Kefaret

Bolum *3*

Hicbir bebek doğarken esit doğmamıştır. Ama bu butun bebeklerin saf ve masum doğduğu gerçeğini değiştirmez.

Senin hep saf ve masum kalman dilegiyle.

******

Arya lavabodan çıkamamıştı. Yiğitin ona "Söylemeden edemiyecegim. Gercekten dansına bayıldım" demesinin ve goz kırpıp lavabodan çıkmasının ardından tam tamına bes dakika geçmişti.  O gittiğinden beri Arya aynada kendine bakıp bakıp sırıtıyordu. Ama aklındaki düşüncelerin baş rolü kendisi degil Yigitti.

Bu çocukta tuhaf olan bir şey vardı. Arya ona her seferinde rezil olmasına
ragmen bir kez daha görmek istiyordu.

Lavabonun kapısı hızlı bir şekilde açıldığında genc kız yerinden sıçradı.  Gelen Gamze idi.

" Ne kadar süslensende bu tipine fayda etmez canım. O yüzden aynadan ayrıl.Pasta kesilicek seni bekliyorlar."

Gözlerini devirdi Arya. Bu kızı sevmiyordu. Gamze tuhaf bir sekilde herkeze karsı sert ve nefret doluydu. arya Gamze'yi  anlamıyordu. Bir insan durduk yere niye nefret dolu olurki?

Genc kız toprak rengi elbisesini düzeltip lavabodan çıktı. Uzun suredir lavabodaydı. Salona girdiğinde herkezi Hilalin basında toplanmısken buldu. En yakın arkadaşını özel gününde yalnız bıraktıgı için suçluluk hissetti bi an.

Hilal'in iki katlı pastası gelmisti ve mumları üflemek icin Aryayı bekliyordu. 8 senedir birbirlerinin doğum günlerinde, mumları el ele tutuşarak ufluyorlardı. Bu günde de  boyle olmasını istemişti Hilal.

Hilal Pastası gelince, uzun zamandır etrafta olamyan Aryayı çağırması icin Gamzeye rica etmişti. Hem boylelikle iki dakikalıgına da olsa Gamze'nin kötü bakışlarından kurtulabilirdi.

Arya mahçup yuz ifadesiyle Hilalin yanına gitti. Arkadaşının buyuk bır tepki vermiyecegini biliyordu.

Hilal Aras'ın simdiye kadar görmediği cadı yüzünü görmesini istemediği için Arya'yı azarlamadı. Ucuz kurtulmuştu genc kız. Yoksa Hilal onu annesinden emdiği sütü burnundan getirene kadar konuşurdu.

Bütün konuklar Pastayı uflemesi için dogum günü kızını bekliyordu. Hilal gozlerini kapatıp dilegini diledi. Sonra ise Aryayla el ele tutuşup beraber mumları üflediler. Bazılarının bu tuhafına gitmişti. Ama iki yakın arkadası uzun zamandır tanıyanlar icin bu görüntü normaldi.

İlk olarak Arya sarıldı arkadasına. Onun mutlu olmasını cok istiyordu.
Şakasına " bundan sonraki yıllar da daha az konuşman dilegiyle,dogum gunun kutlu olsun"

Hilal genç kızın koluna çimdik attı."sen görüceksin daha az konusmayı. Aras bi gitsinde " Arya kabahatini bildigi icin sustu. Konuşsa da Hilal onu çenesiyle her zaman susturmasını bilirdi.

İki genc kız aralarında geçen komik diyologu kimse bilmiyor zannederken, kalabalığın arasında onları izleyen Yigit'ten haberleri yoktu. Hiçkimsenin duymaması icin seslerini kısmıslardı ama Yigit dudak okumada çok iyiydi.

Arya Hilale sarıldıktan sonra sırayı Arasa verdi. İki sevgili sarılmadan önce öpüşmüştü. Arya öpüşen çifti görünce gozlerini salona yöneltti. Cabuk utanan birisiydi. Ve bu huyundan nefret ediyordu. Genç kız gozlerini salonda gezdirirken bir çift mavi gozle karşılaştı. Yigit'in keskin mavi gözleri üzerindeydi. Arya bu bakışlarla daha fazla dayanamayıp gozlerini kaçırdı.

Arya Partinin ilerleyen saatlerinde kendisini Yigit ile aynı masada karsı karsıya otururken buldu. Genc adamın Aras'ın en yakın arkadaşı oldugunu duyunca sevinmekle üzülmek arasında kalmıstı.