DENGESİZ.

DENGESİZ - 12

Hala yaşadıklarımızın şokunu atlatamadan kendimi sandalyelerden birine attım. Nasıl olurda beni öperdi ? Tamam Toprak çok yakışıklıydı ve ona karşı küçük bir çekim hissediyordum. Ama ne olursa olsun o öpücük benim aşık olduğum adama gitmeliydi. Toprak'a değil. Elimi başımın üzerine koyup kafamı yere eğdim. Ne yapacağımı , nasıl davranacağımı bilmiyordum. Peki bundan sonra ne olacaktı ? Ben Toprak'ın yüzüne dahi bakamazdım utançtan. Biraz sonra bir ayak sesi duydum. Ardından hızla kapanan kapı sesi. Toprak. Gitmişti işte. Beni bu hale sürükleyip öylece gitmişti piç. Hatta karı düzmeye gittiğini bile söyleyebilirim. Sinirden hızla kalkıp odama gittim. Piç kurusu. Piç. Piç. Sinirden ne yapacağımı bilmiyordum. Sakinleşmeye çalışıp yatağıma oturdum. Yastığı elime alıp yüzümü doğru bastırdım. Bir süre nefes alamayınca kafamı geri çektim. Daha sinirlenmeyi bile beceremeyen bir kızdım. Benden ne bekliyorsunuz ki ? Sıkıntıyla yatağımın örtüsünü açıp içine uzandım. Kahvaltı bile yapamamıştım. Azgın ayı yüzünden hemde. Kafamı yastığa koyup dinlenmeye çalıştım. Lan daha yeni uyanmıştım ne dinlenmesi. Uyuşuk uyuşuk merdivenlerden inip mutfağa gittim. Buzdolabını açıp içinden meyve suyu aldım. Ne olursa olsun meyve suyu kutsaldır. İçinden nutella falan çıkarıp tezgaha koydum. Elime koca bir kaşık alıp nutellaya daldırdım. Onuda ekmeğe iyice yaydım. Yaymayı bitirince tepsi alıp içine meyve suyumu ve ekmeği koydum. Oturma odasına geçip televizyonu açtım. Hemen Cartoon Network'u bulmam lazımdı. Kanalları zaplamaya başladım. Ah. En bayıldığım çizgi film. Sürekli dizi. Wuhuuuu ! İçimden sevinç dansları yapıp sesi sona yükselttim. Zaman geçtikçe öpüşmeyi unutuyor gibiydim.

Toprak'ın ağzından :
Onu öptüğüm anda ciddi anlamda farklı duygular hissetmiştim. Aşk değildi bu. Gerçi olsada anlayacağımı zannetmiyordum. Çünkü hayatımda hiç aşık olmamıştım. Bunları bırakıp dışarı çıktım ve arabaya bindim. Kontağa anahtarı koydum ama sonra durup düşündüm. Ben Tuanadan daha ne kadar kaçacaktım? Onu daha ne kadar bilinmezliğin içine sürükleyip öylece ardımda bırakacaktım. Eve dönmeyi düşündüm. Ama dönüp ne diyecektim ki ? O an dudakların çok güzel ve çekici göründü bende dayanamayıp senin ilk öpücüğünü aldım mı ? Siktir ordan. Ama gidip ona açıklama yapmak zorundayım. Yoksa Tuanayı biliyorum. Çok uzun bir süre benden kaçacaktı. Ve bu isteyeceğim en son şey olurdu. Kontaktan anahtarı çekip tekrar indim. Kilitleyip kapıyı çaldım. Umarım Tuana açardı. Kapıyı Tuana açınca Allah'a sessizce teşekkür ettim. Yüzüme şok bir ifadeyle baktı. Geceye kadar falan dönmeyeceğimi tahmin etti galiba. Yanıltmayı severim. Hemen yüzünü eğip yukarı doğru gitmeye başladı. Hemen kolundan yakalayıp kendime çektim. "Lütfen dinle beni." Bana öfkeyle baktı o güzel gözleriyle. Ve benim içim bir kez daha yandı. "Neyi dinlicem be neyi ?! İlk öpücüğümün aşık olduğum birine gitmesini istediğimi biliyordun. Ama ona rağmen aşağılık bir piç gibi davranarak beni öptün. " Bütün kelimeler hafızamdan silinmiş gibi ne diyeceğimi bilmiyordum. "Özür dilerim bak gerçekten çok Özür dilerim ama bana böyle davranma sen böyle davrandıkça beni çıkmaza sokuyorsun ve ben daha kötü oluyorum." Gözünü kapatıp derin bir nefes aldı. Şu an sadece onun vereceği tepkiyi bekliyordum. Birden bana sarılınca öylece dondum kaldım. Kesinlikle böyle bir tepki beklemiyordum. Şaşkınlığımı Üzerimden atınca ellerimi ince beline koyup kafamı saçlarına gömdüm. Öyle yoğun bir karamel kokusu vardı ki. Kafamı biraz daha gömdüm. "Verdiğim tepki için özür dilerim sana öyle çıkışmamam gerekirdi. Duyduklarımla dudağımda gülümseme belirdi. "Önemli değil çirkin ördek yeterki gözlerinde bana karşı öfke hissetmeyeyim." Benden ayrılınca bende ondan ayrıldım. "Dışarı çıkalım mı seninle beraber. Hiç seninle çıkmamıştık daha önce. " "Tabiki." Gülümseyip yanağıma sevinçle küçük bir öpücük kondurdu. Ve yemin ederim ki kalbim tekledi.