BÖLÜM 11

176 10 0
                                    

Multimedya: Ezgi :((  ıyk
İyi okumalar...
-----------------------------------------------------------

O sürtüklerin kraliçesi. O sürtüklerin sürtüğü. O kaşarların en besti. O kaşarların göt sallayanı. İşte karşınızdaa Ezgiii. Evet karşımda bir adet sürtük tacını en çok hak eden kaşarilettaa. Abi kız yakamı bırakmıyo ki. Burdada rahat bırakmadı yani.

Güneş: Bu sürtüğün burada ne işi var.

Ezgi: Güneğş been sürtük değileem

Güneş: Hadi be ordan patlak oldunu bilmiyoz sanki. Töbe Allahım ya azımı bozduruyon.

Aysu: Bu kızı kim getirdi ya buraya.

Barış: Valla biz geldiğimizde burdaydılar.

Burdaydılar derken. Ozaman Emrecanla geldiler. Kaşlarımı kaldırdım ve açıklama beklermiş gibi Emrecan'a baktım.

Emrecan: Ya valla ben çağırmadım bizim konuşmaları duymuş okul çıkışı senden sonra yanıma geldi hayır diyemedim. Hem Emreye eşlik eder.

Kaşlarımı çattım ve Emreye baktım. Niye Emreye eşlik ediyomuşya.

Güneş: Hayırr!! Edemez.

Herkes bana bakınca ne dediğimin farkına vardım. Ee niye böyle birşey dedim ki ben.

Güneş: Edemez çünkiii...heh ben onun bizimle gelmesini istemiyorum evet istemiyorum. Emrede istemiyo dimi Emree.

Emre anlamsızca bana bakıyodu. Sanırım ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyodu. Vallaha Emrecim ne yaptığımı bir bende bilsem. Tek istediğim şu sürtüğün bizden uzak durması.

Emre: Yoo benim için sıkıntı olmaz.

Ah Emre vah Emre. Ne ettin Emre. Amacın ne Emre. Ayağımı sertçe yere vurdum ve bana sürtük sırıtışı yapan Ezgiye sinirle baktım.

Barış: Tamam sorun çözüldüğüne göre herkes arabalarına.

Ben sinirle son kez Ezgiye baktıktan sonra Emrecan'ın arabasına bindim ve sertçe kapıyı kapadım. Emrecan da yanima oturdu.

Emrecan: Heeyy arabamın suçu ne.

Güneş: Gece gece dışarı çıkması.

Ayy Fatmagülle karıştı dhhddh

Emrecan: Neyy

Güneş: Senin araban olması diyorum.

Emrecan: Hadi ama Güneş. Benim çağırmadığımı söyledim o öyle deyince-

Güneş: Hayır diyemedin evet evet daha öncede söylemiştin. Ama bu sana sinirli olmadığım anlamına gelmiyo. Bunun artık bir önemi yok tamam mı. Biran önce gidelim şu yere.

Emrecan bişey demeden arabayı çalıştırdı. Yaklaşık 15 dakika sonra gideceğimiz yere vardık. Arabadan indiğimizde Emrecan yanıma geldi ve elimi tuttu diğerleride geldiğinde hep beraber içeri girdik. İçerisi lacivert sarı ve mor renklerinden oluşuyodu. Koltuklar lacivertti ve duvarlarda sarı mor ışıklandırmalar vardı. Aslında bara benziyodu ama daha sakindi. Lacivert koltuklardan birine yerleştik. Ortada kare bi masa vardı ve etrafında ikili koltuklar vardı sadece sahneye bakan tarafta koltuk yoktu yani masanın etrafında üç çift masa vardı. Ben Emrecan ile Emre sür-yani Ezgi ile Aysu ise Barışla oturmuştu. Şuan yaptığımız tek şey birbirimize bakmaktı.Emrecanın kulağına fısıldadım.

Güneş: Niye kimse yok.

Emrecan: Rahat olalım diye kapattırdım.

Kafamı tamam anlamında salladım. Ve masadakilere tek tek baktım. Ee konuşmuyolar. Dillerini mi yuttular acep.

BÜCÜRÜN ÖKÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin