Hissettiklerim söyleyeceklerime engel olurken bu durum sinir bozucu ve korkutucu bir hal almaya başladı. Büyük annem soru dolu gözlerle bana bakarken ensemi dürten nefesi yok saymaya çalıştım. Anlatmaya içimdekileri dökmeye ihtiyacım vardı. Büyük annem beni anlardı. Çoğu kez ona her şeyimi anlatırdım ve o, doğru yolu bulmakta bana yardımcı olurdu. Şuan hiçbir şey demese de olur. Sadece bunları tek başıma yaşamaya devam etmek istemiyorum. Sürekli olarak bunları düşünüp kendimi yemek istemiyorum. Anlatıp rahatlamaya azda olsa bu yükün sadece beni korkutmadığını bilmeye ihtiyacım var.
"Şey büyük anne... Bu anlatacaklarım kulağa deli saçması gelebilir fakat..." derken cümleyi toparlamak hiç bu kadar zor olmamıştı. Büyük annem sebep veremediğim bir halde heyecan ve umutla bana bakıyordu. Bu tavırları garibime giderken neler olduğunu kavramak için kendimi zorlamadım.
"Hayatımda daha doğrusu şu son birkaç aydır garip şeyler yaşıyorum."
"İleri gidiyorsun Capella artık sus!"
Tekrar kafamın içini dolduran sesi duyduğumda sesindeki uyarı dolu tını ve sertlik kanımı dondurdu. Ne yapacağımı bilemez halde boş boş büyük anneme baktım. Birden susmam onu hiç etkilememiş gibi bana bakıyordu.
"Devam et Capella" diyen büyük annem anlatacaklarımı merak ediyor gibiydi. Ensemde ki nefes sıklaşıp baskısını arttırırken düşünemiyordum. Ne diyeceğimi ne yapacağımı şaşırmıştım. Aklımın bir köşesi her şeyi anlatmamı ve kurtulmamı söylerken diğer taraf ise vücudumdaki ikinci bir nefes olan ONU dinlememi söylüyordu ki büyük ihtimalle bu kısım onun tarafındandı. Bedenim de ona ait olan bir taraf var ve ben buna engel olamıyorum.
"Bir sorun mu var Capella?" Büyük annemin ses tonu bakışlarımı ona odaklamamı ve tekrardan o nefesi yok saymamı sağladı.
"Büyük anne ben korkuyorum. Geceleri çok sık hatta her gün rüya görüyorum ama hiç birini hatırlamıyorum." Büyük annem uzunca bir süre surat ifadesini hiç bozmadan beni izledi. Bu arada ensemde ki nefes sert soluklar halinde tenime çarpıyor ve beni ürpertiyordu.
"Hatırlamayı denedin mi?" Büyük annemin sesi hem sorgulayıcı hem de bir şeyler duymak ister gibiydi. Sanki bildiği şeyleri benden duymak istiyor gibi.
"Sus Capella!"
Aklımın ücra köşelerine kadar her yerde çınlayan bu ses bedenimde de etkisini göstermiş bütün vücudumun titremesine enden olmuştu. O kadar şiddetli bağırmıştı ki beynimde çınlamalarını duyuyordum. Ne olduğunu anlayamazken titremem durmuş ama beynimde yankılanan ses durmamıştı. Korkuyordum. Dolu dolu olan gözlerimle büyük anneme bakarken yüzü gerilmiş bir şekilde bana bakıyordu.
"Capella iyi görünmüyorsun tatlım. Sorun ne?"
Sesimi çıkarmaya korkarken öylece büyük anneme bakmaya devam ettim. Uzun süre oda bana baktı. Daha sonra siyah salaş kocaman cepleri olan hırkasının cebinden küçük daha önce belki de hiç bu kadar küçük boylarda görmediğim bir kitap çıkardı.
"Bunu sana getirmem gerektiğini biliyordum ama sanırım biraz geç kalmışım. Bana soru sormadan önce bu kitabı oku tatlım. Rüyalarında sana yardımcı olabilecek şeyler olduğunu düşünüyorum." Büyük annemin elindeki kitaba kocaman olan gözlerimle baktım. Yani başıma gelen şeyleri biliyor muydu? Ama nasıl. Bu saçmalıktan öte bir şey değildi. Hiçbir şey demeden kitabı aldım. Kitabı almamla ensemde ki nefesin etkisi arttı. Ama hiçbir ses duymadım. Büyük annem omuzumu okşayarak oturduğu yerden kalkıp odadan çıktı. Bomboş gözlerle kitabın küçük küçük iç içe girmiş bulutlarla kaplı olan kapağını inceledim. Farklı bir tasarımdı ama aynı zamanda hoş ve ilgi çekiciydi. Üzerinde hiçbir yazı yoktu. Kitabın bir ismi yok!
Yatağımın başlığına sırtımı dayayarak kitabın kapağını açtım.
Ensende ki nefesi unut...
İlk sayfada sadece bu cümle yazıyordu ve kanımın donduğunu bedenimin kaskatı kesildiğini hissettim. Ellerim hareketsizce kalırken beynimin içinde yankılanan "Devam etme Capella" sesini bile umursamadım. Beynim dış dünyayla iletişimini kesmiş gibi korkudan başka bir şey hissetmiyordum. Üç kelimeden oluşan bu cümle hayatın akışını durdurmuş, bedenimin bütün işlevini kaybetmesine neden olmuştu. İstemsizce ensemdeki nefesi düşünmeyi bıraktım. O cümle bir emirdi sanki ve ben ona uydum. Uymak istemesem de uydum. Garip bir şey vücuduma yayılmış düşüncelerimi ele geçirmiş gibiydi. Şuan hissedebildiğim ve kontrol edebildiğim tek şey korkularım.
Sayfayı çevirdiğimde okunaklı birkaç satırdan oluşan bir paragraf çıktı karşıma.
Uyumadan önce düşünmen gereken şeyin rüyan olduğunu unutma.
Kafanı yastığa koy ve rüyanda ne gördüğünü, ne görmüş olabileceğini düşün.
Şimdi uyu. Bu yazıyı okuduktan hemen sonra uyu. Uyandığında ilk cümlede
unuttuğun şeyi sakın aklına getirme. Bunun senin isteğin dışında olduğunu biliyorum.
O yüzden diyeceklerimi uygula ve korkmaman gerektiğini kesinlikle unutma.
1- Dediğim gibi şimdi uzan.
2- Başını yastığa koy ve rüyanda görmüş olabileceğin şeyi ya da rüya kelimesinin sende çağrıştırdıklarını düşün.
3- Korkunu geri plana at ve uyandığında yüzünün tavana dönük olması için yüz üstü uyu. Bu aklının dağılmasını önleyecek.
4- Bu kitabı okumaya başladığın ilk andan beri aslında ensende ki nefesi unuttun. Bunu şimdi fark ettiğine eminim. Bu yüzden uyumadan önce kitabı kapat ve elinde tut. Uyandığında ilk gördüğün şey kitap olmalı.
Böyle ilerleyen birkaç madde daha okuduğumda kitabın son sayfasına gelmiştim.
Beynimde yankılanan sesin tınısını duyuyordum ama ne yaparsam yapayım dediklerini anlamadım. Bu kitap beynimde ve düşüncelerimde farklı bir boyuta neden olmuştu ve hareketlerimi kontrolü altına almıştı. Bunu demek ne kadar garip olsa da gerçekten öyle. Şuan hiçbir şekilde düşüncelerime yön veremiyorum. Korkuyorum ama 3.maddeyi okuduktan sonra inanılamaz bir şekilde korkumu geri plana atmaya başladım. Sanırım kafayı yiyorum.
Kitabın son sayfasına geldiğimde artık uyu yazan cümle çoktan kafamı yastığa koymama ve kitabı kapatıp sıkıca elimde tutmama neden oldu.
"Uyandığında her şey daha kötü olacak Capella, daha erken bunu yapma!"
Bu ses bile beni durdurmadı ve sonunu bilmediğim ama öğrenmek için can çekiştiğim rüyalarım için gözlerimi kapadım.
Ensemde ki nefesi unutarak uyudum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK "BEN"
FantasyAslında olduğunuz yere ait olmadığınızı düşünün. Bambaşka bir yere ait olduğunuzu. İşte! Capella aslında olması gerektiği yerde değil. Bunu fark etmesini sağlayan şey ise korkuları. Korkularınız size hiçbir zaman yol gösterdi mi? Ona gösterdi. "Şşş...