BÖLÜM10

125 10 0
                                    

Multide: Emrecan
Iyi okumalar...
-----------------------------------------------------------
Bilin bakalım karşımda kim var. Tahmin etmesi Barış için bile zor olmazdı. Vallaha ya bi tahmin edin. Evveet doğru cevapladınız Emrecan. Ve 15.00 tl kazandınız tebrikler. Yaf bunun burada ne işi var. Banami bakıyo o. Aha sırıttı banami yürüyin sen hayırdın glw? Benim sefcilim bar he derim yolar seni peess (pislik anlamında) 'Senin sevgilin zaten Emrecan ya mal' . Ya içses bi sus be sen sanki çok akıllısın.'Senin içsesin olunca bu kadar oluyo yapcak bişey yok'.
Off laf soktu. Büyüksün apla.'Adam olcann' hemen bi havalar bi atarlar. Neyse biz konuya dönelim. Anladığınız kadarıyla sinıfa yeni gelen şahıs Emrecan. Tadaaa büyük süpriz aman ne hojdıır. Düşüncelerimi hocanin seni böldü.

Hoca: Tanıt yavrum kendini.

Emrecan: Adım Emrecan. Yurtdışından geldim orda okuyodum 18 yaşındayım.

Hoca: Tamam boş sıraya geçebilirsin.

Emrecan Ezgi'nin yanına- bidakka neeyy!! O sürtüğün yanina mi oturcak şimdi o? Olamaazz. Ezgi bizim okulun sürtuklerindendir ve pek iyi anlaştığımız söylenemez. Aslinda onu bi kac kere hastanelik etmem dışında bi sorunumuz yok.
'Evet hiç sorununuz yokmus gerçekten' Off içses sus bi yaa. Zaten mirelim bozuldu. Emrecan bi bana baktı bi ona sürtuk sürtuk sırıtan Ezgiye. Tabi biliyo tek boş yerin yanı olduğunu çocukta yakışıklı olunca. PAÇOOZZ!! Tutmayın lan benii. 'Seni tutan yok zaten gerizekalı'. Ya içseess. Sonra işte mecbur kaldı tabi jojuk annem yaa. Oturdu yapçak bişey yok.

56..55..54..53..52... şuan saatin ırzına geçmiş durumdayım. Zilin çalmasına 1dk var ve Ezgi kaştükü (kaşar+sürtük) tüm ders boyunca Emrecanla konuşmuş ve gülüşmüşlerdi. Evet gulüştüler ve inanabiliyormusunuz Emrecan da güldü. Şu an çk snrlym. Veee beklenen an zil çaldııaağğğ. Hızla kalkip Emrecan'ı yanina gidecekken daha iyi bir fikir ilen Emreye döndüm. Şirince gülümseyerek ona bakmaya başladım. Emre tek kaşını kaldırdı ve bıkmışçasına nefesini dışarı verdi.

Emre: Ne istiyosun Güneş.

Güneş: Aşk olsun Emre ben senden hep bişeyler mi istiyorum?

Emre: Evet.

Güneş: Aman bee sadece bi kantine gidelim mi diyecektim canım kamkim olan senlen sohpet şeysi yapcaktım.

Aysunun kolunu yavaşca(!) dürttüm ve bana dönmesini sağladım.

Güneş: Kantine gidiyom gelcenni.

Aysu: Yok kanka ya üşendim şimdi.

Güneş: Nedense hiç şaşırmadım Aysu bi düşün bakalim acep neden. Hey Allahım ya.

Kollarımı birbirine geçirdim ve Emreye son tripli bakışımı atıp arkamı döndüm kantine yürümeye başladım. Sınıftan çıktım koridorda yürürken biri elini omzuma attı.

Güneş: Git Emre istemiyorum gelme kantin- aa Emrecan senmiydin.

Sesimden memnun olmadığım birazda olsa belliydi. Ama cidden neden Emre yi göremeyince üzüldüm ki. Neyse bunun bir önemi yok değil mi.

Emrecan: Ne o yanına geldiğime sevinmedin mi yoksa?

Güneş: Yoo ondan değil. Ezgiyle sohpetinizi bozmak istemedim. Keyfin yerindeydi herhalde gülüyodunuz falan.

Saçlarımı tutum geriye attim. Tripliyim susun.

Emrecan: Sen beni mi kıskandın bakalım. Ama ben senden başkasına bakmam çüklatım.

Yanağımdan öptü bende kıkırdadım ama yanağımdan öptüğü için değil çüklatım dediği için. Evet aplanız çikolataya çüklata diyo.(yazar: Burdan Aysu ve Kevser kamkime selamlarımı iletiyorum). Bu yüzden de Emrecan bana çüklatım diyo. Başımı kaldırdığimda Emre'nin bize baktığını gördüm. Bir dakika yaf o niye kızgın bakıyo ki. Kıskanmış olabilirmi aceba. Aslına bakarsanız Emre yakışıklı çocuktu. Taş diyebiliriz hatta o bile az kalır dostum bu çocuk tam bir TAŞ KAYA METEOR. Uyuz olmasa armızda bişeyler olabilirdi ama Emrecan var artık. Emrecan yeniden konuşmaya başlayınca ona döndüm.

BÜCÜRÜN ÖKÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin