1.bölüm

118 12 2
                                    

Yaz tatili sona ermişti. Bugün okullar açılıyordu,ilk defa annemin uyandırmadığı bir sabaha uyanmıştım.Sıcacık yatağımdan zor da olsa ayrılıp köpekli pufuduk terliklerimi ayağıma geçirdim. Fazlasıyla çocukçaydı ama babamın hediyesiydi ve benim için çok değerliydi. Çünkü ;öldürülmeden önce bana aldığı son hediyeydi.Okula gitmek hiç istemiyordum. Okuldan nefret etmemi sağlayan aleyna adlı kocaman bir gerçek vardı. Benim okuldaki arkadaşlarım toplasam bir elin parmağını geçmez. Aleyna da onlardan biri ama onu hiç sevmiyorum. Çünkü ,küçüklüğümden beri sevdiğim çocuğun yani berkin iki yıllık sevgilisi, Aleyna benim berki sevdiğimi bilmiyor ama ben aleyna yokken ve daha onlar sevgili bile değilken berke aşık olmuştum ve hala da öyleyim. Onların sevgili olduğunu öğrendiğim zaman berki unutmak için çok uğraştım ama unutamadım. Kendimden bile çok sevdiğim bir insanı zaten nasıl unutabilirim ki. Aleynanın berki gerçekten sevdiğine inanmıyorum en azından benim kadar. Terliklerimi giydikten sonra banyoma gittim,aynanın karşısına geçtiğimde,açık kahve rengi saçlarım birbirine girmiş ve daha uykum var bakışlı gözlerimle korkunç görünüyordum. Elimi yüzümü yıkayıp günlük rutinlerimi yerine getirdikten sonra tekrar odama gidip dolabımın karşısına geçtim. Ne giyeceğim konusunda kararsızdım. Dolap bana ben dolaba bakıyordum.bakışmamızı dolabın benden utanıp gözlerini kaçırmasıyla son verdik. Bizim okulun kızları okula süslenip püslenip gelirlerdi,makyaj felan yaparlardı. Ben hiç yok denecek kadar az yapardım. Süslü bir insan değildim.doğal güzellikten yanayım, olacaksan doğal güzel ol,diğer kızları hiç anlamıyorum, gözlerindeki o on santim uzunluğundaki takma kirpiklerle acaba gözlerini nasıl açık tutuyolar, heralde ağır oluyodur,mesela dudaklarına sürdükleri on kilometre öteden bile farkedilen rujlarının acaba dişimin arasına bulaştımı diye düşünüp telaşlanıyolar benim böyle bi derdim yok,nedense böyle düşünmem yüzünden insanlar benim kız olduğumdan şüphe ediyor, En sonunda ne giyecegime karar verebilmiştim.ilk gün olduğu için serbest gidebiliyorduk. Sonra dolaptan,siyah ve kırmızı renkte olan kareli gömleğimi .siyah pantolunumu giydim. Yeniden aynanın karşısına geçip hafif bir makyaj yapıp saçlarıma fön çektim.gömleğimin uçlarını göbeğimi açık bırakıcak şekilde bağladım. Okula gitmek için artık hazırdım.Aynada kahkülümü düzeltip kendime bakmaya başlamıştım taki midemin ben acıktım haykırışlarını duyana kadar. Sırt çantamı alıp aşağı salona indim.Ayşe teyze yine döktürmüştü. Ayşe teyze bizim yıllardır hizmetçimiz Yine masaya en son gelen ben olmuştum, anneme,teyzeme ve kuzenim melise günaydın diyip masaya oturdum. Teyzem bir yandan kahvaltısını yapıp bir yandan da bize sıkıcı öğütlerini veriyordu. Eniştem teyzemi geçen sene bir kadınla aldatmış ve üzerine de metresiyle italyaya kaçmıştı. Teyzem ogünden sonra kendini yeni yeni toparlıyordu ve ogünden beri bizim villada kalıyorlardı. Galiba bu yüzden aldığı tecrübeleri yaptığı hataları bizim de yapmamamız için bize sıkıcı tavsiyeler veriyordu.ilk bana sonra da melise bakıp
-"bir erkeğe aşık olabilirsiniz,ama asla kimseye delicesine bağlanmayın,yoksa sonunda üzülen siz olursunuz"dedi. Annemde teyzemin sözlerini onaylarcasına kafasını sallıyordu. Bende bir sorun yoktu biz melisle yaşıt olduğumuz için her yalnız kaldığımızda bir hafta da iki hafta da bir değiştirdiği sevgililerinden bahsediyordu,onunla yalnız kalmamak için elimden geleni yapıyordum. Benim hiç sevgilim olmadığı için alttan alttan laf sokuyordu. ağzının payını veriyordum ama teyzeme olan sevgimden dolayı pek bir şey yapamıyordum. Kahvaltımızı yaptıktan sonra melisle birlikte villadan çıkıp bizi bekleyen şoförün yanına doğru ilerlemeye başladık,tam arabaya binecekken kolumdan tutup kendine çevirdikten söze başladı
-"hissediyorum 11.sınıf hepimiz için farklı olucak,hatta senin gelip biri kalbini bile çalıcak"dedi.melisle benim bugüne kadar hiç yıldızımız barışmamıştır bu söyledikleri hoşuma bile gitmişti ama ben berki severken birinin gelipte kalbimi çalması biraz imkansızdı.
-"o okuldaki hiç kimse beni sevmiyor ki"dedim.
-"güzel kızsın,biraz çocukça davranıyorsun ama bu senin kusurun değil seni herkezden ayıran bir farkın onlar senin bu farkını sevmiyor bende dahil ama sen onlar için değişicek değilsin illaki seni bu halinle sevicek biri vardır.hem artık şu bizim aramızdaki buzları eritsek ben artık seninle gerçek kuzen gibi olmak istiyorum.biliyorum benim muhabbetlerim seni sıkıyor istersen artık o muhabbetlere girmem"dedi.
Sıkıcı ögretmen ciddiyetiyle kurduğu bu cümlelerin ardından içime melisle gerçek kuzen gibi olmak istediğim hissi geldi,melisten gelen ve beni şaşırtan bu adım kalbimde tatlı bi titreşim oluşturmuştu bişey demeden ona sımsıkı sarıldım.
-"bu evet demek oluyor galiba"dedi.ondan ayrılıp 'kuzen artık gitmemiz gerekiyor'diyip arabaya geçtim. En sonunda okula gelmiştik okula geldiğimizde melis arkadaşlarının yanına gitti onun arkadaşlarını sevmediğim için ama bu sevmeme hissi tek taraflı deil beni bu okulda pek seven yoktur. onunla gitmek yerine tek başına oturan berkin yanına doğru yaklaştım sakarlığım yine başımdaydı. düz yolda bile yürüyemiyordum.berkin tam önüne geldiğimde yere kapaklandım. Hemen ellerimden tutup beni ayağa kaldırıp'iyimisin'dedi.karşılık olarak'iyiyim'dedim.gerçektende iyiydim düştüğümde canım bile acımamıştı ama utancımdan yerin dibine girmiştim.düşmem sorun değildi ama berke rezil olmuştum.hemen masaya oturdum berkte yanıma tabi.bugün bi farklı gözüktü berk gözüme sanki ona aşık deilmişimde,sıradan bi arkadaşımmış gibi...Bir süre sonra aleyna yanımıza geldi.canımlı cicimli konuşmaya başladılar.sevdiğim çocuk gözümün önünde arkadaşımla çıkıyordu.muhabbet beni iyice sıkmıştı.ama eskisi gibi yanmamıştı canım eskiden olsa hiç kimsenin beni bulamiyacağı bir yere gidip gözyaşlarımı akıtmakla meşgul olurdum. Çünkü,birinin beni ağlarken görmesi dünyada isticeğim en son şeyler arasındadır heralde...berke olan ilgim azalmış olabilirmiydi ki belkide eskisi gibi aşık değilimdir ona.sonra onlar kantine gittiler onlar gittikten bir süre sonra'Dolunay Soykan'diye bir sesle irkildim.bu selindi bu sene 9.sınıf.yaz tatilinde sık sık onunla konuşmuştum.söylediğine göre burda okicakmış müdür onun dayısı olduğu için sık sık gelirdi ve bizde onunla böyle tanışmıştık kısa zaman içinde yakın arkadaş hatta sır arkadaşı bile olmuştuk.benim berki sevdiğimi o da biliyordu.sonra yanıma yaklaşıp sarıldıktan sonra saçımı çekip kaçmaya başladı ben hiç dururmuyum bende peşinden tabi.benden beterdi ben bile bukadar yaramaz değildim. Yine bütün okulun gözleri bizim üzerimizdeydi. Ama umrumda bile değildi.zaten ne yapsam gözlerine batıyor egolu varlıkların,okulda bir iki tur atmıştık taki selin başka bir yöne dönene kadar, yönümü değiştirmeye fırsat bile bulamadan kendimi yerde ve hiç tanımadığım bir çocuğun üstünde buldum.düz gözlerine kadar uzanan açık kahve renkli saçları,koyu renkli gözleri ve babyface yüzü olmasına rağmen tam bir serseri tipi vardı.ama bu ona asi bir hava vermişti.Aşırı derecede yakışıklıydı ona bakmaktan kendimi alı koyamıyordum.neler diyorum ben hemen kendime gelip tam kalkmaya çalıştığımda beni durdurup
-"bu okulu çok sevicem galiba"dedi.kalbim istemsizce hızlı atmaya başlamıştı
-"sen öyle zannet"diyip ayağa kalktım.tarzı da ayrı bir güzeldi siyah yarım kol bir T-shirt,siyah pantolon giymiş metal renkli yüzükleri ve tek kulağına taktığı küçük metal renkli küpelerle çok hoş görünüyordu.selin ortalıklarda gözükmüyordu tabi başına gelicekleri bildiği için kaçmıştı.sonra yanımıza belen geldi yine saçmalıyordu.belen bu okulda gördüğüm en sürtük,en can sıkıcı,en yapay ,güzel olmamasına rağmen ben dünya güzeliyim egosu sahip bir varlık..
-"ilk günden rahat dursaydın bari, oooo birde yakışıklı çocuk tavlamıssın hiç sana göre değil ama..."
Diyip kikirdemeye başladı.üstüne düştüğüm o çocuğa dönüp baktığımda bana bakıp pis pis sırıtıyırdu.bu iş çok hoşuna gitmişti heralde
-"ben senmiyim ne tavlaması herkez senin ne kadar sürtük olduğunu iyi biliyor şimdi def ol git"dedim bu acı gerçekler beleni fazlasıyla sinir etmişti tam bana tokat atıcakken o çocuk onu durdurdu.beni korumuştu.
-"duymadın galiba def ol"diyip beleni ittirdi.belen bana bakıp.
-" bir gün senin canını fazla yakıcam kurtuluşun yok bebeğim"dedi bu kuru tehtitlere artık aldırış etmiyordum Çünkü; hepsi sadece sözde kalıyordu.o çocuga dönüp
-"niye beni korudun ki ben kendimi koruyabilirdim.senin korumana ihtiyacım felan yoktu,beni zayıf göstermekten başka bişey yapmadın."dedim galiba fazla abartmıştım.
-"bir teşekkür veya bir öpücük hiç fena olmazdı"dedi.
-"bir tokat nasıl olur"diyip bişey bile demesine fırsat bile vermeden sınıfa çıktım hangi sınıflarda olduğumuz açıklanmıştı.duvarkenarı enarka sıraya kuruldum sonra herkez teker teker gelmeye başlamıştı hepsi geçenseneki sınıf arkadaşlarımdı.tabi buna sınıf arkadaşlığı denirse..sonra berk ve aleyna geldi.inadına yapıyorlarmış gibi gelip tam önüme oturdular.bu manzaraya daha fazla dayanamayıp başımı sıranın üstüne koyup uyumaya başladım.zaten çok uykum vardı.bu dünyada sevdiğim üç şey,uyumak,yemek,ve tekrardan uyumak bu benim hayat felsefem bir nevi...
"Dolunay Soykan"diye bağıran cırtlak sesli bir kadının bağırışlarıyla uyandım.Bu tuğba hocaydı.Zaten beni hiç sevmezdi,bütün sınıf bana bakıp gülüyordu,yine rezil olmuştum.sınıftaki alaycı bakışlara aldırmayıp tuğba hocanın gözlerine gözlerimi dikip sinirli bi şekilde;
-"hocam bi insan böyle mi uyandırılır"dedim.
Tuğba hoca sinirli bir bakış atıp,sabır çekerek,
-"ilk günden ne uykusu,biraz kendine çeki düzen ver"dedi.birşey dememe fırsat vermeden öğretmen masasının yanında duran çocuğun yanına yaklaştı.o üstüne düştüğüm çocuktu.burda ne işi vardı ki rüyamı görüyordum yoksa artık bizim sınıfta mı okicaktı. Sonra kendini tanıtmaya başladı
-"ismim kayra taşçı artık bu okulda okumam gerekiyor"dedi. Fazla sesli düşünmüş olucam ki herkezin gözleri bana çevrilmişti.
-"niye geldin ki"dedim.
-"senin için"diyip sırıtmaya başladı.sınıfta oooo diye sesler yükseliyordu eminim utancımdan yanaklarım kıpkırmızı olmuştur.Kayrada bunu fark etmiş olucakk ki konuşmasına devam etti.
-"okuldan atıldım,ondan artık burdayım inşallah merakını gidermeye yardımcı olmuşumdur"dedi.tuğba hoca araya girip yansırada tek başına oturan bir sürtüğü işaret ederek
-"beyzanın yanına otur istersen"dedi.kayra tuğba hocayı önemsemeyip yanıma yaklaştı
-"biz dolunayla daha iyi anlaşırız"diyip kuruldu yanıma kayranın kulağın yaklaşıp
-"başbelasısın"dedim.oda benim kulağıma yaklaşıp
-"iyi tespit,bu arada sana kırmızı çok yakışıyor"dedi utandığımda kızaran yanaklarımdan bahsediyordu kesin.Tuğba hoca okulu benim kayraya gezdirmemi söyledi daha doğrusu emretti.pek istemesemde kabul etmek zorundaydım.Dersler zar zor bitiyordu, en sononda öğle arası olmuştu.yemekhaneye gidip sıraya girdikten sonra tepsimi alıp boş bir masaya oturdum.Herzaman olduğu gibi hızlı bir şekilde yiyordum taki başbelası kayra yanıma gelene kadar kayra izinsiz oturduğu yetmiyormuş gibi bir de küstah küstah konuşmaya başladı.
-"biraz hızlı yede okulu gezdir bana,hem bir kız neden bu kadar yer ki"dedi
-"sanane ki bundan sana okulu gezdirmek zorunda değilim,sınıfa git kızlardan birine sor seni gezdirmek için can atıyorlardır zaten"dedim gerçektende öyleydi,berkten daha yakışıklı ve havalıydı.
-"tuğba hoca sana dedi,istersen gezdirme sen bilirsin,tuğba hocaya sorarım belki o müsaittir"diye tehtit etti güya ama emir büyük yerdendi cılız bir sesle
-"başbelası"dedim karşılık olarak
-"ama tatlı bela"dedi evet çok tatlıydı ama başbelasıydı sonuçta.yemeğimi yedikten sonra okulu gezdirmeye başladım.kayra ve saçma soruları.okulla alakası olmayan bir sürü soru soruyordu.daha fazla dayanamayıp.
-"bir insan neden bu kadar boş konuşur ki"dedim
-"dolu konuşan biri olmayınca ayak uydurmaya çalışıyorum"dedi
-"uydur diyen olmadı"diye atarlanıp sınıfa çıktım,bugün bana noluyordu anca bir atar anca bi trip.fazla abartmıştım.öğle arası bitmediği için sınıf boştu sırama geçip başımı sıranın üstüne koyup düşüncelere daldım.düşünürken gözlerimin uyu kapanışlarına daha fazla dayanamadım.
************************
KAYRA'DAN
Bugün yeni okulumda ilk günüm ......
Eski okulumdayken okulun en yakışıklısı,en havalısı,en soğuk şahsiyetlisi,kızların gözdesi,erkeklerin kıskanarak ve nefretle baktığı,dahası da hep okul birincisi olan çalışkan öğrenciydim.Bu okulda da yüzde yüz böyle olucağıma eminim.
Bu okula diğer okuldan atıldığım için geldim.Aslında sadece bi uyarı verilerek geçiştirilicek bi konu yüzünden beni okuldan attılar.
Bir gün yine okul bahçesinde oturuyorum ve etrafım da bissürü kendini güzel zanneden kızlarla dolu,içlerinden bi kız galiba okul müdürünün oğlunun sevdiği kızmış,adı buseydi galiba..sonra buse kulağıma doğru eğilip;
-"seninle konuşmam gereken bişey var,lütfen bana iki dakikanı ayır"diyip gülümsedi.etrafımızdaki kızlar yanlış anlamış olucaklr ki ooooo diyip kikirdemeye başladılar.kızları kıramıyordum.galiba bu annemin bana ölmeden önce daha altı yaşımdayken" hiç bi kıza karşı kaba davranma onlar saç teli gibidirler,hemen kırılırlar."dediği bi söz yüzündendi.busenin benimle konuşmak istemesini kırmayıp bahçenin  diğer bi köşesine gittik.Aslında bu durumdan rahatsızdım.çünkü bahçedekilerin gözü bizim üzerimizdeydi,buse bişey söylemek istiyor ama söyliyemiyormuş gibi bana bakıyordu.,daha fazla dayanamayıp
-"söyle,ne var"dedim..biraz kaba bi giriş yaptım ama napayım,kırmicaz dediysekte fazla nazik olamam ben,doğamda yok..
-"şey.....söylediğim şey karşısında belki  benle dalga geçiceksin,belkide söylediklerim çok saçma gelicek sana"diyip derin bi nefes aldıktan sonra tekrardan devam etti "ben.... Galiba sana.... Aşık oldum,her an seni düşünüyorum.... Her an.... Senin yanında olmak istiyorum,seni özlüyorum ... ,kayra ..... Ben sana çok aşık oldum"dedi. Aslında şaşırdım mı? hayır.Alışmıştım artık bu aşk itiraflarına.Elimden tutup soltarfına kalbinin tam üstüne yerleştirdi.
-"şuan nasıl atıyor hissediyormusun,senin için.... Bu cesaret bana nerden geldi bilmiyorum.gözlerinin içine bakarken bile kalbim sanki yuvasından çıkacakmış gibi atıyor........ Galiba bu yoğun hissedilen duygunun adı aşkmış,sayende öğrendim seni sevi-"diyemeden biri beni kendine çevirip yüzüme bi yumruk indirdi.bana yumruk atan kişi müdürün şımarık ve biricik oğluydu...Cem... Birbirimizi hiç sevmezdik zaten ,ufak bi nedenden dolayı bile kavgalarımız hep büyürdü,yıldızlarımız hiç barışmamıştır bu zamana kadar,yediğim yumruğun ardïndan kendimi toparlayıp ayağa kalktıktan sonra ceme doğru bi badboy gülüşü atıp yüzüne yumruk indirdim bahçedekiler etrafımızda toplanmaya başlamıştı bile.O yumrukla birlikte o da yerle olan randevusunu tamamladı.cemin yüzüne doğru eğilip;
-"senin gibi bir pislik yüzünden kavga ederek kendimi yoramam.yerde sürünen İQ nü de al ve defol!"dedim.herkes soktuğum bunlafın ardından beni desteklercesine oooo diyolardı. bu acı gerçekler cemin pek hoşuna gitmemiş olucak ki ayagı kalkıp yüzünü yüzüme yaklaştırıp.
-"noldu anne kuzusu benimle kavga etmekten mi korktun ,ha doğru ya senin annen yoktu demi,özür dilerim"diyip gülmeye başladı.bana en ağır küfürleri edebilirdi etse arkamı dönüp giderdim.ama annemle alakalı bana bişey dememeliydi.hayatımda hiç olmadığım kadar sinirlenmiştim o an,cemin yüzüne doğru tekrardan hızlı bi yumruk atıp onu yere yapıştırdıktan sonra üstüne çıkıp yumruk atmaya devam ettim, bu haraketim üzerine kızlar çığlık atmaya başlamıştı.o sinirle tek duyduğum kızların çığlıklarıydı,cemin arkadaşları beni durdurmaya çalışıyorlardı,cem hem yumruklarıma maruz kalıyor hemde arkadaşlarını kimse karışmasın diye uyarıyordu.
-"piç kurusu bidaha annemle ilgili benle dalga geçme yoksa senin gelmişini geçmişini si-"diyemeden müdürün bağırmasıyla sustum
-"gelmişini geçmişini ne? Sen kimsin ki benim oğluma küfür edip,ona vuruyosun,kalk pislik seni"diye yanıma gelip beni cemin üstünden kaldırdı,bi bana bide yumruklarla yarattığım şaheserim ceme bakıp
-"kayra yürü odama"diye bağırdı.
Müdürün odasına gittim beş dakika sonra müdür tek başına geldi odaya ,kesin oğluşunu gebermesin diye revire göndermiştir,yani ihale bana kalmıştı.
-"yine neden dolayı kavga ettiniz,ha ?"dedi
-"oğlunuz olacak piç .annem olmadığı için benle dalga geçti,napsaydım söylediği şey için teşekkür mü etseydim"dedim.
-"tamam velini çağırıcam artık sizin bu kavgalarınızdan bıktım"diyip halamı aradı.
Halam geldikten sonra müdür onada olayı anlattı,halam bana ölümcül bakışlarla evde bittin diyordu.müdür halama benim başka bi okula nakil ettirilmem gerektiğini söyledi,benim bu okulda olmam durumunda daha fazla kavgaların olucağını söyledi.halam benimde fikrimi almak istercesine baktı.
-"hala bende daha fazla durmak istemiyorum,oğlunu kayıran bi müdür ve oğluyla daha fazla uğraşamam"diyip gülümsedim,müdür tekrardan sinir küpü olmuştu,
-"görüyorsunuz yiğeniniz bana bile saygısız"dedi.
-"saygı hak edilene verilir "diye laf sokarak araya girdim.halama yavru köpek bakışları atarak
-"ben başka bi okula gitmek istiyorum"diye ekliyorum.halamda başını onaylarcasına  sallıyıp müdüre sakin bir tavırla
-"ozaman başka bi okula nakil aldırıcaz,okulun kapanmasına bir ay olduğu için,sizden ricam bir ay daha burda devam etsin,merak etmeyin ben onun kulağını çekicem,okul kapandıktan sonra başka bi okula nakil yaptırırız sizin içinde uygunsa"diyor.müdür bana sinirli bakışlarını fırlattıktan sonra,halama dönüp
-"okulumda bida böyle kavgalar görmek istemiyorum,dediğiniz gibi olsun bizde sizlerin zor durumda kalmanızı istemeyiz,yaz tatilinde o zaman tekrardan görüşmek üzere"diyip ayagı kalkıp halama doğru ellerini uzatıyor,halam uzatılan ele.karşılık olarak sıkıp
-"görüsmek üzere"diyip ayağa kalkıp koluma girerek beni odadan çıkarıyor.
Ve sonrasında halamdan büyük bi azar işitiyorum,bana annemle ilgili olan konuda hak versede ,cem'i dövmem konusunda bana çok kızıyor.yaz tatilinde okula tekrardan gelip başka bi okula kaydımı yaptırıyoruz,daha doğrusu halamın istediği ve kuzenim ardanında olduğu bi okula gitmem için kayıt yaptırıyoruz."Yeni Çınar Kolejine"

-

************************
DOLUNAY'DAN
Berkin adını sayıklıyarak uyandım,ne gördüğümü hatırlamıyordum.öğle arasının bitmesine az kalmıştı.sınıfa tek başına berk geldi.inanılmazdı.aleyna yoktu yanında.sonra bize doğru yaklaşıp.
-"dolunay hafta sonu müsaitmisin."dedi.
-"evet neden ki"dedim.
-"aleynanın dogum günü iki hafta sonra cumartesi ve ben ona barda bir parti vericem ne almam gerektiğini bilmiyorum senin yardımına ihtiyacım var"dedi.sevdiğim çocuk benden yardım istiyordu hemde ne için
-"sana yardım edicek kişi ben değilim"dedim.bunları dedikten sonra aleyna yanımıza geldi berk süprizi kaçırmamak için neden diye soramamıştı.dersler bitmişti eve geldiğimde telefonuma gelen mesajla irkildim berkten di
-"sınıfta neden öyle dedin seni üzücek birşey mi yaptım"yazıyordu. Cevap olarak
-"hayır ben alışverişten pek anlamam onun için"dedim.bir süre mesajlaştık.akşam yemeğini yedikten sonra hasret kaldığımuya daldım.

Ay TutulmasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin