Etraflarına bakındıklarında hiçbiyer de araba yoktu. Tabiri caizse şimdi sıçmışlardı. Üçlü en sonunda pes edip bir güvenli yer bulup kalmaya karar verdiler.
En sonunda bir ev bulup geceyi en azından orda geçiriceklerdi. Hava da gittikçe kararıyordu.
Eve giren üçlü ışıkları açmaya çalıştılar ama ışıklar yanmıyodu. Telefonunun ışığını açan melis birden telefonu korkudan elinden düşürdü.
Telefonu hızla yerden alan mustafa gördüğü manzarayla şok oldu. Tam boydan boya uzanmış bir insan vardı. Kokusundan öldüğü belliydi.
Hızlıca koşarak evden çıktılar. Çıktıklarında önlerinde mustafanın arabasını gördüler. Hemen arabaya binip o köyden ayrıldılar.
Eve vardıkların da korkudan mideleri kasıluyordu. Kapıyı açar açmaz güzel bir yemek kokusu içeri doldu.
Kurt gibi aç olan üçlü yemeğe aç kurtlar gibi saldırdı. Bunlar haline gülen Ceren "yavaş yiyin be patlicaksınız" bi anda Melis Mustafa ve Pelin birbirlerine bakıp gülmeye başladılar.
Yemeklerin ardından tv izlemeye karar verdiler. Tvde korku flimi çıkınca Melis ve Pelin aynı anda "olmaz değiştir" dediler.
Ceren "hayret bizim korku severler ne ara korkudan sıkıldı. Siz soylemesenizde degistiricektim zaten " komik bir flim bulan Ceren mutfaktan cips tabaklarınu getirdikten sonra flimi izlemeye başladılar.
2 saatlik flim bittikten sonra uyumak için odalarına gittiler. Mustafa ise eve gitmek için kapıya doğru yürüdü. Pelin Üzgün bi bakış atarak "bugün de gitme büyük şeyler anlattık kal bu gecede " "olmaz prensesim artık eve gitmezsem annem düğünümüze gelmez"
Pelin ile Mustafa sessizce kıkırdayarak güldüler. Pelin'in anlına küçük bir òpücük birakip "görüşürüz bitanem" diyerek kapiyi açtı. "Dikkatli ol eve varır varmaz ara" "tamam canim" mustafa merdivenlerden inerken Pelin arkasindan bakip kapıyı kapattı.
Yatmak için Melis'in yanına gidip yatağa girer girmez uykuya daldı.
Yarım saat sonra telefonu çaldı. Arayan Mustafa heralde diyerek direk telefonu açtı. Mustafa "eve geldim bitanem " dedikten sonra Pelin "tamam canım iyi akşamlar" diyip telefonu kapattı.
Tekrar yattıktan sonra uykuya dalması geç olmadı.
Melis sabah erkenden kalkıp güzel bir kahlvatı hazırladı. Güzel kokulardan olcak ki hemen Ceren ve Pelin de uyandılar.
-Bu kokudan ne ya mis gibi koktu.
-aynen Ceren ben asla bu saate uyanmazdım hele haftasonu olunca.
-oo uykucular günaydın :)
-Günaydını bırak şimdi hadi yiyelim artık
-aman ceren :)))
Kahvaltılarını yaptıktan sonra evde flim açıp izlemeye başladılar. Ama her seferinde televizyon kapanıp duruyodu. Hava yağmurlu olduğu için kapanıyodur diye düşündüler. En sonunda sinirlenen Melis ''S....cem şimdi fliminide televizyonunuda yeter be'' diye bağırıp odasına gitti.
aynı tepkiyi veren Pelin ve Ceren de en iyisi oturup müzik dinleyelim dediler. leptopu eline alan Ceren bilgisayarı bi türlü açamadı. Pelin eline alınca da oda başaramadı. iyice korkan ceren ''neler oluyo Allah aşkına'' diye şaşkınca sordu.
-Amaan Ceren hava yağmurlu baksana nasıl çalıssın elektronik aletler
ceren tam pencereye bakıyodu ki çok örültülü bir şekilde şimşek çaktı.
çığlık atarak Pelinin kucağına zıpladı.
-korkma bitanem şimşek çaktı sadece
-amm--mmaaa ss-sann-nki bb-bizim ee--eevde oldu
-sen çok mu korktun bitanem kıyamam dur sana su getirim.
-evet lütfen.
su almak için pelin salonun çaprazındaki mutfağa girer. o sırada Melis salona hızlıca dalar.
korkudan ikinci cığlığı atan ceren ağlamaya başlar.
sesleri duyan pelin hızlıca salona koşar. gördükleri karşısında şoka uğrar.
Melis'in elleri kan içindedir.
-Bu bölüm kısa oldu biliyorum diğer bölümü uzun yaparak telafi edicem :) vote 17 olunca yeni bölüm gelicektir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAZLA CESARETİN BEDELİ
HorrorBir kızın ve kendisiyle neredeyse yaşıt olan iki kuzeninin cesaretleri sonucu ödemesi gereken bedelleri.. Peki neydi bu bedeller? Sonunda ölüm var mıydı?