DOKUNMAK YOK

34 4 0
                                    

Geri geri giderken yatağa çarpıp tökezleyince elimden tutup düşmemi engellese de ben herhangi birşey yapmasına karşın refleks olarak elimi çekip onu ittirdim ve yatağa oturdum korkulu gözlerle ona bakarken sinirlendiği her halinden belli olan bir şekilde gözlerini kıstı ve odadan yavaş adımlarla çıktı gitti.

Hem beni korkutup hemde sanki ben birşey yapmışım ki gibi çıkıp gitmesi sinirlerimi bozarken o sinirle odamdan çıkıp merdivenlerden aşağıya 10 cm topuklu ayakkabılarımla koşarak indim ki bunu nasıl becerdiğimi bende bilmiyorum herneyse tam kapıdan çıkıcakken bağırdım.

"Derdin ne senin Tuna ne bu tavırlar ?" Diyip burnumu dikleştirip yavaş ama temkinli adımlarla yanına ilerledim ve tam karşısında durdum ama o her zaman  ki gibi omzunu silkip yüzüme bakmadan ceketini üzerine geçirdi ama üzgünüm ki bu sefer böyle kolay kolay kaçamayacaktı çünkü bu sefer suçu büyüktü hem beni korkutmuştu hemde gözlüklünün dersine geç kalmamı sağlayıp azar işitmemi sağlayacak kendileri   elimde ki anahtarla kapıyı kitleyip anahtarı arka tarafa doğru fırlattığımda gözlerini kısarak napıyorsun der gibi bi bakış attı ama sonra o benden daha zeki olduğu için cebindeki anahtarını çıkartıp kapıya doğru yöneldi bu sıra da ona doğru atılıp anahtarı aldım ve birazcık ama birazcık yanlışlıkla ucundan azıcık da bilerek ayağına basıp o anahtarıda arkaya doğru fırlattım.

"Ne istiyorsun?" Diye yüzüme sinirle bakınca " açıklama ." Diye sert tonda konuştum. Bu tepkime gülerken gözlerini devirip salona doğru yürüdü gitti sinir katsayılarım iyice artarken bende peşinden hızlı adımlarla gittim ve kapının pervazına yaslanıp arkası bana dönük camdan bakan Tunaya odaklandım.

" bana vurmayacaksın." Dediğinde anlamsızca baktım sadece sırtına ne saçmalıyordu bu üstüme üstüme gelip beni korkutan oydu refleks olarak elimle onu ittirdiğim için suçlu olan benim hah saçma.

" Pardon ? " dedim ellerimi göğsümde bağlayıp tek kaşımı havaya kaldırarak tepkisini bekledim bi süre cevap vermedi.

''Bu evin kuralları var küçük hanım , bunlardan en önemlisi..'' diyip kafasını bana doğru çevirdi ve o duymaktan nefret ettiğim cümleyi söyledi ''Dokunmak yok.''

" Cidden ama cidden bu evde olduğum için lanet ediyorum Tuna senden de bu evden de iğreniyorum ne bu havalar ya ne sanıyorsun ki sen yok dokonmok yok bo ovon korolloro vor koçok honom falan ne bu tavırlar ya kusura bakma ama birine dokunmaya bu kadar meraklı olsam hele ki bir erkeğe bunu yapıcağım son insan sen olursun." Diyip topuğumu yere vurdum ve arkamı dönüp odama çıktım.

Yerdeki çantamı alıp son bi kez kendime baktım aynadan yüzümdeki sinir ve dehşet ifadesi kendini ben burdayım diye bağırıp belli etse de istifimi bozmadan çıktım odadan merdivenlerden aşağıya inip merdivenin köşesindeki sehpanın yanına düşen anahtarı alıp kapıya yürüdüm kapıyı açıp sert bi şekilde çarpıp çıktım evden şimdi bide gözlüklü bunak Rasimle uğraşıcaktım ne güzel ama hayatım mükemmel değil mi ?! Ha !

----------------------------------------

Okulun kapısında durduğumda gözlerimi sabırla yukarı çevirip gökyüzüne baktım ve hızlı adımlarla içeri girdim. Sınıfı bulduğumda cam olan kapıdan içeride ders anlatan gözlüklü Rasime bakıp derin bi nefes aldım ve kapıyı tıklatıp içeri girdim. 

Rasim hoca sanki beni bekliyormuşcasına sinirlendiğini belli etmek için kravatını gevşetip gözlüklerini aşağıya indirip beni süzdü ve gülerek kafasını aşağı yukarı salladı hızlı bir şekilde yerime oturacakken " Keşke giyinip süslenmek için harcadığın bu çabanı erkenden okula gelip dersini dinlemek için de harcasaydın Esila Korkmaz." Diye iğneleyici tavırla konuştuğunda gülümseyip ondan tarafa döndüm ve boğazımı temizledim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 23, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖNİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin