Çünkü Sevda

59 7 0
                                    

Vadide daha önce görülmemiş bir çam ve bir tepe... Yeşil bir kadın, içindeki yeşil dolanıyor avcuna, eteğindeki korkunun makas izleri koyu yeşil elbisesine yakışan en güzel kahve tonu kemanı, dünyayı devirecek gibi güçlü, mest edecek kadar zarif ellerinden akan yaşamla ses buluyor. Kız burkuyor parmaklarını, çiçek pasajındaki tüm sarhoşlar masaları deviriyor.

Hurda sayılabilecek birkaç eşyayı, evin en güzel köşesine yerleştiriyor kehribarın en güzel tonuna sahip ipek elbiseli kadın, perçeminden akan simsiyahlığa izin veriyor kadın. Yaşandığı gibi değil de hatırlandığı gibiydi her şey. Ve en çok da, karanlığın evin en güzel köşesine konulan hurdalardan farksız olduğunu unutamıyordu.

Avuçlarına, yüzüne bulaşmış renk renk boyalar... Kaç rüyadır göremediği şekerler var çocuğun zeytuni gözlerinin baktığı yerde. Parlak mavi balıklar gönlünde geziyor. Bulutlu bir hasat mevsiminde kalbindeki sıkıntılı huzuru unutarak boyuyor duvarları. Yer gök biliyor ya bu dinginlik kaderine razı olmaktandı hep.

Öte yanda aynı sokakları saatlerce arşınlayan adam, bir leyla gördü. Bir kuşun düşerek uçmasından farksız, bir şairden daha cesur sevdi adam. Bir 'ece'ye yaraşır gibi sevdi. Aynı sokaklara defalarca aynı cümleleri yazdı adam, kimbilir kadın belki geçerdi bu sokaklardan: "Bana mektup yaz,boş bırakma, ihtiyarlamazsam orta dünya bizimdir. "

Bu insanlar bambaşka hayatlardı, belki bir otobüs durağında belki de öylece geçerken çarptığı herhangi biriydiler birbirleri için. Fakat kesiştikleri tek nokta bir otobüs durağı değildi, onlar artık yıkılmaktan kaçamadıklarını anlayıp, hiç olmazsa güzel yıkılmanın yolunu bulmuşlardı.
Çünkü hepsi sevdanın yansımaları idiler.

Çünkü sevda bir kadın kadar karanlıktı ve bir o kadar yeşil,doğaldı. Bir adam kadar umutlu , bir çocuk kadar sahiciydi

Ve sevda yalnızca bu insanlarda kalır.

GÖNÜL BİRİKİNTİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin