Serdar'ın ağzındanBaşak'la çok yakın olmasakta iyi arkadaşız. İyi kızdır aslında. Ece gibi değildir. Aslında Ece ile iyi anlaşabiliriz ama o benim gıcıklıgım. Seviyorum onunla kavga etmeyi.
Neyse ben Başak'a döneyim. Orta okuldayken ondan hoşlanıyodum. Ama artık sadece arkadaşız. Orta okulda ondan hoşlanırken o ilk aşkıyla sevgiliydi. Şimdi ise hiç kimseden hoşlanmıyorum. Ya da sevmiyorum.
Başak'tan başka bi de Cem var en iyi arkadaşlarımdan. Ankara'da oturuyorlar. Taşıncaklar buraya. Haftaya filan. İlkokuldan beri arkadaşız. İyi anlaşırız Cem'le.
Başak'ın ağzından
Teneffüsdeydik şuan. Ece durmadan konuşup duruyordu. Artık onu dinlemiyordum. Çünkü aklım Serdar'daydı. Müdür yanına çağırdı.Ne oldu ki? Bir anda birinin kafama vurmasıyla kendime geldim. Bu vuran kişi tabikide Ece'ydi.
" Ne oldu Ece?"
Sinirle" Niye beni dinlemiyorsun? Yine neye daldın? Serdar'a dimi?"
"Evet Ece Serdar'a. Ne oldu da çağırdı ki müdür?"
Ece oflayarak" Ya ona bi şey olmaz. O başının çağresine bakar."
"Aslında doğru söylüyorsun" biz Ece ile konuşmaya dalmışken Serdar'ın geldiğini farketmedik. Ben hemen " Ne olmuş Serdar?"diye soru sormaya
başladım."Başak sen bi gelsene."suratı baya asıktı. Ne olmuştu ki. Hemen Serdar'ın yanına gittim. "Ne oldu Serdar? Niye çağırmış müdür?" Serdar üzüntülü bir şekilde" Babam."
" Ne olmuş babana? Bir şey mi olmuş?
" "Bi dinle Başak. Babam 2 aydır okul taksidini ödemiyormuş. Şehir dışında olduğu için ulaşamamışlar. Anneme sormuşlar. Annemde bilmediğini söylemiş." Serdar'a üzüntüyle bakarak" Biliyorum yardım edebilirim. Ama sen istemezsin."
"Evet. Böyle bir şeyi kabul etmem. Sadece bil istedim."
"Serdar ama ne konuda olursa olsun yardım istersen yanındayım."
"Biliyorum Başak'cım." Diyip sıkı sıkı sarıldı bana." Bu arada hoca sınıfa girdi. Bizde yerlerimize geçtik.
Okul çıkışında haftaya Ece'nin doğum günü olduğu için avm'ye gittik. Dolaştık. Kıyafet filan baktık. Sonra evlere dağıldık.
...
Yarım saattir Serdar'ı sahilde bekliyordum. Başına bir iş mi gelmişti yoksa? Off. Arıyım bari şu çocuğu. Telefondan Serdar'ı buldum. Aramaya bastım. Çalıyordu. Ama açmadı. Bir daha aradım. Yine çalıyordu telefon. Aç hadi şu telefonu Serdar. Hı açtı telefonu.
"Alo. Serdar nerdesin?"
"Başak ben Sema canım. "
"Sema teyze, Serdar'la buluşucaktık. Hala gelmedi. Ne oldu?"
" Serdar yanına gelemiycek canım. İşi çıktıda. Telefonunu yanına almamış. Eve gelince ben seni aramasını söylerim."
"Tamam Sema teyze. Sağol."
Ne işi çıktı ki. Hem işi çıksa haber verir dimi. Sema teyze doğru söylemiştir inşallah. Neyse ben eve gideyim o zaman. Taksi beklemeye başladım.
O karşıdan bana doğru gelen Serdar değil mi? Evet o. Yanıma kadar gelince hemen konuşmaya başladım.
"Nerdesin sen Serdar?"
"Bi dur. Gel anlatıcam."
Sahil kenarına gelip bir banka oturduk. Ben konuşmaya başladım yine.
"Hadi anlat.
"Annemle sabah ki konuyu konuştuk. Kızdım anneme. Bağardım biraz. O da kızıp hiç bir yere gitmeme izin vermedi. Senin ilk aradığında ben tam odama giriyordum. Senin aradığını tahmin ettim. İkinci arayışında annem açtı telefonu. Benim işim olduğunu söyeldi sana. Dimi?
"Evet öyle dedi."
"Ben hiç durur muyum evde? Zaten evet dese de hayır dese de gelicektim yanına. Seninle konuşmaya ihtiyacım vardı. O yüzden camdan kaçıp geldim."
"İyi etmişsinde senin kaçtığını fark etmez mi?"
"Fark ederse etsin. Çokta umrumda."
Serdar zaten ailesiyle pek yakın değildi. Onları pek umursamazdı. Nedenini bilmiyorum. Neyse. Sessizliği ilk ben bozdum.
"Anlat. Dökül hadi."
"Babamı okuldan sonra aradım. Açmadı. Kim bilir ne oldu. Merak etmiyorum aslında."
"Serdar ailene karşı çok umursuz değil misin?'
"Evet öyleyim. Ama onlara ihtiyacım yok. Ben kendim çalışıp bir devlet okulunda okuyabilirim."
"Evet okuyabilirsin. Şimdi büyüksün. Kendi ayaklarının üstünde durabilirsin. Ama küçükken bunları diyebilir misin?"
"O yönden bakınca tabiki de küçükken tek duramazdım ama şimdi durabilirim tek başıma."
"Bak sen beni anlamadın. Diyorum ki onlar bu yaşına kadar baktılar sana. Onlara biraz daha kibar davranmalısın."
"Sen onu diyirsun. Tamam o konuda haklısın ama işin içinde başka şeyler de var. "
"Neler var?"
"Boşver oraları hiç karıştırma ."
Biraz daha sohbet ettik. Saat 12'ye yaklaşıyordu. O yüzden Serdar beni eve bıraktı ve o da eve gitti. Umarım kötü bi şey yoktur . Neyse baya geç oldu ben artık uyuyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan
Teen Fiction"Yine ağlıyordum. Yine gözyaşlarımı sonsuzluğa uğurluyordum. Kendimi yavaşça uykunun kollarına bırakmak istedim. Ama olmadı. Belki uyursam bu kalbimdeki belirsiz acı diner diye düşünmüştüm. Oluyordu galiba. Yavaş yavaş uyku vücudumu sarmaya başlamış...