-43- Aiko Vs. Laito

185 16 1
                                    

  -Aiko'nun Ağzından-

Aiko: Neredeyse yarım saattir burada yürüyoruz ama hala çıkışı bulamadık.

Wendy: Aiko-san lütfen biraz sakin olmaya çalışın.

Yui: Evet Wendy haklı eminim çıkış yolunu birazdan buluruz.

Aiko: Bu kadar iyimserlik kötüdür bilmiyor musun Yui ?

Ahh sanırım delireceğim. Yarım saattir bu mağaradan çıkış yolunu bulamadık.

? : Ne kadar güzel kızlarsınız siz böyle.

Bu ses bir erkek sesiydi. Kafamı sesin geldiği tarafa çevirdim. Gözleri , saçları tamam pes ediyorum yüzde doksanı mor olan bir çocuk gördüm aşağı yukarı bizim yaşımızda gibi gözüküyordu.

 Gözleri , saçları tamam pes ediyorum yüzde doksanı mor olan bir çocuk gördüm aşağı yukarı bizim yaşımızda gibi gözüküyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çocuk yanıma yaklaştı. Elimi tuttu ve dudaklarına götürdü.

?: Benim adım Laito güzel bayan.

Elini havaya kaldırdı. Sonra ise elinde bir orkide belirdi. Bunun onun büyü gücü ile bir ilgisi olabilirdi. Orkideyi vermek üzere bana uzattı. Elimle orkideyi ittim. Orkide kara bir dumana dönüşüp yok oldu. 

Aiko: Biz senin sandığın kadar basit değiliz.

Laito: Eğlence artacak desene.

Aiko: Sen eğlenemeden senin işini bitireceğiz. Yui hadi bitirelim şunun işini.

Kısa bir süre ne Yui'den Wendy'den ne de Chelia'dan ses geldi. Kafamı onlara doğru çevirdim. Göz bebekleri küçülmüştü ve gözleri mor renk almıştı.

Laito: Gözlerindeki endişe çok tatlı.

Kafamı Laito'ya çevirdim. 

Aiko: Onlara ne yaptın ?

Laito: Alt tarafı orkide verdim. 

Orkide verecek zamanı nasıl bulmuştu bu adam.

Laito: Dürüst olmak gerekirse arkadaşların senin kadar akıllı değil.

Rüzgar kılıcımı elime aldım. 

Laito: Woah ciddileşiyorsun .

Aiko: Bu savaşı ben kazanırsam arkadaşlarımı bırakacaksın.

Laito: Peki ben kazanırsam.

Elinde duran kırmızı gülle oynuyordu.

Aiko: İstediğini kendin seç.

Laito: Peki.

Yüzünde bir sırıtış oluştu.

Laito: Korktuğun ne kadar da belli.

Aiko: Hayır korkmuyorum !

Laito: O zaman kalbin neden deli gibi atıyor.

Aiko: Sen nereden ...

Elinde duran kırmızı gül kulağına yakındı.

Laito: Ya da belkide bana vurulduğun için bu kadar hzlı atıyor.

Muzipçe sırıttı. Bu çocuk sinirlerimi bozuyor.

Aiko: Yaa ne demezssin.

Kılıcımı salladım. Oluşan küçük çaplı rüzgar ile Laito'nun elindeki gül yere düştü.

Laito: Hey o gülü seviyordum.

Gözlerimi devirdim.Rüzgar kılıcımla güçlü bir esinti yaptım. Laito karışan saçlarını düzeltmekle uğraşıyordu.

Laito: Saçımı yapmak iki saatimi almıştı. Bunu sana ödeteceğim.

Eline yeşil ve uzun dikenlere sahip bir gül aldı ve bana fırlattı. Gülün dikenleri kolumu sıyırmış ve ufak bir yara açmıştı. Acıyla kolumu tuttum.

Aiko: Yapabildiğinin en iyisi bu mu?

Acımı önemsememeye çalışıyordum.

Laito: Hadi ama numarayı kes canın çok acıyor biliyorum.

Yui'nin yanına gitti. Yui'nin saçlarıyla oynuyordu.

Laito:Gerçekten çok şirin bir arkadaşın varmış. En az senin kadar şirin.

Elime ışık kılıcını aldım.

Aiko: Dokunma ona !

Saldırı pozisyonunu aldım. 

Laito:Sanırım ben kazanırsam ne istediğimi artık biliyorum.

Aiko: Neymiş istediğin ?

Laito: Seni ve şirin arkadaşlarını sonsuza dek kuklam yapmak.

Aiko: Sanki izin veririm de.

Laito: Karalılığını sevdim. Ama iyimserlik kötüdür bunu ikimizde biliyoruz.

Kılıcım ileParlak bir ışık yaptım ve Laito'nun gözlerinin hizasına getirdim. Bu durum onu kısa bir süre boyunca oyalar diye düşünüyordum.Sonra ise elime demir kılıcımı aldım. Laito'nun etrafına demirlerle bir kafes ördüm. Kollarını ve bacaklarını hareket ettiremiyeceği bir şekilde yapmıştım bunu. Kılıcımı toza dönüştürdüm.Kollarımı göğsümde birleştirerek Laito'nun yanına gittim.

Aiko: Ben kazandım. Şimdi dostlarımı serbest bırak.

Laito: Kollarım bağlıyken bunu yapamam.

Aiko: Sen ...

Dişlerimi gıcırdatarak demir kılıcımı çıkardım ve kafesi tek kolunu hareket ettirebileceği bir şekle getirdim. Laito bir şeyler yaptı ve göz bebekleri düzeldi. Koşarak Yui'ye sarıldım.

Aiko:Biraz daha güçlü olmalısın Yui.

Yui: Aiko.

Bana şaşkın gözlerle bakıyordu.

Laito: Öhö öhö buradan çıkış yolunu biliyorum.

Tek kolunu sallıyordu.

Wendy: Gerçekten mi?

Laito: Evet.

Aiko:Ona güvenmiyorum.

Laito: Hadi ama Aiko-chan benden hoşlandın neden böyle davranıyorsun?

Aiko: Hayalden başka bir şey görmüyorsun.

Chelia: Hadi Aiko ona güvenmezsek buradan asla çıkamayabiliriz.

Aiko: Ama o sizi ...

Yui elini dudaklarıma götürdü ve susmamı işaret etti.

Wendy: Bu bizim yüzümüzden olmuştu. 

Chelia:Artık daha dikkatli olacağız.

Aiko: Peki. Yui Akumu'yu çağır . Bu adama hala güvenmiyorum.

Yui:Peki Aiko. Seni çağrıyorum kabus gardiyanı Akumu!

Akumu geldi. Her zamanki korkunçluğundan hiç bir şey kaybetmemişti. Chelia ve Wendy birbirlerine sarıldı.

Wendy & Chelia: Ko-kowai !

Laito ise gözlerini pörtletmiş bir şekilde Akumu'ya bakıyordu.Akumu Laito'yu sırtına yüklendi.Laito'nun ellerini ve bacaklarını bağlamayı da ihmal etmemişti. Neşeyle yüzümü Laito'ya çevirdim.En şirin surat ifademi yapmıştım.

Aiko: Evet nereden gidiyoruz !


Fairy Tail  -Uyum-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin