Anneme dönerek o kağıtta ne yazdığı sordum.
"Ne olucak kızım?Bi tahlil sonucu sadece."
Anneme sinirle bakarak" Anne bana yalan söylüyosun. Doğruyu söyle."
Annem bi anda sinirle " Uzatma Başak. Yeter! Lütfen. Sadece bi tahlil." Biraz durduktan sonra" Anne kimin tahlili o?"
"Ya geçen gün tansiyonum düştü. Ondan tahlil yaptırmıştım. Sadece o. Tamam mı kızım?" Pek inanmamıştım ama neyse bi gün çıkar iç yüzü ortaya olayın." Tamam anne."diyerek odama çıktım. Yarım sat sonra aşağıya inerek yemeğimi yedim. Sonra ödevleri yaptim. Bütün gece bu olayı düsündüm durdum. Annem bana yalan söylememiştir umarım.
...Alarm sesiyle uyandığımda sabah olduğunu anladım. Güneş ışıkları perdenin kenarından içeri giriyordu. Yatağımdan yavaşça kalktım banyoda rutin işlerimi hallettikten sonra üzerimi değiştirip aşağıya indim.
Annem ile babam kahvaltısını yapmaya başlamıştı. Bende açtım hemen bir şeyler atıştırıp masadan kalktım.
Babam hemen" Kızım,sen normalde kahvaltını güzelce yapıp giderdin okula. Ne oldu?"babama bakarak" Canım istemiyor babacım. Ondan fazla yemedim. Acıkırsam okulda yerim bi seyler."diyerek odama çıktım. Montumu ve çantamı alıp aşağı indim. Annemi ve babamı öperek evden çıktım.
Normalde şoför götürürdü beni okula ama canım biraz yürümek istoyordu. O yüzden de okula 10-15 dk kala arabadan indim. Yürümeye başladım.
Annemin yalan söyleyip söyleyemeyeceğini düşünüyorum hala. Ya anneme bir şey olmuşsa da benden saklıyorsa. Ya da babama bi sey olduysa. Bu konu fazla kafamı yormuştu artık. Biliyorum fazla büyütüyor olabilirim ama benim için ailem çok önemlidir.
Hatta babam 1-2 yıl önce kalp krizi geçirdi. Sebebi ise halamın kaçırılmasıydı. Halam daha çok genç ,25 yaşında. O zaman babamın halamı çok sevdiğini anlamıştık . Babam halama karşı biraz uzaktı. Gören babamla değil annemle kardeş sanırdı. Ama bu olaydan sonra artık daha yakınlar.
Bu yüzden de aileme önem veririm. Başka sebeplerde var. Mesela annem beni doğurdu ne acılar çekmiştir. Babamla büyüttüler. Sebepler çok. Neyse.
Bu tahlil olayını akşam babamla konuşucam.Ben bunları düşünürken çoktan okula gelmişim. Direk hava soğuk olduğu için okulun içine girdim. Sınıfa daha girmeden Serdarla Ece'nin seslerini duyduğum için onların çoktan okula geldiğini anladım.
Sınıfa girdiğimde Ece direk beni gördüğü an " Şu arkadaşını al başımdan ya. Of bıktım artık."diye söylenmeye başladı. "Sanada günaydın Ece'cim."direk " Ooof sen günaydını bi kenara bırak işimiz sonra onunla. Sen şu man kafayı al başımdan. Neymiş de beyefendiyi saçlarımızla rahatsız ediyormuşuz." Allah'ım şunları bi gün zıt yapma. Lütfen ya. Yine laf kavgasına başlamışlardı.
" Susun bi ya."diye bağırdım. "Ne çene varmış be."öyle aval aval baka kaldılar. Her zaman ki gibi aldırmadan yerime oturacağımı sandılar galiba." Kafa bu be. Her gün her gün kavga. Parçalarım ikinizide." Meşhur sözümü söledim yine"Parçalarım".
Serdar hemen"Ya yine söyledi bak. Kızım bırak şu lafı. "Napıyım bırakamıyorum." İlk aşkım orta okulda yakısıklı bi çocuktu. Plotonik değildi ama pek tutkulu bi aşkta değildi. Sevgili olmuştuk. Hep sinirlendiği insanlara "Parçalarım seni. " derdi. Alışkanlık oldu bende de. Ben de hep öyle diyorum sinirlendiklerime
Hala aval aval yüzüme bakıyorlardı ikiside. "Niye kavga ediyosunuz?"Serdar hemen söze atladı"Saçlarıyla beni rahatsız ediyor. Önüme oturmuş saçlarını benim sırama atıyor."Allah'ım kavga konusuna bak.Ece bu lafın altında kalır mı hiç?
"Ya tapulu malın mı sıra? Atarım. Sanane."
"Ya kızım RAHATSIZ oluyorum."
Serdar'ın kolundan tutup sırama götürdüm. Yani Ece ile oturduğumuz sıraya."Ece'cim sen bi arkaya otursan olur mu?"
"Tamam Başak."diyip arka sıraya geçti. Biz de Serdar'la oturduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan
Teen Fiction"Yine ağlıyordum. Yine gözyaşlarımı sonsuzluğa uğurluyordum. Kendimi yavaşça uykunun kollarına bırakmak istedim. Ama olmadı. Belki uyursam bu kalbimdeki belirsiz acı diner diye düşünmüştüm. Oluyordu galiba. Yavaş yavaş uyku vücudumu sarmaya başlamış...