Kara Para AŞK

2.BÖLÜM "...Sakın aşık olma,bu sefer acı çekmeye dayanamazsın kalbim..."

  Bugün Alev için büyük gündü.Sonunda olmuştu işte.Ne kadar içinde bir endişe olsa da burada daha iyi olacağını biliyordu.Burada daha özgürdü.Alev gerektiğinde kendine veya bir başkasına zarar vermek zorundaydı.Yoksa ölecek kadar kötü olabilirdi.Acı çekmek ya da acı çektirmek istiyordu.Burada bunu başaracaktı.İçinden bir ses ona sadece bunu fısıldıyordu.Adının Koray olduğunu öğrendiği adam birkaç dakika sonra yapması gereken şeyleri öğrenmesi için bir yere götüreceğini söylemişti.Bu işlere bakan,yani Rüzgar'a gidecekti.

Kapı tıklatıldığında yavaşça ayağa kalktı Rüzgar.Görelim bakalım şu Alev'i diye geçirdi içinden.Alev odaya girdiğinde gözü sadece bir şeye dikkat etmişti.Bir sürü bıçak vardı.Ayrıca özel yapım olduklarını görüyordu.Alev içinden yanıp tutuşurken,Rüzgar onu incelemeye başlamıştı.Alev'in bu heyecanını anlamaya çalışırken,Alev çoktan eline bir bıçağı almıştı.Çok keskin değildi ama dokunduğu teni anında kanatacak kadar iyiydi.Rüzgar tek bir söz etmeden Alev'i izlemeye başladı.Alev artık dayanamadı.Kendini patlayacak gibi hissediyordu.En sonun gömleğinin kollarını kıvırdı ve bıçağı kolunun alt tarafında hafif bir şekilde gezdirdi.O kadar rahatlamıştı ki odada Rüzgar'ın olduğunu unutup,sanki 100 kiloluk ağırlığı taşıyormuşta,bırakmış gibi hissetti.En sonunda kolunu düzeltti ve Rüzgar'ın karşısına geçti.

-Özür dilerim,bunu yapmazsam hiç iyi olmazdı.Beni niye kaçırttın diye sormayacağım çünkü bu iyi bir şey.Ayrıca benim görevim ne?dedi heyecanla.Rüzgar'ı şaşırtmayı bir kez daha başarmıştı.

-Şu anda İsviçre'deyiz.Bu gece sen Fransa'ya gideceksin.Görevin kara para aklamak.Havaalanına gittiğinde senin yanına biri gelicek ve valizleri vericek.Korumalardan korkma.Ayrıca şüphe uyandırıcı hareket yapma.Fransa'ya vardığında 'Credit Agricole'e gideceksin.Seni bizzat bir koruma götürecek.Parayı sana söylediğimiz hesaba yatıracaksın.Bu kadar ayrıca iki gün orada kalacaksın.Sonra Türkiye'ye döneceksin.Eğer bir yamuk yaparsan canını yakmak hiç zor olmaz,dedi Rüzgar.

-Anlattığına göre o kadar zor değil.Ayrıca ben acı çekmekten de,çektirmekten de zevk alıyorum adını bilmediğim patronum.Ben böyle bir şeyin içinde olmak isterken neden yamuk yapıyım?Şimdi gidebilir miyim?dedi Alev sesine hafif alay,hafif sinir katarken.Rüzgar bugün oldukça şaşırmıştı.Duygularını çözemiyordu.Onların zorla yaptırdıkları işi isteyerek yapan,acı çekerken zevk alan ve oldukça güzel bir kızla tanışmıştı.Oldukça eşsiz ve garip görünüyordu Alev.Sanki elde edilemeyecek değerli bir taş gibi,aynı zamanda da oldukça kolay görünen biriydi Alev.Alev tam kapıdan çıkacakken hafifçe mırıldandı;

-Rüzgar,diye.Alev ise arkasını döndü ve o dolgun dudaklarını daha da güzel gösteren bir şekilde güldü.Rüzgar'ın gözleri istemsiz bir şey ile birkaç saniyeliğine Alev'i incelemişti.

-Güzelmiş,dedi aynı şekilde Alev ve ardından odadan yavaşça çıktı.Rüzgar tekrar kendini koltuğa bıraktı.Bu gece bu işi bitirecek ve Mark'ı memnun edecekti.

Koray bu sefer Alev'i üst kattaki bir odaya götürdü.Oda diğer odaya göre daha temiz ve düzenliydi.Alev yavaşça tüm yaşadıklarını düşündü.Hayalini kurduğu şey olmuştu ama neden mutlu değil gibi hissediyordu?Bir şey vardı.Bunu hissedebiliyordu.Bunu ancak zaman ile öğrenebilirdi.O da zamana bıraktı,kendini uykuya teslim ederken.

Saat:23:14

Verilen kıyafetleri aceleyle üzerine geçirdi.Havaalanına kırk dakika içinde varmalıydı.Koray ile birlikte aşağı da bulunan otoparka doğru ilerledi.Araba da Koray,Alev ve Rüzgar vardı.Rüzgar her şeyi baştan anlatırken Alev sadece onun iç açıcı yeşil gözlerine bakıyordu.Alev içinden küfürler yağdırıyordu kendine.Nasıl fark etmemişti?Alev'in yeşil gözlere karşı bir bağımlılığı vardı.Yeşil gözlere bakarken içinde ki o dört yaşında ki babasına aşık küçük kız çocuğu gelirdi.Alev ne kadar acıdan zevk duysa da kalbinin yarısı 'aşk' diye yalvarıyordu Alev'e.Alev bu zamana kadar hiç aşık olmamıştı.Hala masumdu,aşık olana dekte öyle kalacaktı.Alev yeşil gözlere,babasına ve papatyalara aşıktı.Ne kadar babası ile arası mükemmel olmasa a babasını kalbindeki tüm masumlukla,o buz mavisi gözlerinin tüm sıcaklığıyla seviyordu.