Gülüşü Güzel Adam...

104 5 10
                                    

Tam iki gündür okula gitmiyordum. Furkanla konuştuktan sonra gitmemiştim. Bütün arkadaşlarım aramıştı hepsi. Emre bile. Ama Furkan aramamıştı. Anneme haber verip arkadaşlarıma benim hakkımda birsey soylememesini rica ederek bir kaç eşyamı toplayarak bir otele yerleşmiştim. Adım gibi biliyordum ki eve kac kez gelmişlerdir. Annemin de ağzı sıkı olmadığı için başka bir otel adi vermiştim.

İki gündür doğru düzgün birşey yememiştim ve berbat gözüküyordum. Aynanın karşısına geçtim.

Eski ben olduğumu düşünmüyorum artık. Aynaya baktığımda soluk bir yüz, feri kaçmış iki göz, aptal bir surat ifadesi görüyorum. Kendime bu benmiyim diye sormaya bile korkuyorum. Önceden üçer beşer çıktığım merdivenleri şimdi dinlene dinlene çıkıyorum. Hayatımın baharında ne çok yorulup yıpranmışım.. Eksildim yeterince dibe battım. Yaşıtlarım güle eğlene önümden geçerken ben, kulağımda kulaklık, ağzımda sigara onları izliyorum. Ufacık mutlu olduğumda bedelini kat kat ödüyorum.. Simdi olduğu gibi.. Furkan ve diğerli beni mutlu etmişti. Demekki şu an yaşadığım da bir bedeldi.. İzmirdeyken okuldan çıkıp hemen eve giderdim şimdi ise okuldan çıktığımda Ankara sokaklarında bulduğum bir parkta boş gözlerle manzarayı veya gökyüzünü seyderiyorum. Eriyorum günden güne.. Kimse fark etmiyor. Gözlerinin önünde öldüğümü kimse görmüyor.. Bir son var biliyorum. Bunlarda bitecek. İyi veya kötü. Ben hayattayken ya da ömrüm bittiğinde..

Ömrüm biterse beni özliycek biri olduğunu sanmıyorum. Ama benim özleyeceğim kişiler var..

Gözlerimi aynadan aldıktan sonra banyoya yöneldim. Banyodan jilet aldım ve kabine girdim.. Hayatıma giren herkesi tek tek hayal ettim. Birden kapının yumruklandığını duydum umursamadım. Ölüme gidiyordum.. Ölen ruhumun yanına bedenimi de götürüyordum. Kapı yumruklanmaya devam ediyordu ve birden Furkanın sesini duydum. Umursamadım. Sımsıkı kapattım gözlerimi. Jileti bileğime bastırdım. Canım acımıştı,canım bile bana acımıştı. Sonunda gözlerimi açıp bileklerime karşı gülümsedim.

Kan kaybediyordum. Gözlerim kararıyordu. Bu sırada kapının kırılma sesi geldi. Gözlerimden yaşlar akarken Gülümsedim..

Furkandan;

Nerdesin be kızım nerdesin. Dicleyle o konuşmayı yaptıktan sonra kaybolmuştu ortadan. Herkes aramış ama ulaşamamıştı ben ise her otele bakıyordum.

Diclenin yaşadıkları yenilir yutulur cinsten değildi. O çok güçlü bir kızdı. Ona karşı korumacı davranıyordum ama sebebini bilmiyordum. Gülüşü gözleri.. Çok saf bir güzelliği vardı. Fark etmese bile harika sesi vardı. Beraber şarkı söylediğimizde oda söylemişti fakat söylediğini bilmiyordu bile. O anlar aklıma gelince istemsizce gülümsedim.

Telefonumun sesiyle elimi cebime attım. Recep arıyordu. Allahım lütfen dedim. Lütfen bulayım onu..

"Alo Recep noldu? "
"Abi buldum. Kenan Otel "

Hiç birşey söylemeden telefonu kapattım direk. Arabada gaza bastım. Allahtan yakındı. 10 dk sonra otele gelmiştim. Recep ordaydı odanin numarasını öğrenince asansöre bindim.

Kapıya birkaç kez vurdum ama açmadı Dicle. O kadar sinirlenmiştim ki kapıyı kırdım.

Banyodan sesler geliyordu. Girdiğimde..

Dicle.. Gamzeli güzelim benim.. Yerde kanlar içinde yatıyordu. Gözleri açıktı. Sessizce seslendim ona.

"Dicle.. Gökyüzü gözlüm.. İyimisin ha? Nasıl yaparsın bunu? Hiçmi düşünmedin güzelim? Anneni babanı arkadaşlarını beni?"

"Sen... " konuşamıyordu. Üzerimdeki tişörtü yırttım ve bileklerine bağladım. Ambulansı aradım. Birazdan gelirledi.

"Dicle. Konuş benimle güzelim hadi konuş lütfen?"

"Gülümse" dedi. Anlamsızca baktım ona.. Tekrar etti. Elini yanağıma getirdi.

"Gülüşü güzel adam." dedi. Gülümsedim tekrar.
"Gökyüzü bakışlı kadın" dedim bende. Gülümsedi.

Ve Gökyüzü Bakışlı Kadınım Belkide Gözlerini Sonsuza Kadar Kapamıştı..

RUHUMUN SESSİZLİĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin