SPB 5.

56 6 0
                                    

Multi: Alev, Kağan, Ediz ve Ayaz

Şarkı: One Direction: Little things (Ben uyardığımda açınız şarkıyı)

Selam gençlik. Yb ile karşıızdayım umarım beğenirsiniz. 

İYİ OKUMALAR...

Ağır adımlarla içeriye ilerledim. Beni neler bekliyordu bu gece?Şu an tehlikeli bir görevdeymişim gibi hissediyorum. Ama Kağan bana zarar vermez. Yani... Tamam bir kere öldürmeye çalışmıştı. Salla! Bizim ev gibi küçük ve şirindi. Tamam biraz dağınık olabilirdi burası ama... Bir tane ikili koltuk ve iki tane tekli koltuk vardı. Koltuklar yeşilin en koyu tonuna hakimdi. Ve burası bizim evden daha sıcak duruyordu. Tekli koltuklardan birisine ben, diğerine Ayaz KANKİM! :) ,ikili koltuğa Ediz ve Kağan oturdu. Ayaz ürkekçe ve endişeli bakışları ile bana bakıyordu. Huzursuzca yerimde kıpırdandım ve koltuktan gelen karton sesleri ile gözlerimi Ayaz'a çevirdim. Kağan yanıma geldi.

"Alev az kalkar mısın?"

"Alev kanki ne olur kalkma bak sana yarın pizza ısmarlayacağım. Bak eğer kalkarsan bu herif bana gecelik giydirip bilmem kaç yerimden bıçaklar!!"

Oturduğum yere yavaşça sindim. Kağan başımda dikiliyordu hala. Gözlerim bir Ayaz'a bir Kağan'a kayıyordu. Kalksam mı? Kalkmasam mı? 

"Alev daha bekleyecek miyim?"

Ayaz'a Beni affet kardeşim! 'bakışlarımı atıp ayağa kalktım. Kağan koltuğun minderini kaldırıp elini alnına vurdu. Yanına gidip baktığımda... Oha lan! Pizza mı? Kafamı çevirip bu kez Ediz'e baktım.

"Pizza hastası bir Ayaz'a sahibiz kardeşim. Ama birazdan buradan uzaklaşmaz ise cenaze hazırlıklarına başlayabiliriz." 

Ayaz gizlice yerinden kalkıp kapıya doğru ilerledi. O sırada korkunç tıslamayla Kağan'a baktım. 

"Ayaz!"

Ayaz koşarak odasına gitti ve o anki yüz ifadesi görülmeye değerdi. Ediz ve ben gülme krizinin dibine vurduk. Koltukta hunharca gülerken Kağan Ayaz'ın odasının kapısını açmaya çalışıyordu. Gülmemi zorda olsa durdurup Kağan'ın yanına gittim. Kapıyı açmaya çalışıyordu hala. 

"Kağan ahah, şey tamam yeter hadi. ahah"

Sinirle bana bakıyordu. Ama ben etkilenmeyip daha çok gülmeye başladım. Elimde değildi. İçeriden yalvaran Ayaz'ın sesleri... Ahahh. 

"Abi yürüyen pizzalar aşkına rahat bırak beni. Bak benimkinin aynısından sana da pizza desenli pijama yaptıracağım söz!"

Bu sözü üzerine daha çok gülmeye başladım. Bir anda sırtımda hissettiğim soğukluk ile duvarda olduğumu anladım. Gülmem yavaş yavaş kesilirken Kağan aramızda yaklaşık bir adım bırakmıştı. Bana doğru yaklaştı ve gözlerime dikkatle bakmaya başladı. Ben de vücudumda çiftetelli oynayan kelebekleri durdurmaya çalışıyordum. Lanet olsun durmuyorlardı. Nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Benden uzundu. Kafamı hafif kaldırıp gözlerine baktım. Kahverenginin elli tonu aşkına! Ne saçmalıyorum lan ben? Ama gözleri... Çok güzel... Yüzümüz arasında bir karış vardı. Elini kaldırdı ve gözümün önüne düşen saç tutamını kulağımın arkasına sabitledi. Gözleri bir an dudaklarıma kayınca korkmadım değil. İstiyor muydum? Sanırım... Ahh! Ama şu an böyle bir şeye izin veremem. Kafamı hızla eğdim ve sıkıştırdığı duvardan ayrılıp (Kızaran yanaklarıma engel olabildiğimi sanmıyorum) oturma odasına geçtim. Ediz orta sehpaya kola, cips pizza falan koymuştu. Ediz oturduğu koltukta dikleşip endişeyle bana baktı.

"İyi misin?"

"He? yok ya bir sıkıntı yok!"

Tek kaşını havaya kaldırıp koltukta geriye yaslandı. Bir kaç dakika sonra Kağan odaya girip Ediz'in yanına oturdu. Onun peşinden gelen Ayaz sehpadaki pizzaları görünce yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı ve gözleri parladı! Hemen koltuğa oturup bir dilim pizzanın yarısından fazlasını bir ısırıkta yedi. Ben kocaman olmuş gözlerimle Ayaz'a bakarken dilimden geri kalanını da ağzına atıp parmak uçlarını emdi. Çok sevimli bir görüntüydü. Oyş benim kankim. 

Sırlar Prensesi : BOYUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin