-5-

175 35 5
                                    

Çünkü şu an kucağında tam olarak simsiyah bir kedi vardı. Bir anlık refleksle kediyi kucağından atıp odaya doğru koştu.

O anda Pelin'le Ceren eve yeni geldikleri için kıyafetlerini çıkarıp eşortman giyiyorlardı ki Pelin Melis'in gözlerinie bakarak bir şeyler olduğunu hemen anladı.

Bozuntuya vermeden Melis'in yanına gidip sessizce neler olduğunu sorudu. Melis ise korkudan konuşamicak hale gelmişti. Eliyle hareket yaparak odanın kapısını gösterdi.

Pelin hemen odandan çıkıp kapıya doğru baktı. Ama orada hiçbir şey yoktu. Tekrar odaya giren Pelin Melis'e ''neler oldu ALLAH aşkına hiçbir şey yok'' diyebildi.

Melis ise ilk söylediği kelime su oldu. Çünkü korkudan dili damağı kurumuştu. Hemen mutfağa giden pelin dışarıdan kedi sesi duydu. Biraz şaşırmıştı çünkü bu kedi sesi yakından geliyordu.

Ama apartmanda kedisi olan kimse yoktu. Havada yağmurlu olduğu için hemen camdan bahçeye bakıp ''ne kadar tatlı bir kedi'' diye söylendi. Daha sonra suyu Melis'e götürüp hemen bahçeye indi. 3. katta oturdukları için hızlıca inebildi. kedinin simsiyah olması biraz ürkütsede hava soğuk olduğu için eve almaya karar verdi.

Melis ise o sırada suyunu içip kendine gelebilmesi için ''o kedi hayaldi o kedi hayaldi'' diye sayıkladı. Kapı sesini duyunca pelin bakkala gitmiştir diye düşündü.

Daha sonra Pelin'in geldiğini anlayınca her şeyi Pelin'e anlatmak için kapıya doğru gitti. Ama kucağında o kediyi görünce korkudan çığlık atarak ağlamaya başladı. Ne olduğunu anlamayan Pelin kediyi yere bırakıp hemen Melisi'in yanına koştu.

Melis çığlık atarak ''götür onu götür onu'' diye bağırıyordu. Kedinin yanına gidip bahçeye geri götürecekti ki birden kedi yok olmuştu. Kedinin bu küçük evde nereye gidebileceğini tahmin edemiyordu ama bir umut yan odaya, mutfağa, salona hatta banyoya bile bakmıştı. Ama kedi hiç bir yerde yoktu.

En sonunda pes edip Melis'in yanına döndü. Fakat Melis hiç konuşmuyordu. Yavaşça Melis'i alıp odaya götürüp yatırdı. Ceren onları izliyor neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Pelin Melis'i yatırdıktan sonra Ceren'e bir açıklama yapmak zorundaydı.

Hemen Ceren'e kısaca Melis'in kediden korktuğunu söyledi. Ama Ceren iyide Melis kedileri çok sever hatta bu yaz kendine kedi alacaktı dedi. Pelin durumu toparlamaya çalıştıkça batıyordu. Hemen bahane bulup saatine bakarak ''aa ben Mustafa'yla buluşacaktım tüh bak zamanda gelmiş hadi ben kaçtım'' diyip evden hızlıca çıktı.

Aslında sevgilisi Mustafa'yla buluşmaya daha çok vardı. Ama işin içinden çıkamayınca erken buluşmak iyi fikirdi. Hemen yolda Mustafa'yı arayarak ''canım erken buluşabilir miyiz'' dedi. Mustafa da ''olur canım nerdesin söyle gelip alayim'' dedi. Pelin adresi mesajla atarak beklemeye başladı. Mustafa da gelince birlikte bir kafaye gitmeye karar verdiler.

Mustafa'yı uzun zamandır göremiyordu. Çok özlemişti . Mustafa sarışın yeşil gözlü Pelin den 2 yaş büyük her kızın hayalinde ki gibi bir sevgiliydi. Pelin'le bir kütüphanede tanışmışlarıdı. Uzun zamandır görüşemedikleri için akşama kadar birlikte takıldılar. Daha sonra Mustafa Pelin'i eve bırakmak üzere yola çıktılar. Mustafa Pelin'i biraz mutsuz gördüğü için espiriler yapmaya başladı.

-Peliin
+Efendim mustafa?
-77 neden bölünmez?
+ Bilmem neden?
- Çünkü sevenleri ayırmak günahmış.
Bunun üzerine Pelin biran duraksadı. Mustafa ''noldu bitanem?''
- Gelemiyorum Mustafa
+ Neden noldu?
-Hıçkırık tuttu bırakmıyor.

Diyince Pelin'le Mustafa kahka atarak güldürler. Yolda geçenler onlara baksada bu mutlu andan kimseyi takmadılar. Evin önüne geldiklerin de Pelin Mustafa'yı öpüp ayrılıyordu ki birden evlerinin camı gözüne takıldı.

Evin penceresi hem sallanıyor hemde ışıklar yanıp sönüyürdu. Bu soğukta cam niye açık diye düşünürken Mustafa'nın da dikkatini çekmiş olacak ki ''neler oluyor Pelin?'' diye sordu.

Pelin de korktuğu için bilmiyorum ama kızlar evdeydi ''arayim bir dakka'' Pelin telefonunu çıkarıp önce Ceren'i aradı. Telefonu kapalıydı. Melis'i arayınca da aynı şeyleri işitti.

''Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor''. İyice korkan Pelin'i Mustafa anlamış olacak ki kolundan tutup birlikte yukarıya çıktılar, tam anahtarı sokup kapıyı açacaktı ki birden Mustafa'yla Pelin olduğu yerde kaldılar...

FAZLA CESARETİN BEDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin