Sabahın ışınları kızı rahatsız ederek uyandırmayı başarmıştı.Yavaşça vücudunu kaldırdı.Kalktığında ise boynunun tutulduğunu yeni fark etmişti.Gece o kadar geç yatmıştı ki makyajını silememişti.Gece Su ile beraber 'HAZARDOUS BAR' a gitmişlerdi.Adı bile genç kızı etkilerken,içerisi onu cezbedmişti.Su ile beraber 'Absolut Mandrin'* den birkaç bardak içmişlerdi.Bayadır içmediği için içki genç kızı çarpmıştı.Gece hem çok geç geldiği için, hem de sarlduğu için makyajı hala yüzünde ki yerini koruyordu.Gözlerini zar zor açabiliyor,açmayı başardığında ise kirpikleri batıyordu.Bu acı onda bir zevk uyandırırken titredi.Üstü açık uyumuştu ve dünden kalan ince t-shirt ve deri şortu ile duruyordu.Ayrıca penceresi de açıktı.
Ne kadar büyük talih,diye geçirdi içinden.Kalkıp camı kapattığında biraz daha rahatlamıştı.Duşa girmesi gerekiyordu.Ne kadar umursamasa da bugün diğer günlerden farklıydı.Çünkü annesi onu gelip uyandırmamış,azarlamamış ve bilip bilmediği tüm Fransızca küfürleri işitmemişti.Gerçekten garip bir gündü.Banyodan çıktığın da hemen saç kurutma makinesini açtı ve kalçasının hemen üstünde olan,sarı saçlarını özenle kuruttu.Tek normal bir kız gibi ilgilendiği şey;saçlarıydı.Bugün üniversiteye gitmeli ve okulu dondurmalıydı.Şu anda ihtiyacı olan tek şey biraz tehlikeydi.Buna karşın üniversite ona çok klasik geliyordu.Dondurmak en iyisiydi.Yavaşça odasından çıkıp,mutfağa doğru ilerledi.Elienor ona not bırakmıştı;
bébé, je vais répondre avec un ami aujourd'hui.(bebeğim,bugün bir arkadaşımla buluşacağım.)
Annesinin neden hala telefonda,evde,notlarda veya her alanda kendisi ile Fransızca iletişime geçtiğini bilmiyordu.Belki alıştırmak istiyordu.Ama genç kız zaten iyi bir Fransızca'ya sahipti.Artık alışmıştı ve sesini çıkarmıyordu.Evden çıkmak üzere telefonunu,cüzdanını ve evin anahtarını aldı.Çıktığında ise Su ve Mert dışarı da onu bekliyorlardı.Niye geldiklerini anlamaz bir biçimde baktı.Normalde akşam buluşacaklardı.Şimdi üniversiteye gitmesi gerekiyordu.
-Niye geldiniz?Şimdi üniversite de işim var.Oraya gideceğim,dedi
-Mert ısrar etti.Oradan bara birlikte geçeriz diye,dedi.Kız sakin olmak istercesine saçlarını avuçladı.Mert'ten hoşlanmıyordu.Arkadaşının sevgilisi resmen ona yazıyordu.Ayrıca daha saat çok erkendi.Bara gitmek tam bir saçmalıktı.Yine de üstelemeden kabul etti.Araba da vıcık vıcık sevgili görsellerine şahit olmuş ve iğrenmişti.Yarım saat sonra üniversitedeydi.Annesinin yoğun baskısı üzerine İstanbul Üniversitesi'nin Fransızca Öğretmenliği'nde okuyordu.Bir saat sonra işleri bitmişti.Tam üniversiteden çıkacakken yolunu biri kesti.Kız anın verdiği şeye dayanarak irkildi.Önemli bir şey değildi.Sadece bir yer sormuştu.Ama kız ilk saniyeden itibaren seneryosunu yazmış ve oynamıştı.İçinde alevlenen kıvılcım göğüs kafesini zorlamaya başladı.Nasıl bir hastalıktı bu?Kız nasıl böyle bir şeyden zevk aldığını anlamıyordu.Ama bu ona o kadar iyi geliyordu ki sanki bir hastalık değildi de tedaviydi.Arabanın yanına vardığında sabah ki düşüncesini unutmuş,tamamen bir bara gidip kendine zarar vermek istiyordu.Evet kesinlikle bunu yapmalıydı.Orada bunu kimse fark etmeyecekti ve oda rahatlayacaktı.Birilerine hiç zarar vermemişti.Ama kendine bir çok şey yapmıştı.Hiç olmazsa tırnağıyla kolunu çizerdi.Rahatlaması için gerekiyordu.Yoksa ayakları titremeye ve gözü kararmaya başlıyordu.Kendini gerçekten hasta gibi hissediyordu.
Geldikleri mekana baktı.Yer altına gelmişlerdi.Birkaç adım attığında arkasında ki ayak sesleri kesildi.Tam mekana giriş yapacaktı ki ağzında ki bezle gözleri irice açıldı.Kollarında bıraktığı yaralar yanmaya başlamıştı.O sırada bir fısıltı ulaştı kulaklarına.
-Sakin ol,güzelim...
9 saat 36 dakika sonra: 21.43
Yavaş yavaş göz kapakları aralanırken,bağırdı birisi uyandığını belli etmek için.Tam olarak bilinci yerine geldiğinde hiç tanımadığı bir yerde olduğunu fark etti.
-Tanrıya şükür,kurtuldum,diye sevinç çığlıkları atınca başında ki iki adam şaşkınlıkla ona bakmaya başladı.Oda sonradan ne dediğini far etti ama bu sefer daha da mutlu oldu.
***
Peşinden koşarken neredeyse yere yapışacaktı kız.Adam o kadar büyük adımlar atıyordu ki kız yetişemeyeceğini anladı.Bunun üzerine sesini biraz yükselterek konuşmaya başladı;
-Su kızı buldu.Fransızca'sı oldukça iyimiş.Alt katta ki odalardan birinde.Başında Timur ve Koray var.
Adamın sırıtması genişledi.Bir an önce kızı Fransa'ya gönderip işi halletmeliydi.
-Kızla ilgili tüm bilgileri ver,dedi
-Adı Alev,yirmi yaşında,annesi Fransız bu yüzden Fransızca'yı çok iyi biliyor,üniversiteyi dondurdu,babası sürekli yurt dışında oluyor,ayrıca oldukça varlıklı bir aile.Kızın biraz içine girersek sana tek diyeceğim şey bu kız psikopat.Aynı senin gibi Rüzgar,aynı senin gibi...
*:Bu bir vodka çeşididir.Mandalinanın meyve tadına,portakal kabuğunun kokusunu barındırır.Alkol oranı %40'dır.
VOTE VE YORUMLAR BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ.VOTELEYEN HERKESE TEŞEKKÜRLER
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Para AŞK
Mistério / Suspense"Beni her geçen gün daha da yakıyorsun Alev..." dedi oğlan. Kız ise çoktan kalbinin yarısını teslim etmişti. *** Tehlikeye aşık bir kız kara para aklarsa ne olur? Bataklığa çoktan girmiş ise ne kaybeder?