8.Bölüm=ÇARESİZLİK
Pastaları ve kahveleri bitirip,iki saat sonra eve gitmiştik.
O zamana kadar dışarıda oyalanmıştık.Eşyaları Cüneyt ve Selin sayesinde güzelce yerleştirmiştik.Zaten yaptığımız tek şey evin dekarosyonuydu çünkü mobilyaları getiren ustalar çoktan kurup bırakmışlardı.
Gece saat 23.30 da canımın pizza istemesi ayıp olmazdı dimi ?
"Ben açıktım." Dememle Selin de kafasını onaylar biçimde salladı.Cüneyt yerinde biraz kıpırdayarak elindeki yastığı koltuğa bırakıp ayağa kalktı.
"Bakmayı kesinde ne istiyorsunuz onu söyleyin."dedi gülümseyerek. Selin'le beraber aynı anda pizza dedik.
"Tamam,ben almaya gidiyorum.Sizde şu temizlik malzemelerini kaldırın."dedi.
Selin,Cüneyt'i onaylar anlamda mırıldandı.Bense Cüneyt'in peşinden,yolcu etmek için ilerlemeye başladım. Cüneyt ayakkabılarını giyinirken birden birşeyi hatırlamış gibi hemen doğruldu.
Ona 'ne var?'bakışımı attığımda nefesini dışarıya verdi.
"Uff, üşüdüm Cüneyt.Ne diyeceksen de artık. "dememle Selin'in telefonu vestiyerde çalmaya başladı.
"Iyi,sigara paketim ve arabanın anahtarını verir misin? diye soracaktım."Dedi.
Selin'in telefonu ısrarla çalıyordu ama Selinden hiçbir ses seda yoktu.Selin telefonunu vestiyerden almaya geldi.
"En son nerede duruyorlardı?"
"Mutfağın balkonunda içmiştim,orada olmalı."
"Tamam,bekle getireyim."Dedim ve mutfağa doğru yol aldım.Gözüm Selin'e kaydığında telefonla her ne konuşuyorsa yüzünün düştüğünü gördüm.
Hızlaca balkona çıkıp anahtarı ve sigara paketini aldım ve Cüneyt'in yanına geldim.Ah! Çakmak,çakmağı unuttum.
"Şey çakmak,çakmağı unuttum bek-"
"Gerek yok marketten alırım bir tane zaten gazı bitmişti."dedi.
"Bekle bi."dedim ve çocuğu kapıda beklettim.
Çantamı açıp içinden hemen adını bile bilmediğim adamın çakmağını çıkartıp,Cüneyt'e uzattım.Çakmağı eline aldığında kaşları biraz çatılmıştı.Eminim ki bende bu çakmağın ne işi olduğunu düşünüyordur.
"Bunu nerden buldun?"
"Buldum işte,hadi üşüyeceksin bide karnım zil çalıyor çabuk ol ve bize pizza al."dememe rağmen kaşları çatılı hâlâ bana bakıyordu.
Arkasını hızlı dönüp arabasına bindi.Arabasını son hız sürerek evden uzaklaştı.Bende kapıyı kapatıp,hızlıca Selin'in yanına gittim. Selin telefonu kapatıp,bana baktı.
Tam bir şey diyecekken kapı çaldı.Selin'e tereddütle bakıp,kapıya gittim.Kapıyı açtığımda karşımda ağlayan bir Almila beklemiyordum.Kapının kolunu tutuyordum.Ellerimi hemen ona uzatıp bana sarılmasını sağladım.Yemyeşil gözleri kan çanağına dönmüştü.Küçük burnu ise kıpkırmızıydı.Ne olduğunu bilmiyordum.
Ama Almila'nın bana yani bize ihtiyacı vardı. Kapıyı kapatıp yavaşça lavaboya doğru Almila'yı ilerlettim.Hiç konuşmuyorduk. Almila'nın hıçkırıkları evin içinde yankılanıyordu.
Selin koşarak yanımıza geldiğinde Almila'ya sıkıca sarıldı.Almila'da Seline sıkıca sarılıp şiddetli bir sarsılmayla ağlamasına devam etti.
Ben Almila'yı Selin'e emanet edip,telefondan Cüneyt'e durumu anlatan kısa bir mesaj attım.Ben mesaj yazarken Selin, Almila ile birlikte oturma odasına geçmişti.Bende mutfakta kettle su koyup yanlarına gittim.Evde kimse konuşmuyordu.Selin'in ise gözlerinden yaşlar akıyordu.Almila Selin'in kollarından çıkıp bir elini bana uzattı.Elini tutup bende sağ tarafına oturdum.Ne olduğunu bilmediğim için sessizce beklemeye başladım.
Almila'nın ağlaması hıçkırıkları kesip normal iç çekişlere dönerken konuşmaya başladı.
"B..ben bu..bugün bir şey öğren..dim."dedi ve gözlerini kapattı.
Gözlerini kapattığında gözlerinden yaşlar yanaklarına doğru süzüldü.Elimizi sıkıca tutup,sıktı.Almila'yı ilk defa böyle çaresiz görüyordum.
"A...a..annem,ya...şı...yor...muş."
dedi ve hıçkırmaya başladı.O ağladıkça içimde bir şeyler kopuyordu.O ve ben aynıydık .O en azından annesinin yaşadığını biliyordu... Ama ben bilmiyordum. Onun destek çıkacağı yani yaşamasının bir anlamı vardı,benim yoktu.
Aklıma Cenk geldi,acaba o da biliyor muydu? Cenk eminim ki çok yıkılırdı.
Suyun kaynadığını belli eden ses gelmeye başladığında Almila'nın elini bırakıp mutfağa gittim.Çantamda daima 3 tane kahve bulunurdu.Üç tane kahve fincanı çıkartıp,bardaklara kahveleri döktüm.Almila'nin ki fındıklı,Selin'inki ise sade şekersizdi.Ben ise su içmekten yanayım.Canım şuan hiç kahve içmek istemiyor.
Kahve fincanlarını elime alıp,oturma odasına ilerledim.Almila daha demine göre daha iyi görünüyordu.Kahve fincanını eline aldığında teşekkür etti.Bende ona buruk bir gülümseme bahşettim.
Almila tekrar konuşmaya başladı.
"Keşke hiç öğrenmeseydim.Ama öğrendim.Nasıl öğrendim biliyor musunuz?!"dediğinde ikimizde başımızı hayır anlamında salladık.
"Gürkan,Gürkan'ı az da olsa tanımışsınızdır.Ama annesi... Bana hep iyi davrandı ama hepsi sahteymiş veya ben öyle düşüyorum."dedi.
Ve herşeyi en baştan anlattı.
Belkide annesi iyi biriydi kim bilir...Bölümler geç geldiğinden dolayı özür dilerim...
Ama elimde olan birşey değil.
Bu arada yorum hiç yok gibi birşey lütfen yorum yapın.
Bide şu alttaki yıldızı doldurursanız sevinirim.
Hepiniz öpüldünüz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİHAR
RomanceAynadaki yansımasına bakıp,sakin olması gerketiğini tekrarladı kendine Buğlem. Kendine hatırlattı;Bu akşam herşey bitecek diye.Elinde duran maskeye bakıp,saçlarının bozulmamasına dikkat ederek tekrar suratına taktı.Lavabodan çıkıp,balo salonundaki k...