Uyandığımda başım fena ağrıyordu , yavaş adımlarla banyoya gidip hızlı ve çabuk bi duş aldım kendime gelmek için , hemen üzerime bilekte bi pantolon ve kot sıfır kollu gömleğimi giydim. Saçlarımı balık sırtıbi şekilde örüp vanslarımı giydim ve aşağıya indim.
Salonda ve mutfakta olmadığını görmek beni sevindirirken hemen mutfağa girip kahvaltı hazırlamaya başladım. Yemek yapmayı çok severdim ve çok güzel de yemek yapardım. Annem bizi bırakıp gitmeden önce sürekli beraber yemek yapardık ve oda çok güzel yemek yapardı ondan öğrenmiştim.
Krep , sucukluyumurta,tost,menemen, patates kızartması , ekmek kızartması ve bi kaç kahvaltılıktan sonra masa hazırdı. Tunanın uyanıp uyanmıycağını bilmediğim için kendi bardağıma çay doldurdum ve yavaş yavaş kahvaltıımı etmeye başladım.
Evin kapısı açıldığında bakışlarım direkt olarak oraya yönelince Tuna'nın geldiğini gördüm üzerinde şort ve sporcu atleti vardı sanırım spor yapmıştı. Bakışlarımı kahvaltıma yöneltip yemeye devam ettim. Gelip karşıma oturdu ve oda tabağına bi kaç şey aldı. Vicdanıma yenik düşerek onunda çayını doldurduğumda dik dik suratıma bakıp kalktı ve çay bardağını musluğun içine fırlattı.
Ben naptığını anlamaz bi şekilde ona bakarken o çoktan kendisine sütlü bir kahve yapmıştı. Ona baktığımı fark edince bardağını alıp karşıma oturdu. Yemeğini yerken konuşmaya başladı.
''Çay sevmem , kahve iyi.'' diyince ne kadarda değişik biri olduğunu düşündüm tekrar. Ne kadar da mutfak robotu bi erkek diye geçirdim içimde komiğime gidince hafifçe sırıttım. Bana dik dik baktığını fark edince çayımı bitererek ayağa kalktım. Odama gidip boyundan askılı küçük beyaz çantamın içine bir miktar para ve dün Tunanın kapımın önüne bırakmış olduğu evin anahtarlarını koydum.Telefonumu cebime tıkıştırdıktan sonra aynada son kez kendime bakarak aşağıya indim.
Kapıyı açmış çıkıcakken gene o erkeksi sesiyle ''nereye.'' diye sorunca onu dönüp ağzının ortasına çakma isteğimi bastırarak konuştum.
''Doktora.'' diyince anlamaz gözlerle bana bakınca oflayıp dışarı çıktım. Psikoloğumun ofisi burdan bayağı bir uzakta olduğu için taksi bulmaya karar verip yavas adımlarla caddeye doğru yürümeye başladım. Biraz ilerledikten sonra karşıdan gelen Tuna'nın arabasını görüp olduğum yerde durup ona baktım , arabayı tam önümde durdurdu.
''Atla.'' diyince gözlerimi devirdim bi bokada karışma be adam !! '
''Gerek yok tek başıma giderim.'' diyince kaşları çatıldı ürksemde belli etmedim.
''Atla.Dedim.'' diyince ''BANA EMİR VERMEYİ KES ARTIK !!''diye bağırdım ve ilerlemeye başladım. Ben peşimden gelicek zannederken o çoktan gitmişti. Ne bekliyordum ki zaten kitaplardaki o çocuklardan olup peşimden gelip zorla arabaya bindireceğini falan mı ? Hah,saçma.
Bi taksiye binip ofise geldiğimde ücreti ödeyip yavaş adımlarla ofise doğru yürüp kapıyı çaldım. Kapıyı asistanı cansu açınca gülümseyip içeri geçtim.
''Hoşgeldiniz Esila Hanım Yasemin hanımda sizi bekliyorlardı , buyrun.'' diyip kapıyı açtığında kafamı mahçup bi şekilde aşağıya eğip gülümsedim. Yasemin hanım koltuğuna kurulmuş beni izliyordu.
''Yine ve yine şu çekingen tavırların , Esila Allah aşkına daha kaç kere konuşucaz atlat artık şunu canım.'' diyip güldüğünde bende gülüp koltuğa oturdum.
''Eee anlat bakalım küçük hanım dinliyorum.'' dediğinde derin bi nefes alıp 1 hafta boyunca başımdan geçen herşeyi anlattım, babamı , Tuna öküzünü..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖNİZ
ChickLit''Bu evin kuralları var küçük hanım , bunlardan en önemlisi..'' diyip kafasını bana doğru çevirdi ve o duymaktan nefret ettiğim cümleyi söyledi ''Dokunmak yok.''