Ayri Sehirlerde Ayni Kalp

24 2 0
                                    

   Marasa gelmistik. Icimde bir huzun vardi. Neyin huzunu bu? Ah hayir! Omer'i goremedigim icin mi? Sacmalama Damla.
   Telefonum caldi. Arayan kuzenim Cansu idi. "Damla bu hafta içinde bende orada olacağım." Sevınmıstım. Ona gun boyu Ömer'i anlatmak istiyordum. Geleceği günü iple çektim. Üç gün sonra geldi. Olanları anlattım. Bu durumu desteklemişti. Ömer'i tanımamı istiyordu. İyi de bizim hiç konuşmuşluğumuz yoktu ki.
      Kuzenimle balkonda dedikodu yaparken mesaj geldi. Ecem atmıştı. " Hemen ara ömer de yanımda!" Hey hey!! Ne bu heyecan. Kalbimin atışı taa nerelerden duyulurdu. Ne yapacaktım şimdi. Ecemi arayıp ömer yanındayken onunla mi konuşacaktım? Ah tanrım yardım et 🙇
    " alo ecem ara dedin aradım bir şey yok demi?"  Bu usta o oyunculuğumu seviyordum. Ta ki o cümleyi duyana kadar...  " ömer damla seninle konuşmak istiyo al telefonu."  Dünya da kalbim de durdu. Dizlerim titriyor, kelimeler boğazımda düğümleniyordu.  Sanırım telefonu almıştı bile.  "Alo?"  Ah o ses...  Kulaklığıma uzak, ama ruhuma bir o kadar yakın olan o ses... Ne diyeceğimi bilmiyordum ki. Ne söyleyecektim ben şimdi?
   " ımm naber yani şey Ecem verdi telefonu ben istemedim. "
(Napıyosun Damla? Ne istememesi? Deli gibi istiyorsun işte.)  İç sesimi susturup Ömer'den gelecek cevabı beklemeye başladım.
" İyiyim. Biliyorsun Ahmet'in doğum günündeyiz. Ama sen suçlusun. " Suçlu mu? Daha ilk günden suç mu islemiştim. Aman tanrım. "Ne suçu işlemişim?"  Açıkçası merak ediyordum.  "Ben senin için geldim sen yoksun."  Bu cümleyi ondan duymak... Öleceğim sanırım. " Şey, durumları biliyorsun. Banada sürpriz oldu. Oraya gelir gelmez ilk fırsatta buluşuruz."  Cidden bunları ben mi söylemiştim? Buluşma mi teklif etmiştim?
    

BekleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin