SONSUZ AŞK

BÖLÜM 4: Gizemli Kız

...

Sabah olmuş ve Nehir uykusundan hiç olmadık bir şekilde enerjik kalkmıştı. Yüzü gülüyor ve sanki içinde kelebekler uçuşuyordu. Daha önce böyle birşeyi hiç yaşamamıştı. Hemen elini yüzünü yıkayıp akşamdan ayarladığı takımı ve çok hafif bir makyaj yaparak kokusunu sıktı. Annesi ve babasını küçük yaşta kaybeden Nehir ablası Nevin hanımla yaşardı. Nevin hanım küçüklüğünden beri Nehire bakmış anne ve babalık görevini üstlenmişti ve hiç evlenmemişti bu yüzden. Halinden memnundu tek temennisi Nehir mutlu olsun ve yanından hiç ayrılmamasıydı. Bu yüzden gün gelipte evlenip giderse diye çok korkardı.
Sabah erkenden kahvaltıyı hazırlayan ablasına bugün hiç olmadığı kadar şakacı ve adeta öpücüklere boğacak kadar bunaltmıştı.

-Ayy yeter Nehir bu kadar oturda kahvaltını et. Geç kalacaksın yoksa.
-Tamam abla hiç sırnaşmaya da gelmiyorsun ha.
-Hayırdır sabah sabah bu ne neşe.
-Yeni bir iş aldım onun sevinci ablam.
-Deli kız sende...

Nehir daha fazla geç kalmak istemediği için hemen birkaç yudum ağzına atarak, hadi ablacım çok öptüm diyerek koşarak çıktı evden.
Şirkete varan Nehirin yüzünde güller açıyor ve herkese günaydınlar diyerek odasına geçmişti. Birkaç dosya incelemesinden sonra saat yaklaşmış ve kalbi hızla atmaya başlamıştı. Sanki ilk toplantısı ve ilk başarısı gibi hissediyordu. Eline yüzüne bulaştırmasaydı heyecandan.
İçinden bir ses yankılandı o sıra.

Ya o senin için böyle düşünmüyorsa gelin güvey olma Nehir diye.

Birden duruldu Nehir. Gözleri doldu. Kendini avutmak için amaaan kızım boşver sen işine aşıksın varsın olmasın önceden eksikmiydin bu işler sana göre değil diyerek kendini teselli etti.

Saat gelmişti ve eline küçük boy ajandasını alıp Deniz beye doğru yola koyuldu. Yanına tasarım ve reklamcılık bölümünden birer kişi alarak Gencer Holdinge vardılar. Önde Nehir ve arkasına aldığı iki kişi ile Deniz Beyin odasına doğru yürüdüler. Kapıda sekreteri karşıladı ve diğer tasarım ve reklam ekibini şirket ekibiyle görüştürecekleri söylendi. Sözde daha iyi verim için önceden yapılacaklar hakkında bir küçük toplantıymış. Nehir yine tek başına kalmıştı ve anlaşılan odaya yine tek girecekti. Acaba bu sefer içerde onu nasıl bir şeyle bekliyordu. Bu sefer sert çıkma sırası ondamıydı. Derin nefes ve hafif bir tebessüm ifadesi takınarak içeri girdi.

Bu sefer tahmin ettiğinden biraz daha farklı buldu Deniz beyi. Nehiri karşısında gören Deniz bey gayet güler yüzlü ve sevecen bir tavırla hoşgeldiniz dedi. Sanki ilk toplantıları gibi ve onca söylenen sözler unutulmuş gibi bir hali vardı. Sinir oluyordu Nehir ama bu sefer ağzını sıkı tutacaktı.
-Bizimle çalışmak istemediğinizi sanıyordum Deniz bey.
-O günkü sitresime verin Nehir hanım. İstemeden sanırım biraz ileri gittim ve bu yüzden hem bir yemek aradaki buzları çözmesi açısından iyi olur diye düşündüm. Sonrada tanıtımın yapılacağı yere geçeriz canlı olarak görmenizi isterim.

Nehir bu olanlar karşısında sadece kafasını olur anlamında sallamış neye uğradığını şaşırmıştı. O kaba ve bencil adamdan eser kalmamıştı.

Yemek esnasında sadece yapılacak olan projenin içeriği konuşuluyordu. Nehir, Deniz beyin anlattıklarını pür dikkat dinliyor ve not alıyordu. Saçının bir kısmı yüzüne temas eden Nehir elleriyle omuzlarına kadar gelen dümdüz saçlarını geriye iterek yeniden yazmaya devam ediyordu. Buda Denizin onda kendini çeken birşeyler olduğuna iyice inandırıyordu. Ara sıra gelen o büyülü koku Denizi deli ediyor ama içinde duyduğu ilginin karşılığı olup olmadığını bilmediği için hep susuyordu. Tek bir ışık görse belki devam ettirecekti gerisini ama her iki tarafta inanılmaz derecede utangaç ve bu konuda beceriksiz denilebilecek kadar yeteneksizdi. Yemekler yenilmiş ve proje alanına gidilmişti. Örnek evlerden birini gezerek gerekli notlar alınmıştı. Deniz beyin çalışanlarından biri gelerek ziyaretçiniz var efendim dediği sırada bir bayan çıka gelmişti. Dahası Deniz beyin boynuna sarılmıştı.
O an başımdan aşağı kaynar sular dökülüyor bir yanımda neden bu durumda olduğum için kendime kızıyordu. Yanaklarım al al olmuştu ve sanırım kıskanıyordum. Kızıyordumda. Ama ne sandımki adam gayet yakışıklı sevgilisi olması gayet doğal..Ah Nehir ah... Asıl hemen toparlanmazsan bişey olduğunu sanacaklar. Derhal kendine gelmelisin yoksa... İçi içini yiyiyordu Nehirin. Kıskanıyordu kimdi bu kız. Çokta güzel bir bayandı itiraf edilirse. Tabi ya yanına çirkin mi seçecekti. Saçmalama Nehir çabuk toparlan yoksa ilgili olduğumu düşünecekler.

-Sanırım toplantıyı başka bir zamana bırakalım Deniz bey, yoğunsunuz sanırım.
-Yok devam edebiliriz. Tanıştırayım Selin. Selin, Nehir hanım.

Her iki taraf memnun oldum diyerek bir kamelya altında oturmuştu. Selin hanım ve Deniz bey konuşuyorlardı. Nehir konuşmaya dahil olmuyor etrafa bakıyordu. Değilmi Nehir hanım sesiyle irkildi.
-Pardon kaçırmışım ne değilmi?
Selin: Deniz küçükkende böyleydi. Çok hırçın gibi gözükür ama kalbi yumuşacıktır, deyip yanağından makas almıştı.
Nehir:Tebessümle isterseniz ben kalkayım daha rahat muhabbet edersiniz engel oluyorum sanırım.

Bu sözleri Deniz tarafından farkedilmiş ve beklediği ışığı Nehirden sonunda almıştı. Bu kıskançlık iç güdüsü değilde neydi. Tam zamanıydı ve biraz daha uzatmak istedi. Nehirin sevgisinden artık emindi.

Deniz: Engel olmuyorsunuz Nehir hanım kalın çünkü daha göstereceklerim var. Arkadaşları bekliyorum.
- O halde ben grubumun yanında beklemeyi tercih ediyorum Deniz bey. Sohbetiniz bittiği zamanda son detaylar konuşulur.
-Hay hay.. Buyurun örnek dairedeler siz gidin bizde sonrasında geliriz.

Bu sözler Nehiri çok kızdırmıştı. Kimdi bu kız nereden gelmişti.
Ah Nehir ah söylenerek çalışanların yanına gidiyordu.

...