4. BÖLÜM: ''NİKAH''

3.8K 175 10
                                    

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz. Medya: Mete Çağlayan

 Keyifli okumalar :)  

''Beyaz sana daha çok yakışıyor,'' dedi Eylül, beni aynanın önüne iterek. ''Bak, muhteşemsin!''

Aynada kendimi tepeden tırnağa inceledim. İkna olamıyordum bir türlü.

Bu akşamdan –en azından Eylül için- çok beklentileri vardı. Annemin nikahı. Evde tek tişörtle gezip kendime yakışan bir giysi arıyordum. Eylül'den kurtulmam lazımdı. Neredeyse iki saattir benimle uğraşıyordu. Benim mazeretlerimden artık sıkılmıştı. Son ana kalmamak için erkenden kıyafetini giydi, makyajını yaptı, saçını düzeltti, gelirken de yanına ne olur ne olmaz diyerek bir çanta dolusu giysi ve aksesuar getirdi.

Şimdi de dolabımdan çıkardığı kısa kırmızı bir elbiseyi giyinmem için beni zorlamaya başladı.

''Bu gerçekten çok kısa Eylül. Olmaz!'' Elbiseyi çekiştirerek itiraz ettim. ''Hiçbir şey giymeden gidersem de aynı tepkiyi alırım. Üstelik bu kırmızı çok göz alıyor.''

Eylül sinirli bir şekilde gözlerini kıstı. ''Umrumda değil elbisenin dikkat çekip çekmemesi. Bugün annenin nikahı var. Kaç kız annesinin nikahında bulunabiliyor?'' Güldü. Ardından ''Umutsuz vakasın Esila,'' diye ekledi.

Eylül'ü ikna etmek için, ''En azından siyah Gucci'yi giysem?'' diye sordum en masum bakışlarımla.

''Tanrı beni korusun senden!''

Eylül ile odada hazırlanırken annem içeri girdi. Üzerinde sade beyaz bir elbise vardı. Saçlarını her zamanki gibi yukarıdan topuz yapmıştı. Hafif bir makyaj ve sıradan bir topuklu ile gelin olmaya hazırdı.

''Esila çabuk hazırlanın araba aşağıya geldi. Bizi almaya Poyraz geldi.'' Annemin ne kadar heyecanlı olduğu sesinden belli oluyordu.

Eylül muzip bir tavırla, ''Demek bizi almaya Poyraz geliyor,'' dedi. Poyraz'ın Eylül ile ilgilenebileceğini bilsem aralarını ben yapardım ama biri üniversitede okuyor biri lisede.

Kıkırdadım. ''Evet. Rahat dur küçük sürtük!''

Sonunda siyah Gucci'yi giymeye karar verdim. Eylül türkuaz rengi kısa gece elbisesi ile çok hoş görünüyordu. 

Aşağı indiğim gibi Poyraz'ı siyah BMW'sine yaslanmış bir şekilde gördüm. Ayaz ile tek ortak noktaları bu olsa gerekti. Poyraz'ı ilk defa takım elbise ile görüyordum. Gerçekten hoş görünüyordu.

''Merhaba.''

''Annen nerede kaldı?''

''Eylül ile yukarıda son hazırlıkları yapıyorlar. Gelirler birazdan.''

''Eylül?''

''Arkadaşım.''

Poyraz kapıyı arkamdan kapattıktan sonra şoför koltuğuna oturdu. Annem ve Eylül yaklaşık beş dakika sonra arabaya geldiler. Eylül'ün Poyraz ile konuşma çabaları tahmin ettiğim gibi boşa çıkmıştı. Poyraz Eylül'ün yüzüne bile bakmamıştı.

Nikah Ecevit'in evinde yapılacaktı. Yakın dostlar ve aile arasında küçük bir kutlama ile. Evleri tahmin ettiğimden daha büyüktü. Giriş kapısının sağında küçük kulübeden bozma bir ev vardı. Evin dört bir yanı çiçek ve ağaç ile doluydu. Arkasında büyük bir havuz vardı. Havuzun ilerisinde kış bahçesi gibi bir yer vardı.

Annem son hazırlıkları yapmak için yukarı, ona ayrılan odaya, gitti. Eylül Poyraz'ın peşinde bir ihtiyacı olup olmadığını soruyordu. Şöminenin orada duran sandalyelerin birine oturup etrafı inceledim. Ev oldukça modern bir şekilde dizayn edilmişti. Siyah deri koltuklar, büyük bir televizyon, süs köpekleri...

KARANLIĞA SARILAN KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin