Sensizlik..

Bölüm-9-

Değerli okurlarım hikayenin nasıl gittiği hakkında hiçbir fikrim yok sizin görüşleriniz çok  çok önemli yoruma yazarsanız veya özelden mesaj atarsanız çok sevinirim. Ayrıca okuyanlar içersinde kitap yazan yada yazmakta olanlar var ise söylemeniz yeterli oylarım ve okuyabildiğim kadariyla okurum. İYİ OKUMALAR..

Hazalın Ağzından ;

Aşk hiç olmadık kişide olmadık yerde ve olmadık zamanda karşına çıkabilir ve işte ben o anlardan birindeyim. Çok uzun zamandır senelerdir sevdiğin adamdan ayrılıp başka biriyle çıkmak akıl almaz bir olay ki zaten biz daha yolun yarısındayız. Daha bir çok engel bir çok insan çıkacak karşımıza ama ben çok yoruldum filmi burda kesemiyormuyuz? Hayır kesemiyoruz çünkü allahın vadettiği canı Azrail den başkası alamaz. Üzgünüm dostum çok Üzgünüm ama daha çok yaşayacaksın. Buda benden bir öğüt olsun. Neyse geçelim biz neler yaptığıma: Yatağımda bir sağa bir sola dönüp duruyorum uykusuzum ama uyuyamıyorum uyursam bidaha uyanamam gibi geliyor Oysaki ben bu saçma sapan hayata karşı savaşmak istiyorum onun çekecek filmi varsa bende iyi oyuncuyum. Telefonumu elime aldım ve rehbere girdim
Aşkım
Aşkem
Aşk böcüğüm.....
Aşkıma tıklayıp Olgunu aradım çaldı çaldı... Meşgule attı ayy aşkım beni nasıl düşünür ya. Telefonun melodisi kulaklarımı doldurur doldurmaz hemen açtım:
"Efendim Hatunum"
"Olgun ben çok sıkıldım"
"Yarım saatlik işim var sonra gelir seni alırım hazırlan aşkım"
"Tamam aşkım öptüm çok çok görüşürüz"
"Bende öptüm Hatunum iyi bak kendine görüşürüz"
Telefonu kapattık hemen kalktım ve dolabımın karşısına geçtim sade ama güzel bişeyler giymek lazım. Saks mavisi kayık yaka kısa mini bir elbise ve krem renginde platform bir ayakkabı alıp banyoya girdim giyindim. Nerden baksan daha 15 20 dakikam daha vardı saçlarımı düzleştirdim herşey tamamdır hazırım aynanın karşısına geçtim. Aslında güzel kızım ya hafif sarı kumrala benzeyen saçlarım ve deniz mavisi gözlerim varken tabikide güzel olmalıyım. Telefonumun çalmasıyla irkildim arayan olgundu zaman çok çabuk geçmiş ya hemen açtım:
"Efendim canım"
"Aşkım ben aşağıdayım gel hadi"
"Tamam geliyorum"
Çanta taşımayı sevmiyorum bu yüzden telefonumu elimde taşımak zorunda kalıyorum yine elimde taşıyacağım. Kapıdan çıktım annemler bir hafta yoklar istanbula gittiler teyzem doğum yapmış kadın geldi 40 yaşına hala çocuk doğurma derdinde. Apartmanın demir kapısını açıp çıktım kapının önünde bekliyordu arabanın kapısını açtı bende bindim arabanın önünden dolaşıp sürücü koltuğuna oturdu ve sürmeye başladı. Sessizdik ve bu ortam beni çok geriyordu daha fazla gerilmenin anlamı yok:
"Nereye gidiyoruz"
"Sürpriz"
"Ya aşkım çok merak ettim söylesene"
"Şuan gözüme çok tatlı geldin ama söylemem sürpriz"
"Of gıcık"
"Biliyorum"
Sustum bu çocuk beni çok sinir ediyor ya ama çok seviyorum be. Deniz kıyısında bir yere gelmiştik yine her zamanki centilmenliğini yapıp gelip kapımı açtı bende vakit kaybetmeden indim. El ele tutuştuk yürümeye başladık 5 10 dakika yürüdükten sonra ormanın içinde küçük şirin tahtadaki bir evin önünde durduk olgun önden gidip kapıyı açtı bana baktı bende kapıdan içeri girdim ev 2 odadan oluşuyor bir girişte şömine sallanan 2 tane koltuk şöminenin önüne yere konmuş minderler küçük bir sehpa duvarda asılı tilki kürkleri ve loş abajurdan çıkan bir ışık odayı kaplıyordu. Diğer oda ise kapısı açık olduğu için girişten gözüküyordu odada iki kişilik bir yatak,küçük eski ama şirin bir dolap ve ayaklı abajur vardı. Ev çok huzurlu ve dinlenmek için ideal olan yerler bir yerdi. Olgun şömineye bir kaç tane odun atıp yaktı. Bende geçip şöminenin önüne minderlerin birine oturdum. Olgun da gelip yanıma oturdu ve sırtımı göğsüne dayadi:
"Hazal ben seni çok seviyorum"
"Biliyorum aşkım biliyorum bende seni çok seviyorum"
"Beni sakın bırakma Hazal"
"Bırakmam ama ben sana aşkım dememe rağmen Hazal diyosun ya çok kötü bozuşucaz"
"Oy Hatunum Özür dilerim"
"Bu seferlik affettim ama bidaha olmasın"
"Söz bidaha olmaz"
Başımı göğsüne yasladım kendine has kokusunu içime çekip huzurlu bir uykuya daldım.
--------------
Canlarım voteleyin Yorum atın