Sana Bağlandım.

21 2 0
                                    

Furkan'dan

Gözlerim yeni bir güne daha açılırken derin bir nefes aldım. Ama bu nefes yetmiyormus gibi birkaç kere daha aldım.

Yapamıyordum. Ne gidebilyordum ne kalabiliyordum. Hayatımdaki herşey boka sarıyordu. Uzaktan bir insan beni mutlu zannedebilirdi. Ama o ne ki ben mutlu değildim. Olmayacaktımda.

Kafamı yanımda yatan Hilale çevirdim. Yüzümü buruşturdum. Sevmiyordum. O eskisi gibi değildi. Masum değildi.

Benim sevdiğim kadın gözlerimdeydi,kalbimdeydi, belki de gülüşlerimde..

Mecburdum ama. İlk geldiğinde onu sevdiğimi düşünmüştüm. Sonra söylemistim ona sevmediğimi. Ağladı. Sonra tehdit etti işte. Sevdiklerini öldürürüm dedi.

Ben bu tehditleri yiyen biri değildim. Fakat işin içine mafya babalarıda girince iş ciddileşti.

Sessizce yataktan kalktım. Bu işe bir çare bulmalıydım. Kendimi salondaki koltuğa atarken telefonda geziniyordum. Bu sırada Elifin Dicleyle olduğu fotorafı görünce sanki içimden birşeyler koptu. Dicle hastane yatağında yatmış, dudaklarını büzmüş kameraya poz veriyordu. Kolundaki serumda kendini açıkça belli ediyordu. Ne olmuştu bu kıza böyle. Kapının kırılma sesi gelince hızlıca yerimden kalktım. Bir kaç adam üzerime çullanınca önümdeki 5 adamdan üçünü yere serdim fakat kafama yediğim sert darbeyle gözlerim kapandı..

-------------------

Hastane kokusu midemi bulandırırken yanımdaki meyvesuyunu bitirmeye çalışıyordum. Regl dönemlerim fazlasıyla ağır geçiyordu. Birde kansızlık olunca hastaneye yatmaktan başka bir şey yapamıyordum.

Telefonun sesiyle telefona uzandım. Arayan Emreydi. Merak etmiştir herhalde diye düşündüm.

Konuşmama fırsat vermeden

"Furkan kaçırılmış mekâna gel" dedi ve telefonu kapattı. Ne demek Furkan kaçırılmış?
 

Kolumdaki serumu sertce çıkarırken hemşire telaşla yanıma geldi.

"Hanımefendi henüz serumunuz bitmedi ve hastaneden çıkamazsınız."

Sinirle soludum.

"Bak sus ve şu damar yolunu çıkar. Sevdiğim çocuk tehlikede anladınmı ? Hemen çıkar!!"

Sevdiğim çocuk.. Bu kelime aylar öncesinde bana uzakken şimdi o kadar yakındı ki.. Bunu henüz kendime itiraf edemeden daha Furkana bile söylemeden başkasının yüzüne haykırmam garipti. Ama güzeldi.

Kadın aceleyle çıkarırken bende yerimden kalktım. Karnıma giren sancıyla yüzümu buruştursamda umursamadan dışarı çıktım.

Hırkamın cebindeki anahtarı alarak aceleyle arabaya atladım.

Mekâna gitmeden Hilale uğramalaydım. Bu işin içinde bir şeyin olduğunu biliyordum. Ama üstüne düşmemiştim.

Keşke be keşke düşseydim..

Telefonumdan Hilalin numarasını tuşladım. Telefonun hemen  açılmasına gözlerimi devirdim.

"Nerdesin?"  dedim sert çıkan sesimle.
"Evdeyim neden?" sakin çıkan ve ayni zamanda surtuk çıkan sesi sinirlerimi oynatıyordu.

"Konum at geliyorum" diyerek telefonu kapattım. Iki saniye geçmeden konum geldi. Furkanın evindeydi bide. Yüzyüz kaltak.

-------------------

Yaklaşık 15 dakikadır şu sürtüğün özür dileyip ağlamasını dinliyordum ve sinirim bozuluyordu. Cidden.

Sonunda toparlandı ve anlatmaya başladı.

RUHUMUN SESSİZLİĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin