DENGESİZ -9

96 8 1
                                    

Uyandığımda ilk 17 dakika boyunca tavanla bakıştım ve sonra yattığım yerde doğruldum. Bu ani kalkışım yüzünden bir an gözüm kararsada umursamayıp tuvalete yöneldim. Bütün ihtiyaçlarımı karşılayıp merdivenlerden aşağı indim. Mutfağa geçmemle ağzımın bir karış açık kalması bir olmuştu. Toprak üstsüz kahvaltı hazırlıyordu. Toprak.üstsüz.kahvaltı.hazırlıyordu.
Toprak
Üstsüz
Kahvaltı
Hazırlıyordu.
O kaslar neydi öyle. Çocuk bildiğin Vanity teen erkeklerine taş çıkartacak kadar kusursuz görünüyordu o kaslarla. Domatesleri doğrayıp ocağa yöneldi. Usta bir hareketle omleti havaya atıp tekrardan tavaya koydu. Sonra sırıtıp "Ne kadarda harikayım." Dedi. Piç egoist seni. "Bu arada Tuana beni ve kaslarımı izlemeyi bırakıp yardıma gelsen iyi olacak bence." Ardından bana döndü. Siktir ! Bu çocuk beni nerden görmüştü. "Seni ve olmayan kaslarını neden izleyeyim ki. Daha yeni gelmiştim ben." Diyip burun kıvırdım. Yalnız iyi laf soktum susun. Yüzüne en nefret ettiğim ama onda acayip yakışıklı duran gülüşünü koydu. "Olmayan kaslarımı mı ?" Diyip gözüyle baklavalarını işaret etti. Gözüm istemsiz olarak oraya kayarken kendimi toparladım. Rezil olma Tuana. Sakın. Laf sok hemen. "Gördüklerimden sonra bu kas gelmiyor be Toprak. " Tuana vurdu ve gol oldu !! Bunu diyince biraz bozulur diye düşünmüştüm ama o sırıtmasını genişletip bana döndü iyice. "O yüzden mi hala kutsal bakire gibi ortalıkta geziyorsun Tuana ?" Oha. Bildiğiniz bana lafı 12den soktu. Ben kızarırken o ufak bir kahkaha attı. "Bakire kalmamın bir suç olduğunu sanmıyorum Toprak. " "Hı-hı" diyip önüne döndü. Ben bişe demeden masaya geçtim. Masaya geçtiğimi fark edip bana geri döndü. "Yardım etmeni söylemiştim diye hatırlıyorum. " Dedikten sonra tek kaşını kaldırdı. Bu hareketi yapmayı tek ben öğrenemedim galiba. "O Melisa şıfrıntısı yapacağına ben yapıyorum her sabah." Diye mırıldandım. Toprak ufak bir kahkaha attı. "Şıfrıntı mı ? İlk defa senden duyuyorum Tuana." "İlk defa duyman şaşırtıcı. Çünkü senin etrafında öyle insanlar var diye düşünmüştüm." Bunu dediğimde yüzü biraz düştü ama kendini tekrar toparladı. "Emin ol şıfrıntıları sevecek son kişiyim." Bir dakika ? Bu çocuk Playboy değil miydi yani ? Bu kadar kas,harika yüz ve kızları etkileyecek nitelikte gülümsemeyi kullanmıyor muydu yani ? Kesinlikle çok şaşırmıştım. Kesinlikle her gün başka kızla gelen piçlere benzer bir duruşu vardı. Ama bunu tabikide Toprak'a söylemicektim. Yoksa ağzıma sıçıp bir kenara otururdu. Bundan adım gibi emindim. Her neyse. Ben ona şaşkınca bakarken gözleriyle "Ne var ?" Bakışı attı. Bir an içimden heralde gözleriyle atacak o bakışı götüyle atacak hali yok demek istesemde kendime sustum. "Sadece şaşırdım. Sen ve kızlardan uzak durmak. Biraz garip geliyor." "Çayları doldursana." Konuyu kapatmaya çalıştığı çok belliydi. Bende üstelemeden masadan kalkıp çayları doldurdum. Ben arkamı döndüğümde onun çoktan omletleri tabağa koyup beni izlediğini gördüm. Bu beni biraz utandırsada ses çıkarmadan tekrar oturdum.

Sessiz bir kahvaltının ardından etrafı toplayıp -hepsini toprağın üzerine atıp- oturma odasına geçmiştim. "Hepsini benim üzerime yığıp böyle ayı gibi yayıl Tuana. Seni alacak olan kişiye Allah'tan rahmet diliyorum." "Hahaha. O kadar komik bir espriydi ki gözümden işemeye başladım." "Bunun bir bedeli var biliyorsun değil mi ?" Alayla kaşımı kaldırmaya çalıştım. Ama emin olun dışardan can cekişen orangutan gibi bir halim vardı. "Hiçbir şeyin bedelini falan ödemicem ben." "Senin yerinde olsam bu kadar emin konuşmazdım." "Toprak, sana birşey söylicem ama tek bir şey." Merakla bana bakınca hiç umursamadan ona "Git ve sağ elini becer." Diyip odama yöneldim. Arkama göz ucuyla baktığımda bana şaşkınca bakıyordu. Aptal. Cidden bir kahvaltıyı kaldırdı diye ona bedel ödemicektim değil mi ? Öyle konuşmuştu ki sanırsın birini öldürmüşüm. Töbe yarabbim. Bana neler dedittiriyor. Odama uçuş yaptıktan sonra duş almak için kıyafet seçmeye başladım. Ne giysem ki ? Karar veremedim. Kafama göre spor bişeler seçtikten sonra kırmızı kalpli iç çamaşırlarımı alıp banyoya yöneldim. Kısa bir duşun ardından bornozla aynanın karşısına geçip şarkı söylemeye başladım.

Hayatı tesbih yapmışım sallıyormuşum
Adını duydukça ağlıyormuşum
Deli diyorlar benim halime
Gelmişine geçmişine sallıyormuşum
Tey! Tey !
Dedikten sonra bir kahkaha nidası yükseldi kapımın önünden. Hassiktir ! Toprak vardı ve ben onu unutmuşum ! Kapı açılınca bornozlu olduğumu daha yeni hatırlayıp Toprak'a bağırdım. "Toprak sakin gelme içeri tamam mı bekle." "Ne oldu şarkı söylerken iyiy-" sözü yarım kalmıştı çünkü içeri girip benim halimi görmüştü. Bornozlu ve bacak show yapan bir adet Tuana ve azgın bir Toprak ne kadar iyi olabilirdi ki ? Özelliklede Toprak bu kadar sapıksa. O orada hala dikilmiş bana bakıyordu. Gözünün kaydığı yere bakınca bacaklarımı hedef aldığını gördüm. Hemen sinirlenip elimdeki tarağı kafasına attım hışımla. "Ah ! Tuana salak mısın ? Beynime kan gitmiyor amına koyim." Hızlı bir şekilde odadan çıkarken nefesimi verdim. Herşey o kadar hızlı gelişmişti ki ne olduğunu bile anlayamamıştım. Eğer özetleyecek olursak ben bornozlu bir şekilde aynanın karşısında şarkı söylüyordum sonra odaya Toprak girdi ve bacaklarıma baktı bende sinirlenip kafasına tarak attım. Evet aynen öyle oldu. Umarım bir daha sözümü dinler. Aptal. O değilde ben şimdi nasıl onun yüzüne bakacaktım? Çünkü bu konularda biraz fazla utangaçtım. Hatta tek utangaç olduğum konu buydu diyebilirim. Eğer biraz daha böyle durursam hasta olacaktım. O yüzden hemen üzerime iç çamaşırlarımı ve kıyafetlerimi geçirip saçımı taradım. Kurutma ihtiyacı duymadan direk açık bırakıp aşağı indim. Salona göz attığımda Toprak'ın olmadığını gördüm. Bu iyiydi. Çünkü şu an onun imalarına maruz kalacak durumda değildim. Gerçekten. Susadığımı hissedince mutfakta ihtiyacımı giderip salondaki televizyonu açtım. Güzel olduğunu sandığım bir filmde durup izlemeye başladım. Tahminlerimce romantik-komedi tarzı birşeydi. Şöyle bir yarım saat boyunca filmi izledikten sonra kapı sesiyle oraya yöneldim. Kim gelmiş olabilirdi ki ? Kapıyı açınca gördüğüm kişiyle resmen kilit olup yerimde çivilenmiştim.

"Selin ?!"

Arkadaslar bölüm geciktiği için özür dilerim. Yemin ederim ki hiç ilham gelmedi ve kendimi zorladım. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar.

Doğa ❌❌❌

DENGESİZ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin