H.D8..Mahkeme,Kaptan...

138 13 0
                                    

Allahın cezasıı yüzüme kapattı telefonu.Ne yapacağım ben şimdii???
En iyisi mahkemeye gitmek.Kimse elimden hiç bir şeyi alamaz..! Ne yapacağımı düşünürken birden yine cep telefonum çaldı, aynı numaraydı arayan.Hemen açtım telefonu.

"Lan sen kim oluyosunda telefonu yüzüme kapatıyosun haa?!"diye bağırdım.Öteki taraf biraz sustu  sonra "Rüzgar bey az önce tarihi yanlış verdim özür dilerim 2 gün sonra mahkemeniz var.Gelmeyi unutmayın" dedi sonra lafını devam ettirerek "Gelirken kendi avukatınızı da getirmeyi unutmayın"dedi...

"Avukatla gelmeyi ben de biliyorum herhaldee.Beni dinleyin ben mahkemeye gelmezsem nasıl olacak ?" Diye sordum..Merak ediyordum  nasıl olacak diye.."Kaybetmiş olursunuz Rüzgar bey"dedi aniden.Şimdi suratına kapatma sırası bendeydi başka bir şey demesine izin vermeden telefonu yüzüne kapattım...

☆☆☆Ceyda☆☆☆

Sabah uyandım.Annemler bu gün gele bilirdi.Bu yüzden erkenden kalkmak zorundaydık.Cumartesiydi bu gün okullar kapalıydı.Telefona baktım belki annemler aramıştır diye ama hiçbirşey yoktu...Üstümü giyindim aşağıya kızları uyandırmaya gittim.
"Ayşee canım kalkasana artık bak sabah olduu"dedim...
"Annee beş dakika lütfeen"
Anne mi?Ne annesi bee..."Kızım kalk ne annesi ? Ceyda ben Ceydaa..."dedim bağırarak...

"Yaa Ceydaa bu gün cumartesi ama kuzuum...İzin ver de uyuyayim yaa"

"Ya annemler gelirse ne olacak?Evin halini görmedin herhalde"dedim gülerek...

"Tamam kuzum sen giit ben geleceğim " dedi ve çarşafı başına çekdi..

Mutfağa gittim bide baktım Eylül kahvaltı hazırlıyor.."Günaydın güzelim" dedim ve elinde doğradığı domatesin birini ağzıma attım...O da bana Günaydın diyordu ki, elimdeki önünden aldığım domatesi görünce "yaa ama Ceydaa bozma şu tabağı yaa " dedi yüzünü buruşturarak..."Yaa boşver zaten yenecek ne gereği var bu kadar gösterişli olmasının anlamıyorum"dedim ve lafımı devam ettirip "Ayşe uyanmadı biz yemeğimizi yiyelim o sonra gelir" dedim ve masaya oturdu yemeğimizi yedik.Masayı topladık beraberce,sonra ben odama gittim yatağımı toplamak için.Telefonu açtım odaya girer-girmez mesaj gelmişti annemden "kızım iki saate kalmaz varırız oraya"diye yazıyordu mesajda.Mesajın gelme saatine baktım.1saat önce yazılmış bir mesajdı.Demek ki,neredeyse 1 saate kalmaz varırlardı eve.Hemen aşağıya indim haberi Eylüle verdim.Sonra Ayşenin odasına gittim kız hala uyuyor sanki kış uykusuna dalmış..."Ayşee annemler geliyoooor"diye bağırarak koştum kızın üzerine..."Nee?"diye başını kaldırdı "Kızım sağar mısın?Annemler geliyor.1saate kalmaz varırlar"dedim...Kız haberi duyar-duymaz hemen ayağa kalktı dizinin üzerinde oturdu.Saçını düzelterek "Sahi mi diyorsun Ceydaa ?Bak eğer yalan olursa yaşatmam seni güzelim"dedi eliyle boğazına kesiyormuş gibi yaparak...Vallaha yaa "baksana" deyip telefonu gösterdim ve devam ettim "1 saat önce yazmış  neredeyse 1saate varırlar"dedim.Dememle ayağa kalktı bağırarak "Eylül Eylül kaaalk hadiii evi toplamamız lazıım " dedi evin içinde deli gibi koşarak..."Oohoo kızım Eylül çoktan kalktı bi sen kaldın"dedim...Bana baktı "neden beni uyandırmadın?"der gibi..."Bana öyle bakma yaa uyandırdım ben seni,sen uyanmadın ben ne yapayim?"dedim şaşkın-şaşkın bakarak...

Odaları falan her yeri toparladık...Mutfağa gittik kapı zili çalıncaa Eylül odadan koşarak geldi "Mutlaka onlardır.Hadi Ceydaa aç kapıyıı"dedi heyecanlı bi şekilde..

Kapıyı açtım annemlerdi gelen.Ceyda ile Eylül de arkamda durarak el-ele tutmuşlardı gülümsüyolardı annemlere...

☆☆☆Rüzgar☆☆☆

Dün olanlar avukatın araması falan hiç aklımdan çıkmadı.Sabah uyanır uyanmaz Ateşi aradım.Telefonu açtı...
"Efendim Rüzgar?"

"Ateş nasılsın?"diye sordum.

"İyi abi sen?"diye karşılık verdi ve benim cevabımı beklemeden yeniden lafa girdi "Rüzgar hayırdır abi?Senin işin düşmediği sürece aramazsın.Birşey mi oldu?"

"Evet Ateş çok kötü şeyler oldu."

"Ne oldu lan?Yoksa yine o sarhoşlar mı?"

"Yok be oğlum ne sarhoşu,Babam."

"Kemal abiye birşey mi oldu?Yaa oğlum doğru düzgün anlatsanaa"dedi sinirlenerek...

"Oğlum babam beni mahkemeye vermiş"dedim..

"Ne mahkemesi?" Diye sordu şaşkınlıkla...
"Hani annemin bana bıraktığı şirket var yaa,bak onu elimden almak istiyor"dedim

"Neden böyle bir şey yapsın ki, Kemal abi?"

"Galiba uyuşturucu yüzünden"dedim sesimi alçaltarak ve devam ettim lafıma "Sence ala bilirler mi elimden şirketi?"diye sordum.Sessizdi Ateş galiba düşünüyordu."Ateş cevap versene oğlum"dedim sinirli sesimle...Biraz geçmeden cevap verdi..."Bildiyim kadarıyla evet ala bilir" dedi ve lafını devam ettirip "Ancak yine de umut kesilmez, sen işinde başarılı olan bir avukatla konuş istersen"dedi tereddütlü bir şekilde...

"Ben hiç avukat tanımıyorum yaa senin tanıdığın güzel bir avukat var mı?"diye sordum Ateşe..

"Evet abi var"dedi ve devam ederek "ben sana cep numarasını atarım konuşursun"dedii..
"Peki"deyip telefonu kapattım...

Ateşin bana attığı numarayı aradım ve konuştum...
Avukat mahkemenin kazanılmasının çok zor olduğunu söyledi...Her şeye hazırlıklı olmalıymışım...

Düşündüm de bu işte hal olduğuna göre Muzaffer abinin yani Kaptanın yanına gide bilirim...
Üstümü giyindim evden çıktım...

Kaptanın odasının önüne varmıştım kapıyı tıklatdım "gir"dedi...Kapıyı açıp içeri geçtim masa arkasında dönen koltukta yüzü duvara doğru oturmuştu..."Abi?"dedim yavaşça.Yüzünü döndü bana elinde viskisi vardı.."Ooo Rüzgaar en iyi müşterim.Geç otur.."dedi gözümün içine bakarak.Masanın önünde 2 tane deri koltuk vardi birinde oturdum.Odaya göz gezdirdim.Değiştirmişdi."Odan güzel olmuş" dedim etrafa bakınarak yüzüne bakmadım ama üzerimde olan gözünü çekip onun da etrafa baktığını anladım "Evet,sıkılmıştım be Rüzgar.Siyah siyah ne zamana kadar ama değil mi?"diye sordu.Kendi söğlediyine hakk vermemi istermişcesine..."Evet ama şimdi de pek farklı olduğu söylenemez"dedim imalı bir şekilde..Aynı gibiydi yine de her tarafta siyahlar vardı...
"Renkleri diyorsan evet ama aniden beyaz renge geçemem Rüzgar" dedi "g"harfinin üzerine basarak ve devam edip "şimdi siyah, gri,kahve renkleri olsun sonra değiştirir daha açık renkler yaptırırım"dedi sakin sesiylee..

"Tamam nasıl istersen abi"dedim aslında  siyah renkten çıkmasa daha iyi olurdu bence.Kendi karanlığında boğulur, ölürdü belki...

Asıl konuya geçme zamanıydı.Oturduğum yerde doğruldum ve adamın gözünün içine bakarak "Abi sende bir şey rica etmeye geldim"dedim.

"Nedir o?"diye sordu kaşlarını çatarak..

"Şu uyuşturucu sattığın sarhoşlar ! Bak onlara uyuşturucu satmanı istemiyorum !"
Bir anlık yutkundu belini dikleştirip yüzüme dikkatlice baktı.Galiba onlara uyuşturucu sattığını nerden bildiğimi anlamak istiyordu.
Sonra koltuğuna yaslanıp "Rüzgar, bu sence de emir verir gibi olmadı mı?"

"Hayır abi,emir değil rica." Dedim

"Eee benim zararımı kim karşılayacak"diye sordu para görmemişi...

"Ben"dedim ve lafımı devam ettirerek.. "fazla sürmez en az 2 gün" deyip göz kırptım..

"Peki, tamam da ne yapacağım?"

"Onlar buraya geldiğinde bana göndereceksin"dedim sakin bi şekilde..

"Tamam ama zararımı karşılayacaksın"

"Anlaştık"dedim ve oturduğum koltukdan kalkıp odadan çıktım.Bu adamın yüzünü görmeye dayanamıyorum.Bu uyuşturucu olmasa hiç muhattap bile olmam ama şu zehri ala bileceğim başka kimse yok...

Hayata dönüş Sondur..!(Ara Verildi.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin