3. BÖLÜM

43 5 0
                                    

MEYRA ÖZCAN-

Bu kadar hızlı yürümek zorunda mıydı? Ona yetişmek için adımlarımı biraz daha hızlandırdım. Daha ne kadar fazla hızlı yürüyeceksem ... Beni neden kurtardığını anlamıyordum. Tamam zor durumda olan insanlara bende yardım ederdim ama onun yaptığı gerçekten yürek isterdi. Bunu bana yapmış olması kulağa çok saçma gelmiyor mu? Sonuçta beni tanımıyor. Kim olduğum hakkında en ufak bir fikri yok. Gerçi pek de umrun da değil gibi görünüyor. İnsan bir merak eder. Kahramanlık yapıp gitmek nedir? Bir zahmet bekle de teşekkür edelim demi? Düşüncelerimin beni yavaşlattığını fark ettim. Benden epey uzaklaşmıştı. Nefes nefese kalmama rağmen son gücümle koşup kolundan tuttum bana dönüp anlamayan gözlerle bakınca elime 'bir dakika' işareti gibi bir şeyler yapıp ellerimi dizlerime koyup eğildim. Dizlerimden destek alıp nefes alışverişimi düzene sokmaya çalıştım. Biraz soluklandıktan sonra doğrulup yüzüne baktım kızın. Uzun kumral saçları, büyük gözleri, özenle alınmış kaşları vardı oldukça güzel bi kızdı. Benden tam puan.. Kızı süzmeyi bırakıp elimi uzattım. Gülümseyip
''Ben Meyra.'' dedim kız bana ve sonra elime bakıp gözlerini devirdi. Hayatımı kurtarmamış ve ona borçlu olmasaydım bu yaptığı saygısızlıktan dolayı onu burada saatlerce eleştirebilirdim ama yaptığım tek şey gülmsememi yüzümden silmek oldu.
''Arkadaş canlısı değiliz galiba? '' deyip elimi indirdim. boş boş yüzüme bakıp arkasını döndü ve yürümeye başladı ama bu kadarı da fazlaydı canım sonuçta uzatılan el boş inmez yada.. her neyse. Arkasından seslendim hemen;
''Hey! Beklesene.. Sana diyorum. Keşke beni taksan be canısı.. '' kız sesli bi şekilde oflayarak arkasını döndü ve iki üç adımda yanıma geldi.
''Ne istiyorsun? '' dediğinde afallamıştım. Bu kadar kaba olmak zorundamıydı? Sonuçta sen bir kızsın. Biraz hanımfendi olmalısın .. en azından biraz..
''Senden bir şey istediğim yok sadece teşekkür edecektim.'' dedim. Sinirlenmiştim. Ve sinirimin sesime yansımamasına dikkat ettim ama nafile yine her zaman olduğu gibi kendimi ele vermiştim. Sesim sert çıkmıştı..
''İyi peki ettiysen ben artık gideyim'' dedi.

''Adını söylemedin ? '' dediğimde artık gerçekten fazla sıkıldığını ve beni öldürmek istediğini aynı zamanda bir an önce buradan uzaklaşmak istediğini belli ederek bana bakmaya başladı. Belkide yanılıyorumdur.. Ki genel olarak yanılırım... Neyse...

''Adım Janet. Başka sorun yoksa eğer evime gidip uyumak istiyorum. Sende öyle yap canım. Mağlum senin gibiler güzellik uykusunu kaçırmamalı.. Saatte tutuyorsunuzdur bunun için kesin. Burada gereksiz sorularla saatini kaçırma git ve zıbar.'' ilk üç cümlesine lafım yok ama diğerleri neydi öyle ? Çok çok kaba bi kızdı. Benimde sabrımın sınırı var ve terslenmeyi sevmem. Ben ona insan gibi birşey sorduysam oda aynı şekilde cevap vermeli yada susmalı.

''Sakin ol. Önyargılarından vazgeç. Sana sadece bir soru sordum. Cevabını vermen yeterliydi bu kadar kaba olmana gerek yok oradan bakılınca güzellik uykusu saçmalığına inanacak ve hatta uygulayacak kadar aptalmı görünüyorum? '' Sonlara doğru sesimi yükseltmiştim gerçekten fazla sinirlendim. Ailemin aslında ailem olmadığına mı, tecavüze uğramak üzere olamama mı yoksa karşımda ki kızın bana kaba olmasına mı bilmiyordum. Ama bu üç sorunu ele alırsak Janet'in yaptığı hiçbir şeydi. Aslında pek umurumda da değildi bugün yaşadığım onca şey beni üzmüştü. Janet'in yaptığı bardağı taşıran son damlaydı bardağı dolduran insanla değilde ona bağırmıştım. Aslında haketmişti
Pişman mıydım? Hayır.
''Her neyse.. Ben gidiyorum istersen beraber gidelim yine serseriler üstüne atlar sonra. '' derken sırıtmıştı. Şaka yaptığı belliydi. Bende güldüm.

''Aslında... Gidecek bir evim yok. '' bunu derken çok utanmıştım. O eve dönmek istemiyordum. En azından şimdilik.
'' İyi istersen bana gel.'' gülümsedi ''Sokakta kalmaktan iyidir... ''
İlk başta kabul etmesemde sonradan kabul ettim. Daha doğrusu ettirildim. En başında kabul edeceğim belliydi ama sonuçta 'yük olmak istemem.' , 'Teşşekkürler hiç gerek yok ' , 'Rahatsız olmayın siz.' gibi lafları gevelerken Janet kolumdan çekip ''Yürü hadi mız mız '' dedi bende itiraz etmedim. İşime gelirdi zaten benimde. Birlikte eve doğru yürümeye başladık..



ARTI ile EKSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin