1 HAFTA SONRA
Evet bir hafta olmuştu , tamı tamına koca bir haftamı evde yalnız başıma geçirmiştim çünkü Tuna o günden sonra eve gelmemişti. Benimde bütün haftam okula git , gel , yemek yap, kitap oku , tv izle, kızlarla muhabbet ve yalnızlıkla geçmişti.
Bugün günlerden cumartesiydi biz her cumartesi babamla yalovadaki yazlığımıza gider beraber kafa dinlerdik ama malesef ben bugün temizlik yapıcaktım.
Evin bütün heryerini temizledikten sonra unuttuğum bir yer var mı diye düşünürken kapısıda onun gibi siyah olan odasını görünce gözlerimi devirdim ve elimdeki temizlik malzemeleriyle dolu olan kovayı zorda olsa taşıyarak odasının önüne geldim. Aslında normalde kimsenin odasına girmezdim ama sonuç olarak temizlik yapıyordum ve girmek zorundaydım. Tam kapıyı açıcağım sırada ''Sakın.Odama.Girme.'' diye tane tane konuşan Tuna'nın sesini duyunca ufak bi çığlık atarak elimdeki kovayı yere düşürmüştüm. Nemrut suratlı salak odasını temizleyip iyilik yapıcaktı oda yaramıyordu.
''Temizlik yapıyorum gördüğün gibi ve tek orası kaldı işimi zorlaştırmada temizleyip bitireyip sonra odama gidip bütün gün uyumayı düşünüyorum.'' diyip gözlerimi devirdiğimda omuz silkip yanımdan geçerek cebinden çıkardığı anahtarla odanın kapsını açtı ve hemen içeriye girdi.
''Aman çok kıymetli odan varmış gerizekalı,bide anahtarını yanında taşıyor.'' diyip kendi kendime söylenerek elimdekileri bırakmak için mutfağın yanındaki banyoya girdim. Ama dizlerim çoktan benden bağımsız bir şekilde küvete doğru ilerliyordu. Hemen kapıyı kitleyip üzerimdekileri çıkardım ve güzel mi güzel bir duş aldım. Ama yanımda temiz kıyafet yoktu ve buda kendi ağzıma bi tane çarpma isteği uyandırmıştı ama insan kendine vurmaz o yüzden dolaptan bir tane bornoz alıp giydim ve kirli kıyafetlerimide sepete atıp yavaş adımlarla banyodan çıktım.
Tuna'nın etrafta olmadığını görünce koşarak odama girdim ve hemen üzerimi değiştirdim kurabiye desenli pijamalarımı giyip leptopumu kucağıma alarak yatağa uzandım ve criminalminds'in rast gele bir bölümünü açarak izlemeye başladım.
Kapının hayvan gibi açılmasıyla yattığım yerden doğrulup üzerinde sadece kısa bir şort ile odama giren Tuna'ya baktım. ''Evde yemek yok ?'' diyip sorarcasına bana baktığında yataktan çıkıp karşısına dikildim ve alayla sırıttım.
''Beyfendi teşrif edip bir hafta boyunca eve gelmedikleri için bende kendime göre yemek yaptım ve en son temizliğe başlamadan öncede yedim eğer karnın çok acıktıysa o anahtarını cebinde sakladığın değerli odana girip yastıkları kemire bilirsin zira sana kalkıp yemek hazırlıycak değilim.'' deyip ışığı kapattım ve girip yatağıma yattım hala kapının orda olduğu düşüncesi beynimi kemirirken bi yandan da düşünmemeye çalışarak gözlerimi kapadım.
''Bence karar vermelisin.'' dediğini duyunca cevap vermemeyi tercih ederek kendimi yatağa hapsetmek istercesine bastırdım.
''Anlamadın dimi ?'' diye tekrar konuşunca tekrar cevap vermeyip düşünmeye başladım ne demeye çalışıyordu ki , neye karar vermeliydim ? Neyi anlamalıydım ?
''Seni görmeye tahammül edemiyorum dedin şimdide bana gelmiş hesap sorarmış gibi bi haftadır evde yoksun diyorsun, napıyımbi karar ver yanında mı kalıyım uzağında mı olayım ?'' diye benle konuşurkenki en uzun cümlesini kurunca yataktan fırlayıp yanına gittim ve şaşkın gözlerle ona baktım.
''Sen daha demi o kadar uzun cümle mi kurdun yoksa rüya mı görüyorum.'' diye sorunca gülümsedi ''rüya değil kurdum.'' diyince gözlerim mutlulukla parladı resmen gülüyordu konuşuyordu noluyordu bu adama ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖNİZ
ChickLit''Bu evin kuralları var küçük hanım , bunlardan en önemlisi..'' diyip kafasını bana doğru çevirdi ve o duymaktan nefret ettiğim cümleyi söyledi ''Dokunmak yok.''