Bölüm-15-

4 0 0
                                    

Yeni Bölüm♡♡
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Gözümü açtım yanımda yatan masum yakışıklı taş insana döndüm. Yaklaşıp Yanağından öptüm. Gözünü açtı gülümsedi.
Olgun " Her sabah böyle uyandıracaksan her gün uyumaya razıyım."
Hazal " Günaydın"
Olgun " Günaydın karım"
Çok kısık sesle söylemişti. Daha fazla dayanamadım ve dudaklarına yapıştım sıcacık ve huzur tadında ki dudaklarında kayboldum o 5 10 saniyede.
Olgun " Kalk hatun bana kahvaltı hazırla"
Hazal " Olur beyim hemen"
Olgun " Ah Hatun bu bey sana ölüyor"
Hazal " Ah Be beyim bu hatun senle yanıyor"
Olgun " Oy o Hatuna kurban"
Gülümsedim. Yataktan kalktım saçımı tepeden topuz yapıp mutfağa gittim. Salondaki masaya örtü serip hazırladıklarımı taşıdım. Masa tamamen hazır olduğunda yukarı çıktım önce Olgunun yanına gittim arkası dönük uyuyordu. Koşup üstüne atladım.
Olgun " Lan deprem oluyor kalkın lan kalkın kaçınnn
Hazal"Aşkım sus saçmalama"
Olgun " Aklımı aldın ya"
Hazal " Kalk hadi"
Üstünden kalkıp yan odaya girdim bu odada ayçayla İrem yatıyordu bunlara daha farklı işkence uygulayacağım. Odadaki masanın üstünde duran sürahiyi aldım ikisinin de başından aşağıya döktüm.
Ayça " Anamm evi su bastı kaçın lan kaçın itfaiyeyi arayın ambulansı arayın Hayır hayır orman Müdürlüğünü arayın"
İrem " Lan bi dur"
Hazal " Ayça mal mısın? Evi su bassa orman Müdürlüğü napsin"
Ayça " Uyku sersemiyim ne diyim ya"
Salak bunlar ya. Odadan çıktım. Samet Arda ve Alihanın kaldığı odaya girdim. Üçü aynı yatakta yatıyordu. Bunlara ne yapsam acaba. Buldum. Koşa koşa aşağıya indim mutfaktan iki demir kaşık alıp tekrar yukarı çıktım. Hepsinin kulağının dibinde kaşıkları birbirine vurdum.
Samet " Allah allah allah kalkın gidiyoz ülkeyi bastılar sınırı geçtiler.
Hazal " Samet sus allah aşkına ya"
Aşağıya indim 10 dakika sonra masada herkes vardı. Kahvaltımızı yaptık.
İrem" Bugün napıyoruz"
Hazal " Siz yapın bişeyler ben bugun tek başıma gezicem"
Olgun " Yok öyle bişey efendim bende gelicem"
Hazal " Tek başıma olmak istiyorum rahat bırak biraz beni"
Masadan kalktım yukarı çıkıp üzerimi değiştirdim ceketimi giyip aşağıya indim. Evin kapısından çıkıp caddeye yürüdüm. Taksi çevirip bindim.
---- - - - - - - -
Eve girdim. Odama gidip üstümü değiştirdim. Gri bir eşofman ve siyah bir tişört giydim. Üzerime hırka aldım. Yanıma telefonumu ve biraz para alıp çıktım. Taksiye bindim Ormandaki evin adresini verdim.
- - - - - - - - - - - -
Geldiğimizde indim. Eve girip üst kata çıktım terasa çıkan kapıyı açtım ve çıktım. Sallanan sandalyeye oturdum.
' Acır mı bi insanın canı en derinden. Sanki Azrail gelmiş canını alabilirmiyim diye sorarmış gibi. Azrail hiç sorar mızı insana yaşamak istermisin diye? Gelir saniyesinde alır canını gözünün yaşına bile bakmadan. O yüzden Azrail duygusuzdur bende bazı insanları Azrail ilan ediyorum onun kadar kötü olamazlar ama onun kadar duygusuz olabilirler. Zamanında çok Seni seviyorum dedik ama yanlış insanlara. Doğru insan arıyor yanlış kişiler. Tam her şey oldu dersin ne olur biliyomusun gider çekip gider canından çok sevdiğin adam. Neden gider bi insan? Ya çok hatası vardır yada çok duygusuzdur. Sen hiç giden insanın Özür dilediğini duydun mu? Duyamazsın tabi çünkü giden insan bidaha asla geri dönmez. Ha döndü diyelim geride bıraktığı hayatı tam toplamışken karşıdaki insan, yine giden gelir bozar. ' kapının sesiyle düşüncelerimden ayrıldım. Aşağıya inip kapıyı açtım.
Bunu beklemiyordum.
Hazal" Ne oldu giden insanı duyunca gelmişsin"
Cenker" Ne giden insanı be"
Hazal " Yok bişey neden geldin"
Cenker " Terası paylaşabilirmiyiz?"
Hazal " sanmıyorum"
Cenker" İhtiyacım var"
Karşı koyabilsem sana ne güzel olur.
Hazal " İyi gel "
Birlikte terasa çıktık. Kendi sandalyesini kaptı bende diğer sallanan sandalyeye oturdum.
Hazal " Madem geldin sana bişey anlatayım"
Cenker" Dinliyorum"
Hazal " Çok küçüktüm 4 5 yaşlarında falandim heralde evdeyim annemle babamda var oturuyoruz. Deprem olmaya başladı hepimiz kendimizi dışarı attık ama annem çıkmadı. Sence neden çıkmadı?"
Cenker " Bilmem "
Çok kısık sesle söyledi sesinde acıma duygusu vardı. Üzülme duygusu fazla basıyordu.
Hazal " Meğer bilmediğim bir kardeşim varmış onu ilk defa eve getirmişler daha önce yurtta kalıyormuş. Evde onu aramak için kalmış. İşte o zaman içeriden minik bir erkek çıktı. Ama annem çıkmadı. Deprem sonrası her yer heryerdeydi. Annem kaldı o iğrenç anılarla dolu evin içinde kaldı. İşte o zaman içinde yaşamayı sevdiğim Dünya başıma yıkıldı. Babam küçük kardeşimi alıp kaçtı. Ben bu yaşıma kadar yetiştirme yurdun da büyüdüm. Neden soğuk biriyim biliyomusun yetiştirme yurdun da hiç arkadaşım yoktu ben bu yaşıma kadar biriyle hiç konuşmadım korktum konuşmayı unutucam diye çok korktum."
Sustum. Ve işte o an yılların acısı duygusuzluğu mutsuzluğu akıp gitti yanaklarımdan. İlk defa hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Cenker tutup kendine çekti beni sarıldı sıkıca hiç bırakmayacakmış gibi. Ben duygusuz değilim sadece çok kırıldım o kadar. Oysaki ben sadece sevgiye ihtiyaç duymuştum küçükken şimdi ise içimde nefretle dolaşıyorum. Kendimi toparlayıp kendimi geri çektim.
Hazal " Beni bırakıp gitmenden ölesiye korkuyordum korktuğum başıma geldi. Sana çok üzüleceğin bi şey söyliycem. Ben evleniyorum daha doğrusu nişanlanıyorum."
Cenker " Şaka yapıyorsun demi?"
Hazal " Hayır gayet ciddiyim. "
Cenker " Bunu bize yapamazsın"
Hazal " Artık biz diye bişey yok ayrıca yapamam değil yaptım bile"
Hızla ayağa kalktı yüzüme anlam veremediğim bir şekilde baktı arkasını döndü ve gitti. Sen de mi be adam sende mi gidiyorsun. Tam içimi döktüm duygusal anlar yaşıyorum sende mi çekip gidiyosun. Olsun be güçlü insanım ben dayanırım inşallah. Bende kalkıp içeri girdim ceketimi giyip çıktım. Taksi durağını arayıp taksi çağırdım. Taksi geldiği zaman bindim. Evin adresini verdim. Eve geldiğimizde indim. Kapıyı açıp girdim odama gittim. Üstümü değiştirip yattım. Telefonum çalmaya başladı elime alıp açtım.
Olgun " Hazal nerdesin sen ya öldük meraktan"
Hazal" Evdeyim yatıyorum"
Olgun " Tamam canım geliyorum bekle"
Hazal " Gelmene gerek yok uyuyacağım"
Olgun " Tamam Hazal istemiyorsan gelmem"
Hazal " İstemiyorum demedim gerek yok dedim ama illa gelmek istiyorsan gel bekliyorum"
Olgun " Gelmiyorum vazgeçtim"
Hazal " Olgun gel hadi uyuyamıyorum"
Olgun " Uyursun hadi baybay"
Hazal " Olgun gel dedim demi gel"
Olgun " İyi bekle"
Hazal " Tamam "
Telefonu komidinin üzerine koydum. Yataktan kalkıp salona geçtim. Koltuğa oturamadan kapı çaldı. Gidip açtım.
Hazal " Gel hadi "
Olgun " Tamam "
Birlikte odaya geçtik. Yattık birbirimize sırtımızı döndük.
Hazal " Olgun "
Olgun " Efendim "
Hazal " Sırtını Döneceksen neden geldin ki"
Olgun " ben mi istedim gelmeyi sen gel dedin "
Hazal " Yalan söylemekten kafana  taş yağacak haberin olsun"
Olgun " Ama doğru ben gelmiycem dedim sende gel dediysem gel dedin."
Hazal " Tamam Olgun tamam sus"
Önünü dönüp beni kendine çekti sırtımı göğsüne yasladı. Kafasını boynuma gömüp derin bir nefes aldı. Birlikte uyuduk.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Yeni Bölümde Görüşmek Üzere hoşçakalın ❤

Sensizlik..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin