Sabah telefon alarmının o bülbül sesiyle uyandım. Annem de sesi duymuş olacak ki odaya girdi. Girmedi bildiginiz daldı.
"Kalk kalk hadi" benden cevap alamayınca "kime diyorum kalksana kızım" dediğinde ona hala boş gözlerle bakıyordum.
"Anne noluyo yaa"
"Patronun geldi seni bekliyo aşağıda"
"Ne patronu anne bu saatte"
"Kızım adam geldi seni bekliyo"
"İyi tamam çık hadi üstümü değiştiricem"
"İyi be ne çemkiriyosun" diyip odadan çıktı.
Bu adamın burda ne işi vardı ki. Neyse bunu sonra düşünürüz diyip dolabımı açtım. Üzerime siyah beyaz çizgileri olan bir gömlek onun üzerine de gri kazak giydim. Altıma gömleğimin deseninde bir şort onun altınada siyah çorap giydim. Saçlarımı serbest bırakıp cok hafif bir makyaj yaptım. Artık hazırım. Bavulları alıp merdivenden sürükleyerek indirdim.
Aşağı indiğimde annem ve Poyraz bişey konuşuyordu. Ben gelince hemen sustular ve Poyraz ayağa kalkıp önce beni baştan aşağı süzdü bu beni utandırmıştı. Sonra anneme dönüp " biz gidelim o zaman" dedi ve elimden bavulumu aldı. Ve evden çıktı. Bende anneme sarıldıktan sonra "görüşürüz" dedim annem de bana gülümsemekle yetindi. Ayakkabılarımı giyip evden çıktım.
Poyraz beni arabasının içinde bekliyordu. Bende biraz durup arabaya yöneldim. Tam arka kapıyı açacakken kapıyı kilitleyip arabayı bir iki adım geriye sürdü ve kapının kilitlerini açtı. Bu demek oluyor ki ön tarafa binmem için böyle yaptı. Huhuu çok zekiyim. Ön kapıyı açıp bindim. Bana çarpık bir gülüş atıp önüne döndü. Bir müddet sessiz bir şekilde yola devam ettik. Bu sessizliği bozan ben oldum.
"Dün servislerle gidilecek demiştin"
"Evet" dedi. Ukala pislik.
"Ama şimdi de sen geldin almaya" dedim sorarca.
"Evet" dedi. Gerizekalı yaa soranda kabahat. Diye düşünerek başımı cama koydum. Bir müddet daha sessiz olduktan sonra bu sefer sessizliği o bozdu.
"O şort kamp için biraz kısa değilmi. " beni biraz şaşırtmıştı ama bende onun taktiğini uygulayarak sinir bozucu cevaplar verecektim.
"Değil"
"Nasıl değil hiçbirşey giymesen de olurdu"
"Evet ama böyle daha iyi" dedim ve sahte bir tebessüm eşliğinde tekrar başımı cama koydum. Ve düşünmeye başladım
Acaba Tuna şuan napıyodur
Kesin o piç yeni sevgili yapmıştır
Yok neymiş seviyomuş
He bende rihanna zatenPoyrazın sesiyle düşüncelerimden ayrıldım.
"Geldik hadi in"
İnmeden önce etrafa bakıp içimden güzel yermiş diye geçirdim. Ve arabadan indim.Heryerde ağaçlar vardı. Ve ağaçların arasından sızan güneşin eşsiz güzelliği. Uzakta küçük bir kafe görünüyordu. Ve yanında küçük masalar. Hemen sağ tarafımda üç tane erkek iki tane kız çadır kurmaya calisiyordu. Bunlar bizimkiler olmadığına göre daha gelmemişlerdi.
"Sen kimle kalıyosun" dediğinde ukalaca gülüyordu. Bende hemen atılıp " tek başıma" dedim.
Bana bakıp "hım ama herkes iki kişi kalıyo""Tamam o zaman bende mertin kız arkadaşıyla kalırım" dedim ve uzakta gördüğüm kafeye doğru yürümeye başladım. Arkamdan
"Kızım nereye gidiyosun çadırını kursana" dediğinde arkamı dönüp "çadırı biz mi kurucaz " dedim merakla "yok Azracım seninki eben kurcak" dediğinde gözlerimi kısıp elimi belime koydum "çadırlar nerde" dediğimde arabasını gösterdi. Hemen arabanın yanına gidip arkasını açtım. En az on tane çadır vardı. Birisini alıp bir ağacın yanına geçtim. Ve açtım. Çadır bana ben çadıra bir müddet baktık. Ama yok ben bunu yapamadım.
Gözlerimi çadırdan alıp yukarı kaldırdığımda servisin geldiğini gördüm. Servisten Mert inince hemen yanına gidip "canımcım sevgilin benle kalıyo" diyip Sibel i kolundan çekiştirmeye başladım. Sibel bana bakıp sakin ol kızım bakışı atınca kolunu bıraktım. Ve çadırın yanına götürdüm. Ve ona bakıp "sibel bana çadır kurabilirim de" dediğimde Sibel bana umutsuz bir şekilde bakıp "Üzgünüm.. Ama Mert biliyodur ona kurdururuz. " dedi. Bende kafamla onaylayıp "o zaman ben bavulumu buraya getireyim." dedim. Tam gidecekken "sen serviste yoktun" dedi. Başımla onaylayıp "Patron olcak o beyinsizle geldim" dedim. O da bana bakıp güldü ve " sonra konuşuruz" dedi. Bende Poyrazın arabasına doğru yürüdüm. Kapının kilitli olduğunu görünce gözlerim Poyrazı aradı gözlerim onu bulduğunda çadırına girdiğini gördüm. Ve hemen oraya doğru koştum. Çadırın önüne geldiğimde beklemeden içeri daldım.
404Found
Kaslar and ben çadırda yalnızdık. Bana pis pis sırıtarak "beni mi özledin. Mesaj atsan gelirdim niye zahmet ettin ki" dediğinde ona "he ya he.. arabanın anahtarını ver " dedim o da gözleriyle sağ tarafina baktı. Bende bakınca bavulumun orda olduğunu gördüm.
Bavulumu almak için Poyrazın üzerinden bavuluma uzandım.Dışarıdan gören yanlış anladı. Bavulumu tam aldım ve çekiyodum ki nefesini boynumda hissettim.
Yb geldi..
Medya Azranin kampa giderken giydiği kıyafetler..
Iyi okumalar...
Yorum and vote pls..:D