10 Eylül gecesi başlamıştı bizim hikayemiz. Garip bir şekilde heyecanlı değildim. Zaten çıktık çıkalı hiç buluşmamıştık. Artık bir gün ayarlamamız gerekiyordu.
Ailecek eski komşumzun akşam yemeğine davetliydik. Yemekler yendikten sonra Aile büyükleri koyu bir sohbete dalmışlardı. Bense sıkıntıdan kafayı yiyordum. Sultan abladan internetlerinin şifresini istedim. Verdi. Tam facebooka girip Ömer'e mesaj atacaktım ki telefonum çaldı. Arayan Ahmet'ti.
- Alo Ahmet?
- Kanka benim Ecem, Ahmet konferans yapıyor.
- Ha anladım.
- Kızlar siz konuşun benim biraz işim var. Telefonu kapatmadan kenara koyucam.
- Tamam aşkım.
- Peki Ahmet.
- EE Ömer ile naptınız??
Daha ikinci gündü. Ne cevap vermemi bekliyordu acaba. Mal.- Kanka normal işte. Zaten iki gün oldu daha.
- Ne zaman buluşcaksınız?
- Bilmiyorum ki. Sadece pazar günü boş.
- E o zaman yarın hep beraber sinemaya gidelim.
- Olur aslında. Ömer'e de soralım.
- Amaan gelir o.
:DBuluşma da ayarlandı. Sadece Ömer'e söylemek kaldı.
Ailem sonunda koyu sohbetten çıkıp kalkmaya karar verdi. Müsade isteyip eve döndük. Mobil verimi açıp Facebook'a girdim. Evet! Ömer aktif.
Yarın sinemaya gideceğimizi söyledim. O da onayladı. Saatler sonra yanyana olacaktık. Mutluluk.Sabah erkenden kalkıp duşa girdim. Duştan sonra makyaj için diğer banyoya geçtim. Yellow claw till it hurts eşliğinde saçımı ve makyajımı yaptım. Tekrar odama geçip son kez boy aynama baktım. Sonunda hazırdım. 11:00 da Ecem lere geçtim. O da hazırlığını bitirdikten sonra evden çıktık ve 11:30 otobüsüne bindik. Yine buluşma yerimiz Alanyum AVM idi. Baya yaklaşmıştık. İneceğimiz duraktan 2 durak önce yıllardır görmediğim halam otobüse binmişti. Onu görünce ayağa kalkıp sıkı sıkı sarıldım. Tabi bu arada ikimiz de ağlıyorduk. İneceğimiz yere gelince Ecem seslendi. Halamı kocaman öpüp otobüsten indim. Sinemanın olduğu kata çıktığımızda Ömer ile Ahmet'in orada olduğunu gördüm. Ağladığımı görmesini istemiyordum. Tam "selam" dicekti, yüzümü saklayarak arkasındaki lavaboya girdim. Seslerini duyuyordum. Bana ne olduğunu soruyordu. Ecem anlattı. Ben çıktığımda yanıma gelip; iyi olup olmadığını sordu. Gözlerine baktım. O nasıl bir masumiyet ya. Yerrim. Öhö neyse. İyi olduğumu söyledim ve tebessüm ettim.
Sinemayı dabbe 6 seçmişlerdi. Akılları sıra korkup onlara sarılacaktık. Seans zamanı da çok iyiydi. Fazla beklemeden 12:30 seansına girdik. Ecem ile ahmet aynı koltuğa oturmuşlardı. Nasıl sığdılar hâlâ merak ediyorum. Neyse. Biz ayrı olarak yan yana oturuyorduk. İlk başlarda sadece filmi izliyorduk. Birkaç dakika sonra Ecem'in bana seslendiğini duydum. Arkamı döndüğümde tuhaf tuhaf el kol hareketleri yapıyordu. Ha! Sanırım Ömer'in elini tutmamı söylüyordu. İyi bunu Ömer'in yapması gerekmiyor mu? Ben bunu düşünürken "Amaan." diyip Ömer'in koluna girdim. Gülerek bana bakıyordu. Neredeyse 5-10 dakika elim kolunda kaldı. Sıkılmıştım. Ama tepkisinden dolayı bir türlü uzaklaşamıyordum. Sonra birden elimi tuttu. Heyecanlanmıştım. Ne kadar belli etmek istemesemde çok belliydi. Lanet olsun! El eleydik. Film ilerledikçe uykum gelmeye başlamıştı. Korku filmi bu kadar komik olmamalıydı. Napayım. Omzuna koydum başımı. Kapattım gözlerimi. Açtığımda sanırım aynı yeri merak etmiştik. Kafalarımızı çevirince dudaklarımız buluştu. O anı hatırlamıyorum, ölüp dirilmek... Öyle bişeydi galiba. Yanlışlıkla olsa bile çekilemiyorduk. Kopamıyorduk. Birbirimizin ilki olmuştuk. 13.09.2015 ilk öpücüktü.Bu ilk hikayem. Desteğinizi bekliyorum gençler. 😍
İnstagram : ynuroo
Twitter:_ _nuroo_Öpüldünüüüz hgffhjjj