BÖLÜM 2

289 21 3
                                    

Multimedaya: Sırasıyla Barış ve Emre
İyi okumalaarr...
-------------------------------------------------------
Adı Emrecan dı ah Emreye bi sinir olma nedeni daha. Neyse başta herşey çok güzeldi birbirimizi seviyoduk yani ben öyle sanıyodum. Biz her seferinde sahilde bi bankımız vardı orda buluşurduk. Bi gün beni aradı yine sahilde buluşmamız gerektiğini söyledi ama sesi çok kötüydü. Yanına gittiğimde ağladığını gördüm ama çaktırmadım erkek sonuçta gururu kırılırdı.

Yanına gülümseyerek neşeyle oturdum. Onu her gördüğümde neşelenirdim ve gülümsememi çok severdi. Güldüğümü görünce o sevdiğim dudaklarında acı bir gülümseme oluşmuştu.
Benimde yüzümde gülüseme soldu ve ona sorunun ne olduğunu sordum. Başını denize çevirdive aynen şunları söyledi

"Artık olmuyo Güneş seni eskisi kadar sevmiyorum inan denedim ama son haftalar sana olan sevgim çok azaldı ayrılalım zaten bi iki gün sonra yurt dışına çıkıcam ayrılıcaz senin için ne kadar erken okadar iyi üzülürsün diye söylüyorum unut beni."

Bende karşısına geçtim ve elini tutarak kaldırdım ellerimi yanaklarına koydum
"Eğer mutlu olcaksan ben sensiz nefes alamazken sen temiz havayı rahatça içine çekebilceksen ben yatağımda sessiz hıçkırıklarım ve göz yaşlarım akarken kızarmış gözlerimle sabahlarken sen rahat uyku çekiceksen tamam öyle olsun yeterki sen mutlu ol ben mutlu olmasamda olur" bunları söylerken ağlıyodum o pembemsi dolgun dudaklarına sonkez öpücük kondurdum ve hızla yanından ayrıldım.

Onu son gördüğüm gün o mavi gözlerini son kez göreceğimi o şeftali tadındaki dudaklarını sonkez öpeceğimi nereden bilebilirdim ki.O gittikten sonra kimseyle bi ilişki kurmadım o hem ilkim hemde sonum olmuştu. İlk öpücüğümü ona vermiştim. İçimde ona karşı okadar büyük bi aşk vardı ki...
Ondan sonra kabuslar görmeye başladım sürekli gittiği günü rüyalarımda görüyor ve ağlayarak uyanıyor ve kriz geçiriyordum.
Ondan sonrada tedavi oldum zor olsada atlattım bir şekilde işte.

Bunları düşünürken bi anda gürültü sesiyle düşüncelerimden ayrıldım. Ve gürültünün geldiği yere baktığımda 3 adet telaşlı Aysu Barış ve aa Emremi la o aman tanrım didim benimi merak ettin sen tatlı şiy snii.

Aysu yanıma geldı ve ağlayarak hızlı hızlı konuşmaya başladı
"Kanka valla ben alınacağını düşünmemiştim yoksa söylermiydim valla özür dilerim geçekten bak hani biz dememişmiydik hiçbir erkek için ağlamıycaktık he niye sözünü tutmuyosun seen yolarım sinii..."
Son anada Barış imdadımıza yetişti ve

"Yavaş ba kızım az sakit motorun soğusun yahu bune dır dır dır başımızın etini yedin burda hayır anlamıyorum başımın nasıl etini yiyosun ayrıca başımızda etmi var aman tanrım didim başımızda et va mış yitişin gomşulaaa" Barış konuşmasını bitirdiğinde nefes nefese kalmıştı Emre ile aynı anda

"Cümlemize amin "dedik ve şaşkın şaşkın Barışa baktı o ise düşündüklerinin etkisinde kalmış korkuyla etrafına bakıyodu.

Emre sabır çekerek homurdandı "Karı kılıklı herif"
"Demesene kamkime öyle beğ" Emre çatık kaşlarıyla bana baktı.
"Sen hiç konuşma küçük hanım ne diye kendini buraya kapatıp bizi korkutuyosun"

"1 ben küçük hanım falan değilim 2 ben mi dedim sana benim için kork diye.3 ÖKÜZ"dedim. Oda benim gibi
"1 aynen öyle sen küçük hanımsın 2 ben senin için korkmadım şu cadı kılıklı arkadaşın okadar çok çemkiriyodu ki kulaklarımın zarının patlamasında korktum- şu anda sağ kulağımı hissetmiyorum- 3 bana bidaha öküz deme bücür " dedi kafasına hafif(!) bi şekilde vurdum ve

"Bana bücür demesene ÖKÜZ " dedim Aysu artık dayanamamış olucak ki

"Yeter beğ kesin kavgayıda çıkalım tuvaletten" dedi tam çıkarken de son noktayı Barış koydu bize döndü ve

"Kamki ya bişey sorcam bizim kafamızın eti var mı?"
¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶

Artık son derse girmiştik ve bilin bakalım des ne EDEBİYAT.
Evet ders Edebiyat ama ben seviyorum bu dersi ama okadar yorgunum ki hocanın anlattıkları bana ninni geliyo.

Ders başlayalı daha 10 dakika olmuştu ve eğer uğraşıcak bişey bulamassam uyumaya başlıyacaktım. Aysu uykumun olduğunu anlamıştı ki benimle konuşmaya başladı

"Kanks ya çıkışta bişeyler yapsakmı. Eve hiç gidesim yok valla." dedi.
"Ayy aynen çok iyi olur ya. Benimde eve gidesim yok çünkü"dedim.
Barış dediğimi duymuş olacakki arkasını döndü ve
"Nereye gidiyonuz kanka bizde gelelimmi " dedi
Emrede arkasını döndü ve
"Kendi adına konuş ben hiç bir yere gitmiyorum sen ne yaparsan yap" dedi.

Barış dudaklarını büzdü ve gözlerini kocaman açtı(yazar:yanlız vini yi o şekilde bi düşünsenize çk ttlıı) ve Emreyi bebek takliti yaparak ikna etmeye çalıştı
"Ama Emye yeden öye diyoysun kii şen geymeşşen kışlayın ayaşında kayıyım yoluuyy"
Emre Barış'ın suratını eliyle ittirdi ve
"Sen bebek takliti yapma abi valla bak o surattan sonra seninle arkadaş olurken ne içtiğmi düşünmeye başladım ama hatırlayamıyorum" dedi. Bende merakıma yenik düşüp
"Neden?"diye sordum. Barış küçük bi kahkaha atıp
"Çünkü bizim ailelerimiz bebeklikten beri arkadaş biz beraber büyüdük."dedi
"Ama bu senden soğumadığım analmına gelmez"dedi Emre
Ayy götüm benim kamkim çok tatlı bikere Güneş kamkini kötülüyolar annem yardım eett.
"Aaaa neresi çirkin bu çocuğun gayet yakışıklı taklit yapıncada gayet tatlı. Köpee ol köpee. Sen kimin kamkisinde soğuyon lan sen benim kamkimden soğuyamassın ben seni soğuturum. Ayrıca kıskanma kıskanma senden yakışıklı diye napalım yani allah seni artıklarla yaratmışsa kamkimin suçumuu."dedim. Hepsi bana gözlerini pörtletmiş hatta sınıf ve hoca bile.

"Eee hocam pardon ya ehe ehe şey etmiş sesim biraz. Kusura bakmayın siz şey edin ben şey ederim ehe ehe"
Aysuya yardım dilenircesine baktım. Aysu dediğimi anlamış olacakki ayağı kalktı.
"Ee hocam siz Güneşin kusuruna bakmayın-"diye devam edecekken onun yardınada çıkış zili koştu.

"Zor yırttık valla. Hepsi senin yüzünden Emree"dedim

"Benim yüzümden mi? Ben mi dedim sana çok değerli kamkini koru sınıfın ortasında bağır diye"diye söylendi bana. Barışta elini Emreye atar yaparmış gibi uzatarak
"Emree ayıp oluyo ama haa yüzüme konuşma bare "dedi. Mal bu çocuk valla bak.
Aysu her zamanki gibi araya girdi "Neyse hadi gelin işte Emre oturur bişeyler içeriz"dedi. Eh tabilaf sokmasam olmaz
"Yemeyiz seni korkma" dedim alayla.
Barış yine salaklığını yaparak

"Kanka yersen sıçamazsın"dedi gülerek.Barışın kafasına vurdum ve

"Annem sen malsın mı?Ne saçmeliyosun yine. Sen beynini sıçarken mi düşürdün. Hayır yani bunun beyinsizlikten başka açıklaması olamaz." Aysu onaylar mırıltılar çıkardı ve

"Hayır yani yakışıklısında abi bu mallık nerden geliyo anlamadım"dedi göz devirerek.
Emre de bi elini çenesine koydu ve düşünceli bi sesle
"Aslında iyi çocukta biraz-KIZIM NAPIYONUZ YA BENİDE KENDİNİZZE BENZETTİNİZ CK" dedi.

Barışta bize 'bu neyin kafası dicemde kötüleniyorum vay amk' bakışı atıyodu-evet öyle bi bakış var taam mı-. Hepimiz barışın acı ası haline baktık
"Kankiler annem iyimisiniz? NEYIN KAFASI LAN BUU!" dedi.
Barışın yanına gittim ve yanaklarını sıkmaya başladım
"Ayy annem kıyamam ben kamkime ya seni biz kötülemiyoz bu senin çocukluk arkadaşının yüzünden hepai hep o valla" dedim topu Emreye atarak.
"Vay arkadaş yine biz suçlu olduk ya. Hadi nereye gidiyosak gidelim"
----------------------------------------------
Umarım beğenmişsinizdir vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin...

BÜCÜRÜN ÖKÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin