Bana Birşey Oldu Bölüm 7

2 0 0
                                    

Hastanede üç gün yattıktan sonra dördüncü gün İzmir'deki eve geldik. Aslında benim niyetim hemen Ab-ı Hayal'e gitmekti ama annem "Pataloji sonucu çıkmadan hiçbir yere gitmem." deyince mecbur 15 gün İzmir'de kaldık. İlk hafta gelenim gidenim çok oldu, vakit nasıl geçti anlamadım. İkinci hafta sakin geçti. Biraz sıkılmıştım ama okuldaki kalabalık ve telaştan uzak olmak bana iyi gelmişti. İşim beni yoruyormuş onu fark ettim. Çok kalabalık bir ortamda çalışmak bana göre değilmiş anladım. İşim sadece okuyup yazmak olsaydı daha ne isterdim acaba?

Ikinci haftanın sonlarına doğru akşamüstü Cingöz aradı "Ölmüyormuşsun müjdemi isterim." diye kıs kıs güldü. Bir rahatladım çünkü içten içe kendime kanser senaryoları kurup bozuyordum . Tabi ki acısı da Cingöz'den çıkıyordu. O gün akşam kutlamak için yemeğe gittik.

Sabah kalça kemiklerimin üstüne ve göbeğimin içine annemin zoruyla batikon sürerken sağ kalça kemiğimin üstündeki yaranın çevresinin şiş olduğunu fark ettim. Bu sefer de "Fıtık oldum." diye endişelenmeye başladım. Neyse ki o gün Doktor Who'ya pataloji sonuçlarını gösterecektim.

Doktor Who patoloji sonuçlarının güzel olduğunu söyledi. Ben sağ kalça kemiğimin üzerindeki şişliği söyledim. Bunun normal olduğunu söyledi. Bir bakmasını rice ettim. Kırmadı.

"Bu yara iyileşme sürecinde şişlik normal." dedi.

Ben rahatlamış bir şekilde yataktan kalkmaya hazırlanırken hemşireden makas ve jilet getirmesini istedi. Dikişleri alacakmış.

Doktor Who dikişlerimi alırken durdu "Acıyor mu?" diye sordu.

Bir an durdum ve acıyıp acımadığını düşündüm. Evet küçük bir sızı vardı ama çok önemli değildi. "Hayır" dedim. Gözüm sağ ayağıma kaydı, durmaksızın bir o yana bir bu yana sallanıyordu. Ve o sırada Doktor Who hiçbir şey yapmıyordu.

Keşke yalan söyleyebilsem , o zaman "Çok acıyor." derdim, böylece ayağımın sallanması bir şey ifade ederdi. Bu biraz garip bir durum oldu. Sanırım benim beynimin sağ ve sol lobları arasında bir koordinasyon sorunu var.Beynin sağ lobu yaratıcı taraf ve bedenin sol kısmını yönetiyor. Beynin sol lobu da analitik taraf ve bedenin sağ kısmını yönetiyor. Korku sağdan lobdan geliyor, doktor "Acıyor mu?" diye sorunca sol harekete geçti. Sağ ayağımın sallanması durdu. Umarım anlamışlardır ve "Bu kadın deli" diye düşünmemişlerdir.

Aslında geçmişe baktığımda bu durum bir ilk değil. Benim alnımın ortasında hatırı sayılır büyüklükte bir dikiş izi var. 4 yaşındayken alnımı kalorifere çarpıp yarmışım. Doktor dikmeye çalışırken de izin vermemişim. Kafamı bir o yana bir bu yana sallayıp ağlamışım. Adam da doğru düzgün dikememiş işte. Doktor Who'da göbeğimin içindeki dikişi almamış. Başına gelebilecekleri tahmin etmiş olabilir mi dersin?

Ertesi gün sabah ağabeyim geldi ve bizi Ab-ı Hayal'e götürdü. Ab-ı Hayal'de benim küçük bir evim var. Önü açıklık, salondaki koltuktan gökyüzünü görebiliyorum. Ben direk evime gittim. Ve o günden sonra bana bir şey oldu. İnternete girip evimde eksik olduğunu düşündüğüm eşyaları almaya başaladım (Avize, yatak örtüsü, kapı tokmağı, vs.) Sonra onları yerleştirmekle uğraştım. İçimden müthiş bir yemek yapma isteği geldi. Hatta geçenlerde manava gittim, açık nohut satıyordu, "Bunlar iyi pişiyor mu?" diye sormayı düşündüm. Ben hayatım boyunca hiç nohut yapmadım da.


Benim bu evden çıkmaz halim Kokoş'a çok garip geldi. Geçen sene az bar, gece klübü gezip dans etmemiştik. O zamanlar evi otel gibi kullanıyordum. Bir gece ısrarına dayanamayıp onlarla bara gittim, canlı müzik sesi beni çok rahatsız etti, yarım saat sonra "Dayanamıyorum." deyip ayrıldım. Eve geldim sessizliğin sesini dinledim. Yazmak istedim. İşte şimdi sana yazıyorum.

Seni Mağaranın Önünde BekliyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin