Gecenin bilmem hangi saatinde uyanıp yatağın bir ucuna oturmanın kendine izahını yapmaya çalıştı kadın.
Burktuğu kalbin acısını omuzlarından silkemeyişiyle ağırlaşıyordu bedeni ve uyku ona bir lütufmuşçasına haftada bir uğruyordu, hoş, o da gecenin bir yarısı kesiliyordu! Ne yapacağını bilmeyerek uzunca bir süre yatağında oturmaya devam etti.
Saatler sonra bitireceği beşinci hikayeye rağmen gelmeyen uykusuna sövdü, uyku yoktu. Eline aldığı küçük müzikçaları İspanyolca bir şarkıya ayarladı, tekrar yüzüstü uzandı yatağına. Gözlerini sıkıca yumdu, gözlerinin yandığını hissetti fakat umursamadı, şarkının fonunda çalan enstrümanlara odaklandı. Zihnindeki kocaman yarığı orta dünyasına adadı ve müzikle doldurmaya başladı.
Gözünden akan birkaç damlayı elinin tersi ile sildi fakat ardı ardına gelmeye başlayınca hıçkırığını da tutmayı kesti. Ağladı, sol yanının ateşi yükselene kadar ağladı. İçindeki dağları çökertecesiye ağladı.
Şehrin karanlık sokaklarında gezmekten korkan adam,şehrin akşam havasını çekti içine. Hıçkırıklarla yürüyordu. Kadından sadece sarılışına karşılık içmesini bekliyordu gözyaşlarını. Haklılık umurunda değildi adamın. Sevmek içine işlemiş soğuğa galip geliyordu ya bu yeterdi ona. Fakat kadın,ah o kadın! Kadının gelmeyeceği gölgesine sığındığı aftan belli oluyordu.
Bunu bildiği için küfretti adam,bilmek berbattı işte basbayağı idi. Bu yüzden katıla katıla, şimşekli bir gökyüzü gibi ağlıyordu. Ölesiye ama ölesiye, pembe menekşeler mora dönünceye kadar durmayacak gibi.
Kirli saman sarısı evlerin göründüğü sokağa saptı. Elinin tersiyle sildi gözyaşlarını. Kadın uykuya daldı sol yanına koyduğu kitabıyla, adam uykusuz kaldı elindeki bağlama, dudağındaki sigara ile. Boşuna mı demişler " İnsan ayrılınca değil, yeniden kavuşma ümitleri tükenince yıkılır. " Adam yıkıktı. Kadın aşık. Fakat ikisi de hiçbir sevginin ardından gitmeyecekti,çünkü sevgi inandırıcı değildir, düşünüldüğu kadar derinleştirilir ve büyütülürdü. Onlarsa anılar" tek el ateş edene kadar düşünmeyecekti birbirini. Ta ki bir kitapta birbirlerini bulana kadar. Adam bir demet papatya alana kadar, kadın bir dolu demlik ile kapısına varana kadar adam yıkık kadın aşık kalacaktı. Ve ne olacaksa bir lêyl'de olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖNÜL BİRİKİNTİSİ
No FicciónMahkumsak diyor yazar bu güzel olmalı yoksa dram yalnızca komedi olur. Yine gece sevgili okuyucum. Ve meyleden bu yalnızlık bugün beni sana mahkum etti. Marifetli göndermelerim olacaktır. Bilimum başka sebeplerden bazen sana bazen kendime hitap ed...