Multimedya: Başak ve NejlaKapıyı hizmetçimiz Ayşen açtı. Ona selam verip yukarıya çalışma odasına çıktım. Hiç kimse yoktu. Daha sonra aşağıya salona indim.
Annem kitap okuyordu. Sessizce yanına oturarak babamın nerede olduğunu sordum. Beni farketmemiş olacak ki ürktü.
Hemen toparlanarak ;
"Şirkette. Bi işi çıktı,gitti. Ne oldu ki? ""Hani şu yetimlere yardım için okulda bi proje hazırlıycaktım ya anne. Onun için babamdan yardım istemiştim bu akşam konuşucaktık bu konu ile ilgili."
"İstersen beraber konuşalım."
" Yok annecim. Aslında çok yorgunum biraz dinlenicem. Babamın işi çıkması iyi olmuş."
" Yoksa sen anneni beğenmiyor musun ?"
" Yok annecim gerçekten yorgunum."
"Şaka yaptım zaten. Hadi biraz dinlen,baban yemeğe yetişemem dedi. Sen dinlendikten sonra yemek yiyelim."
"Tamam annecim."
Yukarı odama çıktım. Yorulmuştum. O konu ile ilgili okulda koşturdum durdum bugün . Biraz dinlenmem lazım. Sonra yemeğimi yer, ödevlerim vardı onları yaparım.
...
Yavaşça gözlerimi açtım. Saate baktım. 1 buçuk saat uyumuşum. Yatağımdan çıktım.
Aşağıdan gürültü geliyordu. Neydi şimdi bu. Hızlıca aşağıya indim. Yerde cam kırıkları vardı. Yanında ise annem, Ayşen ve aşçımız Hatice vardı.Ayşen ağlıyordu. Hatice ise anneme
"Etmeyin hanımım daha gençtir yaptı bi sakarlık.Affedin onu. Bir daha yapmaz."gibi sözler söylüyordu.
Ne olmuştu burda. Yerdeki cam kırıklarına bakınca annemin en değerli, en sevdiği vazosu olduğunu anladım. Demek ki Ayşen vazoyu kırdı. Annemde onu kovucağını söyledi. Bunun için ağlıyor Ayşen. Ve bunun için de Hatice Ayşen için anneme yalvaryıyor.
Hemen yanlarına gittim. Anneme "Anne. Yaaa boşver. Bi vazo kırılsın affet Ayşen'i." Annem beni duymadı bile.
Sinirli sinirli Ayşen'e bakıyordu. Yavaşça eğilip cam kırıklarını toplamaya başladım. Elime bi kağıt geçti bu da neydi. Bi tahlil sonucuna benziyor. Tam kağıttakilari okuyacaktım ki elimden çekip aldı annem. Neydi şimdi bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan
Teen Fiction"Yine ağlıyordum. Yine gözyaşlarımı sonsuzluğa uğurluyordum. Kendimi yavaşça uykunun kollarına bırakmak istedim. Ama olmadı. Belki uyursam bu kalbimdeki belirsiz acı diner diye düşünmüştüm. Oluyordu galiba. Yavaş yavaş uyku vücudumu sarmaya başlamış...