Fairy Tail -Uyum-

-47-

 -Gray'in Ağzından-

Juvia: Gray-sama !

Duyduğum ses ile buzda sırt üstü yere kapaklandım. Diğerleri ise bana çarparak yere düştü. Bu ses Juvia'nın sesiydi. Kısa bir süre sonra Juvia'yı görmem ile birlikte hayal görmediğimi anlamıştım. Buzda kayarak Juvia'ya koştum bir kaç kez düşecek gibi olmuştum. Juvia'ya sarıldım. Sonra ise yüzünü ellerimin arasına aldım.

Gray: Juvia iyisin değil mi?

Gülümseyerek bana baktı.

Juvia: Evet Gray-sama Juvia kesinlikle harika .

Dur bir saniye Juvia'nın bana şu an da sinirli olması gerekmez miydi? Yani sinirli olmasa bile böyle davranmaması gerekirdi. 

Gray: Sen Juvia değilsin.

Hidoi: Oh çok çabuk anladın.

Yakasını tuttum.

Gray: Juvia'ya ne yaptın.

Hidoi: Sadece vücudunu bir süreliğine ödünç aldım.

Elimi yumruk yaptım. Ve Juvia'nın suratı hizasına getirdim. 

Hidoi: Bak bana ne yaparsan yap acı çeken kişi ben değil Juvia olacak.

Yumruğumu indirdim. Lyon buzda kayarak yanımıza geliyordu.

Lyon: Bak Hidoi misin nesin bilmiyorum ama benim Juvia-chan'ımın sesi ve görünüşüne sahipken böyle berbat davranman beni çileden çıkartıyor.

Lucy bir yıldız ruhu anahtarını çıkardı.

Lucy: Ne yaparsak yapalım Juvia'yı senin elinden kurtaracağız Hidoi.

Hidoi: Bunu nasıl başara bileceğinizi çok merak ediyorum.

Aiko: Bizi hafife almamalısın.

Hidoi: Zor olacak gibi.

-Yazar'ın Ağzından-  

Herkes saldırı pozisyonunu almıştı. Levy ve Rea Arka tarafta bir yere geçmişlerdi. 

Rea: Bize biraz zaman kazandırmaya çalışın.

Shu: Olmuş bil.

Kısa bir süre sonra Levy ve Rea su baloncukları içine hapsedilmişti. Diğerleri de olanları kestirmeye çalışırken kendileri de baloncuklara hapsedilmişti. Juvia'nın suretinde ki canavar bir kahkaha attı.

Hidoi: Çok kolay oldu.

 ---

Herkes uzun bir süre uğraştıktan sonra çıkamayacaklarını anlayıp durmaya karar vermişlerdi. Gray ise pes etmemişti. Baloncuğun duvarını yumrukluyordu. Güneş batmak üzereydi. Gray yumruklamayı bırakıp Juvia ile göz teması kurdu.

Gray: Hala orada bir yerde olduğunu biliyorum. Bu yüzen lanet olası kulaklarını açıp beni dinle.

Natsu: Gray Juvia'nın şu an da seni duyduğunu sanmıyorum.

Rea öldürücü bakışlarla Natsu'ya baktı.

Rea: Anın içine etmek zorunda mıydın?

Gray onları önemsememişti. Juvia ile göz teması kurmaya devam ediyordu.

Gray: Bundan daha güçlü olmalısın. İnsanları endişelendirmeyi kes ve biraz kendine çeki düzen ver.

Hapsoldukları su balonları yavaş yavaş kayboluyordu. Hidoi ise acı ile başını tutuyordu. Diğerleri de olayı dikkatle izliyordu.

Gray: Daha güçlü olmalısın. Bana tekrar gülümsediğini görmek istiyorum. Şu lanet şeytanın vücudunu ele geçirmesine izin verme ! Seni bizden almasına izin verme !

Su baloncukları yok olmuştu. Herkes büyük bir hızla yere düşmüştü. Louise kafasını ovuşturdu ve etrafına baktı.

Louise: Herkes iyi mi?

Herkes başıyla onay verdi. 

 -Gray'in Ağzından-             

 Kafamı biraz daha ovuşturdum sonra ise Hidoi -Juvia- 'nin bana doğru koştuğunu gördüm. Sonra ise kollarım ile kendime siper aldım. Hidoi -Juvia- üstüme atlamıştı.

Juvia: Juvia Gray-sama'yı affetti. 

Gray: Juvia bu gerçekten sen misin ?

Juvia: Evet .

Gray: Hidoi'ye ne oldu ?

Rea: Juvia onu vücudundan atmayı başarmış gibi görünüyor. Yani Hidoi'yi bir daha kimsenin göreceğini sanmıyorum. En azından bir süreliğine.

 ---

Mortal Resistance loncasının karargahına gidiyorduk. İçeriye girdiğimiz de hiç kimse yoktu. Arkalarından bir iz bile bırakmamışlardı.

Natsu: Lanet olsun onlara güzel bir ders vermek istiyordum.

Yuma: Ama en azından görevimizi tamamladık. Görevimiz sadece projelerini durdurmaktı.

Louise: Haklısın.

Wendy: Yani bu ayrılacağımız anlamına mı geliyor?

Yui: Sanırım öyle.

Aiko: Sizin sinir bozucu iyimserliğinize ne oldu ?

Aiko bunu söylerken yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.

Aiko: Emin olun tekrar görüşeceğiz.

Juvia koluma yapışmıştı.

Juvia: Juvia bu savaş bittiği için çok mutlu.

Gray: Gray de öyle .

Lyon: Lyon da öyle düşünüyor.

Fro: Fro da öyle düşünüyor.

Rogue: Rogue da öyle düşünüyor.

Natsu: Woah eğlenceli gözüküyor. Natsu da öyle düşünüyor.