Rammsterin şaşkınlıkla bakan gözleri hala Amelianın üzerindeyken , hizmetçiler Ameliayı eve götürüyordular .
Bir anda Amelia gözlerini açtı . Şaşkınlıkla gözlerini saatlerdir başında bekleyen Rammster Hanıma yöneltti .
-Ah , Amelia . Beni çok korkuttuğunu söyleye bilirim . Neyse ki , iyisin . Birazcık ayağın kırılmış . O da sorun değil (Rammster Hanım gülümsedi)
Ayağının kırıldığı duyan Amelia o an sadece "Neeee?" diye seslene bildi . Ama şu an iyiydi . Daniel onun için İtalyadan özel doktor çağırmış ve doktor çok yakında Yeuhpy'ye gelecekti . Lord Richardın Dorhanada bir isyan çıkması sonucu geri dönünce Rammster Hanım Amelianın ayağından bahseden mektubu okumuş olan dükle düşes hemen vakit kaybetmeden yola çıkmışlardı . Yeuhpy'ye giderken , yolda düşesin canı sıkılmış ve defalarca yolda arabanı dururmuş , bu yüzden günlerce , gecikmiştiler . Ama sonunda buradaydılar . Biricik kızları Amelianın yanında . Düşesin saçma-sapan tavırları , masumiyyetten kenar davranışları her kesin şüphelerini düşesin üzerine salmasına sebep olmuştu . Düşesin dikkat çeken davranışları Amelianın da ondan şüphelenmesine sebep olmuştu . Hatta , bu davranışları Amelianın onun hakkında "Gerçek annem mi acaba ?" diye düşünmesine bile beraat kazandırıyordu .
-Bebeğim , masum yüzlü güzel kızım . Şu an iyisin değil mi ?- Düşesin bu sözleri bir anda Amelianın yüreğini ısıttı .
Doğduğundan beri düşes ne ona böyle sözler demiş , ne masal anlatmış , ne de dizlerinde uyutmuşdu . Amelia ne zaman bir yere gezintiye çıkmaya çalışsa , onunla görüşmemiş , sarılmamıştı . Onu şirince , uyutmamış ve hiç birlikte terziye gitmemişlerdi . Annesi hiç ona sürpriz yapmaz ve hep ona ceza verirdi .
"Hiç böyle anne ve kız olur mu ? " yahu. Ama Amelianın annesi böyleydi , işte . Soğukkanlıydı belki de . Ama Amelia annesini de , babasını da çok seviyordu .
-İyileşene kadar maalesef burada kalması lazım olacak . (Tebib)
Yaz tatiliydi . Daha derslerin başlamasına çok vardı . Amelia burada kala bilirdi . Bu bacakla uzun yolculuğa çıkamazdı , zaten . Ama dükle düşes burada daha fazla kalamazdı . İsyan çıkarsa , yatırması da zor olurdu . Hatta , bir an için dükle düşes Amelianın Rammsterin yanında kalmasının iyi olacağını düşündüler . "Neden olmasın?" Rammster ile Amelia bu kadar iyi anlaştıkdan sonra .
Sonunda dükle düşes Amelianın burada kalmasının iyi olacağına kaar vermiştiler . Her ne kadar anne-babasından ayrı kalmak Amelianın hoşuna gitmese de , buraları pek çok sevmişdi .
-Ne oldu baba ? Lord Richardın gelişi nasıl geçti ? Evden uzaklaşmama değdi mi ? (Amelia)
Kızının son sözü Lord Peropolun bu kararının yalnış olduğunu düşünmeye başlamasın sebep oldu . Düşesse Amelianı burada tutmaya kararlıydı . Peropol kızını bir daha yanından ayrılmasını istemese de , Lifanna onu yumşatmış ve bunun kızları için daha iyi olacağını söylemişti .
Ardından dükle düşes Rammster Hanımın ayarladığı odalara çekilmiş ve dinleniyordular . Lord Peropol sakin-sakin yanan şöminenin önünde soğuk şarap içerken , düşes Lifanna da bir sonraki gün için elbise bakıyordu . Biraz bakındıktan sonra Lifanna terziye gitmesi gerektiğini anladı:
-Peropol , artık giysilerim çok eskidi . Biliyorsun kilo aldım . Hem Yeuhpy elbiseleri ile ve kumaşları ile bir hayli ünlüdür . Gelmişken , terziye gidelim mi ?
Peropolsa , hiç bir söz söylemeden elindeki şarabı masaya bıraktı ve ayağa kalktı . Çok sevdiği , güzeller-güzeli karısına sarıldı .
-Bunu evet olarak kabul ediyorum Peropol . - diyerek kocasının ellerini boynundan çekti .
Peropol ise Amelianın da terziye gitmesi gerektiğini düşünüyordu . Bu fikrini karısı ile paylaştığında ise Lifanna şiddetle karşı çıktı :
-Küçücük kız için ne terzisi Peropol ?! Abartıyorsun , biraz . Zamanı gelince , zaten onu terzilerden toplayamayacağız .
Peropolsa , inatçı kızını tanıyordu . Sabah israr ediceğini , gidemeyince de ağlayacağını biliyordu . Bu yüzden aklına başka fikir geldi :
-Yoksa , ondan utanıyor musun ?
-Ne utanması Peropol ?! Biliyorsun , onu kızım gibi seviyorum . (Lifanna)
Onların bu duygusl konuşması içeri genç uşağın girmesiyle sona erdi . Uşak elindeki mektubu Lord Peropola uzattı . Peropol işaretle uşağın çıkmasını emrettikden sonra ihtiyyatla mektubu açtı . Yüksek ve titrek sesle ilk cümleyi seslendirmeğe başladı :
-Sevgili Lord Peropol ve güzel karısı düşes Lifanna !
Bu cümlenin ardından Lifanna ve Peropol mektubun kimden geldiğini tahmin etmeğe çalıştılar . Bir sürü yüksek eyanın adı çekildikten sonra , Lifanna mektup yazanın onların Yeuhpy'de klduğunu nereden bildiğini düşünmeğe başladı . Ardından Lord Peropol devam etti :
-Değerli bir aile olduğunuzu , bu ailenin böyle bir vazifeye ulaşmak için ne kayıplar ettiğinin de farkındayım . Sizlerle tanıştığımdan ve size mektub yazdığımdan dolayı çok şanslıyım . Kızınızın bacağı umarım iyileşir , Lord Peropol . O , bizim için de önemli biri . Ama en önemlisi bu günlerde aileniz hakkında kimsenin ulaşamadığı bilgilere ulaştım . Keşke , yıllar önce kaybettiğiniz düşesle de tanışa bilseydim . Margaret Percape . Amelianı böyle mi kandırdınız ? Sizin gibi bir lorddan bu kadarı da beklenmezdi ...
Ama bilin ki , bir gün Amelia her şeyi öğrenecek ...
İmza: Sevgiler ve saygılarla
Lord Richardın güzeller-güzeli , biricik kızı Mabella . - mektup bitmişti .
Ama Lord Peropolun gözlerindeki şaşkınlık ateşi halen sönmüyordu . Mabella açık-aşikar onları tehdit ediyordu . Ama bunu neden yapsın ki ? Ama bilinen , her an harekete geçe bileceği . Buralara mektup yollayacak kadar cesaretli biri elini-kolunu sallayarak Ameliaya ulaşa bilir . Gerçekleri ona anlata bilir . Mabellayı küçük görmemeleri gerekiyordu . Ama saat çok geç olmuş , on ikiyi aşıyordu . Peropolsa , çözüm yolunu yarın Rammster Hanımla konuşmakta gördü .
Lifanna ise artık üstündeki o sarı ve turuncudan oluşan elbisesini çoktan değiştirmiş , o elbise artık yerini ipek ve bayağı kaygan , kırmızı kumaştan oluşan geceliğe vermişti . Yataksa , bayağı sıcaktı . Uyumadan önce düşes Lifanna aynanın karşında dikildi ve bu bayağı abartılı makyajını sildi . Daha sonra aynanın karşısına getirdiği stulu yavaşça , alıp masanın yanına bıraktı . Yatağına geçip , uyudu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amelia Pariste(1.Kitap)
Historical Fiction1856 Paris,Fransa Krallığın muhteşem sarayı önünde yine pembe bir karet dayanmış ve güzel prensesin gelmesini bekliyordu . Sarayın önünde her kes bir tarafa koşturuyor , bahçıvan bahçeye son dokunuşlarını sürüyor , şef masayı son kez kontröl ediyor...