Görsel : Uygar
------------
Masa da duran içki bardağını almak için elimi uzatmıştım ki, Uygar hemen bardağı alıp tepesine dikti. Sinirle gözlerimi kıstım. "Yeter artık bende içeceğim!" diye bağırınca güldü. "İçmen yasak." Nefesimi sesli bir şekilde dışarı bıraktım. "Ben içemiyorsam sizde içmeyin o zaman." Uygar tekrar güldü ve sonra yanımdaki koltuğa oturup, yüzü yüzüme doğru dönükken koltukta kayarak aramızdaki mesafeyi kapattı. "İçmiyorsak dans edelim o zaman." Biraz daha yaklaşıp burnumu burnuma değdirdi. "İçmiyorsak uyuyalım." Dedim ve masaya kollarımı çapraz şekilde koyarak başımı üzerine koydum. Ama birden elimden tutulup çekilince resmen 90 derece dönüş yapmıştım. Uygar elimden tutup dans alanına beni sürüklemeye çalışıyordu. Çırpınsamda boşuna.
Beni görüp gülümseyen Eylül ve çağrı'nın bu kadar yakın olması gözümden kaçmamıştı. "Hadi sizde gelin!" Diğer tarafta Pirsu ve Koran.. Etrafta başak ve Buğrayı aradı gözüm. Başak bar tezgahına yakın yerde duruyorken, Buğra'nın Çok ileride birkaç adamla konuştuğunu gördüm. Yani yan yana değildi Başak ve Buğra.
Biz oraya giderken hareketli bir müzik çalıyorken şimdi birden slow bir dans müziği çıkmıştı. Kollarımı Uygar'ın boynuna doladım. O da ellerini belime doladı. Ama çekingen bir tavırla yerleştirmişti sanki ellerini belime. Bu hali dikkatimi çekti.. "Sen bir şeyden mi çekiniyorsun?" diye sordum. Gülümsedi birden. "Çekinmek değil sadece tuhaf geliyor." Dedi.
"Tuhaf gelen ne?"
"Bir kızla böyle bir şey yaşamam." Deyince şaşırdım.. Ne yani daha önce sevgili olmamış mıydı. "Daha önce sevgilin olm-"
"Evet sevgilim olmadı."
"Yani daha önce hiç birini öpmedin?"
"Hayır. Sadece sevgilim olmadı. Öptüğüm kız ise.. Çok sanırım saymadım." Ellerimi gevşettim ve omuzlarına düştü. "Ne oldu?" diye sordu. Yüzümü etrafta gezdirmeye başlamıştım. Kalbime bir yumru oturdu sanki.. Öyle hissettim. "Bir şey yok." Dedim biraz rahatladığım da tam gözlerinin içine bakarak. "Senin kaç tane sevgilin oldu?" diye sordu.
"Bir tane." Yalan söyledim. Daha önce hiç sevgilim olmadı. Çünkü hep ailemi aramıştım. Kalbimde hep onlar vardı. Sevgiliye ayıracak tek bir zamanım bile yoktu. Bu yüzden hırçındım. Bu yüzden sinirlerime hakim olamıyordum. Bu yüzden dışarıya karşı bu denli sert ve soğuktum. Evet sevgilim olmamıştı ama karşımda duran yeşil gözlü çocuğu seviyordum, yada hoşlanmak bilemiyorum. Gene de sevmek istiyordum. Nereden baksan 1.85 boyundaydı.. Benden 18 cm uzundu. Sağ omuzunda görüntüsünden bir şey anlayamadığım bir dövme vardı. Bayağı büyüktü ve ona o kadar çok yakışıyordu ki.. Çekici.
Dış görüntüsüne önem vermem diyenlerden değildim ben. Biraz da dış görüntüsü olacaktı.
Düşüncelerimden ayrldığımda "Beni duyuyor musun?" diye telaşlı bir şekilde durup bana baktı Uygar. Güldüm. "Duyuyorum merak etme yeşil." Tek kaşını kaldırdı. Ama bir şey demedi. "Neden bir tane sevgilin oldu? Ve sen kaç kişiyle öpüştün?" Bu sorunun cevabını söyleyemeyecektim ama kurtarıcım olan müzik değişti ve hareketli bir şeyler çalmaya başladı. Ellerimi belindeki ellerine indirdim. "Ben sana bir şey soracağım. Senin işin neydi? Ne yapıyordun?"
"Silah kaçakçılığı yapıyordum." Pişman çıkan bir ses tonuyla söyledi bunu. Gözlerinin içine baktım.
"Bu arda, Artık kadınlardan uzak duruyorsun yeşil." Dedim. Gerçekten morali bozulmuştu ve keyfinin daha fazlasını kaçırmak istemediğim için onu kıskandığımı düşünmesini sağlayacaktım. "Niye bakıyorsun başka tarafa?" Güldü. "Başka bir yere bakmıyorum ben."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZ∞
Teen Fiction"Var olduğumu hissettiğimden beri sevginin ne anlama geldiğini hiç düşünmemiştim. Sevgi bir ağaçtı. Dalları vardı oldukça fazla hemde. Ve benim sevgi ağacımda, sadece iki dal vardı. Ve imkansıza sürüklenirken durduğum yer.. Durduğum yer her şeyin mü...