-Gray'in Ağzından -
Üç saatlik bir tren yolculuğunun ardından şehre gelebilmiştim.Koşar adımlarla kağıtta bulunan adrese gittim.Adresi takip ettim bulduğum yer bir bardı sessiz ve tenha bir sokaktaydı.Fazla tekin görünmüyordu.Adresin doğru olup olmadığını kontrol ettim.Maalesef doğruydu.Derin bir nefes aldım.UmarımJuvia'nın başına kötü bir şey gelmemiştir.Kapıyı açtım ve gördüğüm manzara dünyadaki en kötü manzara olabilirdi.Juvia dizlerinin iki parmak üstüne kadar gelen buz mavisi bir elbise giyiyordu.Bacağında ufak çizikler ve sıyrıklar vardı.Gözleri sanırsam ağlamaktan kızarmıştı.Beni henüz fark edememişti edememeside normaldi.Önünde yapılı bir adam oturuyordu.Juvia'yı yanaklarından tutup ona bakması için zorluyordu.Juvia'nın elleri büyü engelleyici kelepçelerle bağlıydı.Maksimum 6 saattir buradaydı ve oldukça berbat bir halde görünüyordu.Ve şu anda fark ettiğim bir şey vardı şu anda buradaki tek kız Juvia'ydı.Ağır adımlarla içeriye girdim.Sinirle yumruklarımı sıktım.Hemen bir şey yapmalıydım.Juvia'nın yanaklarını tutan adam yanaklarını sertçe bıraktı.Juvia ufak bir çığlık attı.Canı acımıştı.Adam sandalyesinden kalktı ve bana yaklaştı.
?:Sen yeni çalışan mısın?
Bunu bir fırsat olarak kullanabilirdim.Ne yapacağımı bilmiyordum ama kullanabilirdim.
Gray:Evet.
Adam arkasını döndü.Juvia beni fark etti.Bir şey söylemek için ağzını açtı ama sessiz olmasını işaret ettim.Adam Juvia'yı kelepçelerinden tutup yere fırlattı.
?:Şu *sansür*ü aşağıdaki zindana kapat.
Acayip derecede sinirlenmiştim.Bir adam arkadan konuşta.
?:Usta Montoro bu yeni adam zindanın yerini biliyor mudur?
Montora:Bilmiyorsada öğrenmeli zaten geceyi orada geçirecek.
Gray:Ha ?
Montora:Tüm şartları kabul ettiğini hatırlıyorum !
Adama fısıltıyla bir küfür savurdum.
Montora:Sen az önce bir şey mi dedin ?
Gray:Sana öyle gelmiş moruk.
Bunu söylediğimde adam sinirden köpürdü.Juvia'yı ve beni yakamızdan tutup uzun merdivenlerden aşağı indirdi.Merdivenlerin ardında bir oda vardı.Odadan çok bir hapishaneye benziyordu.İkimizide oraya fırlattı bana fazla bir şey olmamıştı ama Juvia canı çok acımıştı.
Montora:Ha bu arada nişanlıma iyi bak!
Nişanlısı mı?
Gray:Nişanlın mı?
Montora:Henüz değil ama bir kaç gün sonra sakın ona fazla yakınlaşayım deme !
Adam bize öldürücü bir bakış attı.Sonra gitti.Juvia'nın gözünden yaşlar akmaya başlamıştı.Sürünerek yanına gittim.
Juvia:Gray-sama ...
Ona sarıldım.
Gray:Merak etme bundan da kurtulabiliriz.
?:Sana ona yakınlaşmamanı söylediğini hatırlıyorum.
Adam elindeki içki şişesini kafasına dikti.Sonra dudaklarını yaladı.Tek kelimeyle İğrenç bir herifti gerçi burada kim öyle değildi ki!
?:Ama sen de haklısın güzel kız sonuçta.Ve şu anda o-
Demirliklerden kollarımı uzatarak adamın yakasına yapıştım.
Gray:Bir daha tekrar etsene.
Adam cebinden minik bir şey çıkardı ve bileklerime değdirdi.Hissettiğim tek şey acıydı !!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fairy Tail -Uyum-
FanfictionSu ve buz birbirleriyle uyum içindeki bu iki element "Fairy Tail" loncasını karanlıktan kurtarabilecek miydi?Loncaya eski neşesini kavuşturabilecek miydi?