Arya yürümeye devam ederken, içinde hiç pişmanlık kırıntıları taşımıyordu. Fazla ileri gitmişlerdi. Yiğit yakışıklı olabilirdi. Tamam Genc kız Yiğit'le arasındaki çekimi de kabul ediyordu. Ama bu yaşına kadar baska insanların kararlarına gore kendi doğrularından vazgeçmemiş bir kız için fazlaydı bu. Bir oyun icin öpüşmeyecekti. Kendisini bu kadar küçük düşürmeyecekti
İnsanların sevgilisiyle yakınlasmasını normal buluyordu ama hayatında sadece iki kez karşılaştığı bir adamla yakınlaşmak Arya için fahişelikti.
Bu yaşına kadar elbette sevgilisi olmustu ama ilişkilerinin yüklemi her zaman guven olmustu. Yiğiti ise tanımıyordu bile. Arya hiçbir şekilde guven duymadığı birisiyle sevgili omazdı. Zaten onlarda sevgili olmaktan cok daha ileri bir şey istemislerdi genc kızdan. Sahi bunu Yiğite söylemişlerdi birtek. Onu fikrini soran olmamıştı bile.Arya'da dogru bildegi seyi yapıp Hilal'den ozur dileyerek evden ayrılmıştı. Bugun hiçte hayal ettigi gibi olmamıştı. Hilal'i cok yalnız bırakmıştı. Ve sadece bunun suçluluğunu taşıyordu üzerinde.
Hilal'in eviyle arası iki sokak kadar olan evine geldiginde saat 1'i geçmişti. Muhtemelen annesi işe gidicegi icin erkenden yatmıştı. Ama erkek kardesi için supheliydi. Evde olup olmadıgını kontrol etmek icin mert'in odasına girdiğinde, bozulmamış yatak panik duygularını harekete geçirdi.
Arya kardeşine bir şey olmasından korkuyordu. Arkadas cevresi cok sorunluydu ve bu hayatlarında cok potluk yapıyordu. Genc kızın en büyük korkusu aslında kardesinin babasina benzemesiydi. Ve suan ki durum ileride boyle olucağını gösteriyordu.
Mert'in evde olmadıgını annesine soylemek icin kapıyı tıklatma zahmetinde bulunmadan odaya daldı. Annesini uyandırmak için açılan dudakları usulca kapandı. Kardesi ve annesi birbirlerine sarılmış uyuyordu. Bu görüntüyu kaybetmemek icin her zaman savaşmaya hazırdı. Bu huzuru kolay elde etmemişlerdi ve bırakmaya da niyetleri yoktu.
Sessiz olmaya özen göstererek kendi odasına ilerledi. Çantasını yatağının üzerine bıraktıktan sonra banyoya girdi. Koyu tonlardaki makyajından kurtulduktan sonra üstündeki elbiseden kurtulup kırmızı pijamalarını giydi.
Elinde telefonuyla yatagın içinde Hilal'e ne mesaj atıcagını dusunurken, telefonunun yuksek sesi ile irkildi genç kız. Hilal'in mesaj attığını zannederken isimsiz bir numara ile karşılaşmıştı.
"Senden alıcagım bir öpücük borcun var"
Genc kız ne yazıcagına karar veremediği için geri mesaj atmadı. Ne yazabilirdi ki? En iyisi sessiz kalmaktı.
*******
Siyah pantolonu ve uzerine giydiği beyaz dantel bluz guzel durmuştu Arya'da. Birtek icine giydiği siyah ic çamaşırı belli oluyordu. Kötü durduğundan degil ama rahatsız oluştu genc kız. Bu yuzden siyah deri ceketini giymek zorunda kaldı.
Hilal onu almak için kapısına geldiginde beraber okula gitmek için yola çıktılar. Yol kısa da olsa Arya için asırlar kadar uzun geçmişti. Hilal'in nefes almak için çenesi durduğunda bu küçük süreyi Arya değerlendirmek istedi.
"Dün gece ben gittikten sonra ne oldu?"
"Daha fazla oynamadık zaten. Senin peşinden Yiğit çıktı. Sonrada Gizem'ler."
"Peki Aras?"
"O sabah gitti" Hilal'in konusurken kızarması herseyi açıklıyordu aslında.
"Peki pişmanmısın?"
"Tabiki hayır " dedi Hilal arabayı otabarka park ederken. İkili arabadan indiklerinde Hilal Arya'nın tepkisini öğrenmek icin genc kıza baktı. Arya ise kendisine süt dökmüş kedi bakışları atan arkadaşına tebessümle baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kefaret
Teen FictionHer uçurumun ardında deniz olduğuna inanırdı Arya. Bu yüzden defalarca göze aldı uçurumdan düşmeyi. Bilmiyordu Uçurumun ardında deniz olsa da, denize çakıldığı andaki acıyı. "Sen benim siyahımsın" Arya Yiğit'in aksine oturdugu yerde dikleşti. Az ö...