15. BÖLÜM

56 3 0
                                    


JANET DEMİRTAŞ ♠♠

Sanki eski Janet yok artık. Birisi beynimi almış. Bomboş. Taş kalbimi götürüp yerine temiz bir kalp takmışlar gibi.. O kadar ki eski benliğimden uzakta hissediyorum. Yok oldu eski düşüncelerim. Hiçbir zaman arkadaş edinememiştim. Ama sanki Meyra bana gerçek arkadaşlığı öğretti. Çevremde ki arkadaşları görür onlara imrenirdim.  Düşünemezdim hiç arkadaş edineceğimi. Kim bilir? Belki Meyra da gider birgün bırakır oda. Ama kısa sürede alıştım ona gerçi o alıştırdı kendini bana.  gideceğini bile bile sevmek gibi bir şeydi.  Arkadaşlık...

"Her zaman ki gibi uzaklara daldın gittin. " dedi Meyra. Şuan da onun arabasıyla  kahvaltıya gidiyorduk. Gitmek istemedim ama her zamanki Meyra yaptı yapacağını ikna etti. Birde annemle beraber iş birliği yaptıkları yetmiyormuş gibi." hadi ama bana eşlik et " dedi ve müziğin sesini açtı. Radyodan ıggy azelea rito ora black widow şarkısı çalmaya başladı.Meyra çığlık atarak" en sevdiğim hadi ama Janet beraber söyleyelim lütfen" dedi." tamam hadi başla " dedim. Bana şaşkın bir şekilde bakmaya başladı." nasıl yani şimdi sen kabul mü ettin?" dedi gülümseyerek cevap verdim. " vazgeçmemi istemiyorsan başla " dedim değişik mırıltılar çıkardı. Ve şarkıyı söylemeye başladı. Fena değil güzel bir sesi vardı inceydi ama kötü değildi.Sıra sende der gibi elini bana uzatti.  Şarkının diğer nakaratını söylemeye başladım.Son kısmına gelince ikimiz beraber söylemeye başladık. Ve şarkıyı bitirdik.

" harika bi sesin var" dedi. televizyondaki sipikerlerin taklidini yaparak.

" eh işte Meyra hanım sizinki kadar olmasada idare ediyoruz." dedim.

Omzuma vurdu " dalga geçme be gerçekten güzel" dedi. Gülümsedim.

" hayır bende ciddiyim senin sesinde güzel" dedim bana gülümsedi.
" teşekkürler " dedik aynı anda sonra kahkaha attık.

" kalp kalbe karşı derlerdi de bukadarı da fazla " dedi herşeyimiz düşüncelerimiz aynıydı. Karakterlerimiz farklıydı. Sadece o daha kırılgan, narin bense daha asi, daha kabaydım. Belkide bu ikimizin yetiştiği değişik hayattan kaynaklanıyordu. Sonuçta o zengin kızı bense fakir kızı oynuyorduk. Ama sanki oda benim gibi yaşam tarzından memnun değilmiş gibiydi. Sanki mutsuzdu. Ama elimizden birşey gelmezdi. Bu bizim kaderimizdi bu bizim hayatımızdı." Geldik" meyranın konuşmasıyla ona döndüm. Geldiğimiz yer çok şirin bi cafeydi. Arabadan inip cafeye doğru yürümeye başladık. Rengarenk masaları ve sandalyeleri vardı. Ama duvarları turkuaz rengiydi. Cafenin adıda bu yüzden turkuazdı galiba." senin maviyi sevdiğin gibi bende turkuazı severim" dedi. Şaşkın bir şekilde ona döndüm." Ne yani bu cafede mi sizin?" dedim bana mahçup gözlerle baktı." Annemin, o çok sever böyle şeylerle uğraşmayı." dedikten hemen sonra Meyra'nın annesinin bize doğru geldiğini gördüm.

"Hoşgeldin kızım" dedi Meyra'ya. Meyrada tebessüm ederek karşılık verdi. Daha sonra Meyra'nın annesi bana dönüp içten bi gülümsemeyle "Sende hoşgeldin tatlım." Diyerek sarıldı. " ee geçin şu tarafa oturun bende size güzel bir kahvaltı hazırlatayım." dedi gösterdiği masaya doğru ilerlerken anneside içeriye girdi." ee nasıl beğendinmi burayı?" Meyra'nın sorusuna  etrafıma bakarken cevap verdim.  "güzel bir yer ama çok renkli değilmi?" dedim. Rengarenkti. Bukadar gösterişi sevmiyorum." Tabi senin gibi hayatında siyahtan başka sevdiği tek renk mavi olan birisi için çok renkli , baksana burdaki simsiyah olan tek şey sensin" dedi etrafıma bakındım. Gerçektende heryer renkli ve insanlar da siyah giyinen kimse yoktu. Kendime baktım. Siyah pantolon, siyah kazak, siyah bot ve deri ceket. Meyraya bakınca bana gülümsediğini gördüm. Dudağımı napayım der gibi kıvırdım. Kahvaltı geldiğinde hayatımda ilk defa bukadar çok çeşit görüyordum. Kafamı kaldırdığımda Meyra'nın iştahla yediğini gördüm. Bende yemeye başladım."Afiyet olsun. Güzel kızlar" duyduğum sesle Meyra'ya baktım. Oda bana bakıyordu. İkimizde kafamızı kaldırdığımızda gördüğümüz kişilerle sinirlenmeye başladık.

MEYRA ÖZCAN ♣♣
Yinemi bu ikisiydi? Heryer de karşımıza çıkmak zorundalar mıydı? Janet'e baktığımda sinirlendiğini gördüm. Ee benimde ondan bir farkım yoktu.Janet "Sizin burda ne işiniz var?" dedi. Bende kafa salladım verecekleri cevabı bekledim."valla Uras'ı bilmem ama ben sarının yanına geldim" dedi Poyraz ve yanıma oturdu. Bana aptal aptal bakmaya başladı. Kafasına bir tane geçirdim."Boş laf yapma! Neden buraya geldiniz söyleyin" dedim. Urasta Janet'in yanına oturmuştu."Hem siz hani en son egonuzu kullanıp son lafı koyup çekip gitmiştiniz." dedi Janet. Uludağ'a gittiğimizde ne haliniz varsa görün demişlerdi bize. Bizde boş dururmuyuz? Durmayız. Arkalarından saydırmıştık.Uras "Aman be  kızlar açlıktan ölüyorum." diyip yemeye başlamıştı. Poyrazda öküz gibi yiyordu. Janetle ikimiz onlara bakmaya başladık. Sanki ilk defa yemek görmüş gibiydiler. Tadına yeni bakıyor gibi ağızlarını yüzlerini değişik şekle sokuyorlardı."İlk defamı yemek gördünüz?" dedim. Sinirimi bozmaya başlamışlardı. Düzgün yeseler bari birşey demicektim. Ama cidden iğrençlerdi.

Janet; " şunu düzgün ye vurucam şimdi ağzına" dedi. Demek ki oda benim gibi onlara sinir olmuştu. Omuz silkerek yemeye devam ettiler. Bazen iyi oluyorlardı. Bazende aşırı derecede gıcık...

URAS ÇAĞLAYAN♠♠

kızlar bize sinirli bir şekilde bakıyorlardı. Janeti sinir etmek hoşuma gidiyordu. Hoş ya o  her zaman sinirliydi. Her haliyle tatlıydı. Ne diyordum ben ? İyice saçmalamıştım. Kendine gel Uras. Janet'i korumak , takip etmek senin görevin daha ilerisi olamaz.!

POYRAZ DEMİR ♣♣

" Ah ne vuruyosun be! " dedim. Meyra koluma vurmuştu. Tabi canım acımadı. Ama sonuçta bunu belli etmemek gerek. Meyra; "Yediğiniz yeter artık gidin buradan" dedi bizi gitmemiz için ikna etmeye çalışıyordu. Tabii beden diliyle, Canımız acımasa da acıyor gibi sesler çıkarıyoduk.Janet ; " yeter artık Uras sinirlenmeye başlıyorum. " dedi Urasta piç smile atarak Janet'in yanağından makas aldı.Uras; "Sinirlenince daha tatlı olduğunu söylemişlermiydi." dedi gülumsedim" Evet birçok hayranım söylemişti." dedi. Uras sinirle Janet'e baktı." O birçok hayranını ben varya...-"" hop hop hop " dedik hep beraber urasta eliyle ağzını kapattı. Bu haline gülmeye başladık." Bak işte biz olmadan yapamıyorsunuz." dedim iki kız birbirine baktı.Meyra; " pardon Poyraz kalkabilirmiyim" dedi tabi der gibi başımı hafifçe sallayıp ayağa kalktım.  Geçmesine izin verdim. Urasta aynı şekilde ayağa kalktı. Sonra geri yerimize oturduk kızlar ne yapıcak diye bakıyorduk. Masadaki su dolu bardağı ellerine aldılar. Urasla birbirimize korkuyla baktık. Kızlar sinsice gülüyordu." hayır o aklınızdan geçeni sakın ya-" demeye kalmadan suyu başımızdan aşağıya boşalttılar. Heryerimiz ıslanmıştı."Sıhatler olsun gençler" dediler. Ve gülerek  gittiler . biz hala olayın şokunu yaşıyorduk. Sinirle arkalarından baktık. Bunu onlara ödetecektik...! 

                                 
                 

ARTI ile EKSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin