13. BÖLÜM

44 3 0
                                    


⇨Meyra ÖZCAN⇦

İçimdeki bu hissin adını bilmiyorum. His olduğundan da emin değilim. Hani durduk yere içinizi bi huzursuzluk kaplar korkarsınız ya öyle birşey işte. Neredeyse 1 saat oldu Janet gideli ama hâlâ dönmedi. Aptal kafam neden onunla gitmediysem! Kafasını dinlenmek yalnız kalmak istediğini söyledi. Böyle yerlere alışık değilmiş. Onu bunaltmak istemedim. Tamam dedim bende. Demez olaydım. Burda oturup kendime kızacağıma yardım istesem daha iyi olur. Kapıyı açmamla rüzgarın yüzüme tokat gibi çarpması bir oldu. Kapıyı kapatıp montumu giydim. Gerçekten çok aptalım. Eldivenlerimi taktıkdan sonra beremide gelişi güzel kafama geçirip çıktım odadan. Küçük ahşap evlerde kalıyorduk. Daha çok kulübe gibiydi. En fazla 3 kişi aynı yerde kalabiliyodu. Ama biz 2 kişi kaldık. Janet ve ben. Dışarıda kimse yoktu. İlk önce hocaların kulübesine gittim. Ayhan hocanın kapısını çalıp geri çekildim. Bir kaç saniye sonra kapıyı açtı.

"Hocam Janet... Janet yok!" Lanet olsun korkuyorum. Köpek gibi korkuyorum.

"Dur.. dur panik yapma nereye gitti biz sizi uyarmadıkmı. Bizden ayrılmak yok diye" Aynı zamanda montunu giyip azarlamaya devam ediyordu. "Şimdi ben ne diyeceğim babana. Bir öğrencinin sorumsuzluğu yüzünden işimden olursam..." daha fazla dayanamayıp bağırmaya başladım.

"Burada birinin hayatı söz konusu sen gelmiş işimden olucam diye kıvranıyosun karşımda " gözümden gelen yaşı sert bi şekilde elimin tersiyle sildim. "Lanet olsun." Diye fısıldayıp oradan uzaklaştım. Sesim o kadar acınası güçsüz çıkmıştı ki. Oturup ağlanılır bu acizliğime. Tek başıma ormanın içine doğru yürümeye başladım. Kolumdan biri aniden tutup beni geriye fırlattı ve üstüme çıktı. Ahh kim nasıl bu kadar uzağa fırlatabilir. Yerler karla kaplı olmasa muhtemelen bütün kemiklerim kırılmıştı. Sırtımın acısına bakılırsa kırılmışta olabilir. "Ahh! Ulan kızım ben be. Fırlatacaksın bari yavaş fırlat." Acıyla gözlerimi kapatıp yüzümü buruşturdum.
"Sarışın? " tanıdık gelen sesle hemen gözlerimi açtım. Ahh tabi ya böyle bi hayvanlıgı küpeli piçten başka kim yapar ki.
" kalk üstümden sapık!" Ona hâlâ kızgındım. Bana yaptığı şey -onun tabiriyle intikam- çok kalleşçeydi. Affedilir bi yanı yoktu. Onu üstümden itip ayağa kalktım. Üstüme yapışan karlardan elimin yardımıyla kurtulup. Kafamı kaldırdım. Ve onunla göz göze geldik. Daha sonra Uras geldi. "O değilmiş. " dedi poyraz gözlerini gözlerimden ayırmadan.
"Siz birini mi arıyosunuz. düşmanınız falan heralde aradığınız kişi. O nasıl fırlatmakdır ya! Kemiklerimi kırdın. Ayrıca beni nasıl o kadar uzağa fırlatabildin ? Bu imkansiz." Bu gerçekten imkansız. İnsanüstü bi gücü var. Bunun peşine daha sonra düşecektim. Şimdi daha önemli bi sorun var ve bu ikisinden yardım isteyebilirim. Ahh Janet senin için şu egesu boyundan büyük züppeden yardım isticem. Seni bi bulayım ilk sıkı sıkı sarılıp sonra bunun acısını çıkarıcam.

" Janet neredeyse 1 buçuk saattir yok. Kayboldu sanırım. " bunu söylemek bile gözlerimi doldurmaya yetiyor. Sakin ol Meyra..sakin.
" yani... onu bulmama yardım edin. Lütfen.. " deyip mahçup gözlerle Urasa baktım. Poyraz'a bakmak istemiyorum. Ondan yardım istemek bile ölüm gibi. Uras bana doğru bi kaç adım atıp omuzlarımdan tutarak kendine çevirdi.

"Beni iyi dinle ve güçlü ol. Biz zaten Janeti arıyoruz. Janet kaybolmadı. Kaçırıldı. Korkma onu bulucaz. Sana söz veriyorum onu bulucam Meyra." Söylediklerini idrak edemedim. Boş boş gözlerine bakmaktan başka bi bok yapamadım. Uras omuzlarımdaki ellerini indirip ağzımdan çıkcak her hangi bişeyi bekledi bişey söylememi bi tepki vermemi. Vücudum uyuşmaya başladı. Uras "lanet olsun!" Diye haykırıp arkasını döndü ve uzaklaştı o kadar hızlı koştu ki hatta ışınladı bilmiyorum. Şuan bu yaşadığın gerçek olamaz. Bu bi rüya olmalı korkuyla urası izledim. Ormanın içinde hızla koşuyordu. Dizlerim bana ihanet edip beni taşıyacak güç bulamayınca yere yığıldım. Daha doğrusu yıgılmak üzereyken Poyraz gelip kafamın altına elini koydu. Uras.. uras gibi o da bunu çok hızlı yapmıştı. Beni kucağına alıp bi kütüğe oturttu. Uyanmak istiyorum. Bu lanet rüya bitsin istiyorum. Korkuyorum. Çok korkuyorum.

ARTI ile EKSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin