9.Bölüm

90 3 0
                                    

Hayat gerçektende acımasız arkadaşlar.Sen yatmadan önce alarmını kurarsın ama alarmın çalmaz.

Şuan evde dört dolandığımı söylemeye gerek yoktur sanırım.

Saat 07.20 ve ben hâlâ hazırlanamamıştım.

Lavaboya gidip iç dış temizliğimi yapıp hemen elbise dolabımın önüne geldim.Bir yandan da dişlerimi fırçalıyorum.Tabi ne kadar başarılı olabilirsem.

Geçenlerde gördüğüm bir iş ilanına baş vurmuştum ve bugün görüşmesine gidecektim.İçerden Almila'nın sesi geliyordu,sanırım bizde kalmıştı.

Almila'nın annesini bulması olayının üstünden tam iki hafta geçmişti ve Almila annesinin yaşıyor olmasına alışmıştı.Ama Cenk için aynısını söyleyemeyeceğim.

Cenk eve haftada iki gün uğruyormuş çünkü Almila, annesiyle konuşup aralarındaki meseleyi halletmişti.Ah bende şu saçlarımı halletsem iyi olacak.Üstüme giydiğim açık renkli elbiseye aynada bakıp altına hangi ayakkabımı giyineceğimi düşüyordum.

Odamın kapısına vurma gereği bile duymayan,çok sevgili arkadaşım gelmişti.

Evet aklınıza geldiği gibi tabi ki SELİN!

"Buğlem? !"diye cırladı ve arkasından koşarak gelen bir adette Almila girdi odama.

"Efendim,Selin?"dedim ve demez olsaydım dış fırçasını lavaboya koymuştum ama ağzımdaki köpüğü tam silememiş olsam gerek ki köpüklerin bazıları Selin'in suratına atlamıştı.

Almila bize kahkahalarla gülerken Selin ve ben Almila'ya soğuk bakışlar atıyorduk.

Ne demek istediğimizi anlamış olmalı ki eliyle ağzına fermuar çekip salona geri döndü.Bende koşarak lavaboya gidip,ağzımda kalan macunu temizledim.

Bu sırada Selin bir şeyler anlatıyordu ama o kadar makyajıma odaklanmıştım ki ne dediğini dinlemiyordum.

Son olarak bileklerime ve boynuma parfümümü sıkıp saçlarımı elimle düzelttim ve banyodan çıktım.

Selin elinde sandaletrimle duruyordu.

"Al bunları giy ve koş! İşe geç kalıyorsun!"

Dedi ve sandalyeleri elime tutuşturup,çantamla beraber belinden tutup, beni evin kapısına getirdi.Bu sırada dış kapıya giderken Almila'nın kahvaltı yaptığını görmüştüm.

Pis caniler!

Belimden dışarıya itip konuşmaya başladı,Selin.

"Bak kimseye diklenme,fazla da kendini ezdirme.Baktın seni eziyorlar sende ez ama fazla değil.İlkten cici kız imajı çiz sonra pençelerini çıkar.Tamam mı?"dedi,Selin.

Selin'le vakit kaybetmemek için kafamı sallayıp, çantamı aldığım gibi merdivenlerden aşağıya koştum.

Arkamdan ise 'Taksi tuttum sana, kapıda ona bin'diye bağırıyordu.

Yüzümde güzel bir tebessümle birlikte taksiye binip,taksiciye adresi verip, koltuğa geriye yaslandım.

Şehrin tüm güzellikleri gözler önündeydi.Parkta oynayan çocuklar,işe gitmek için arabayla yola çıkanları- ki buna bende dahilim- spor yapanlar...

Nisan ayına girmiştik ve hava bugün gerçekten çok güzeldi.Ben böyle hayal aleminde dolaşırken,geldiğimi fark edip taksici amcaya parasını verip,taksiden indim.

Çalışacağım Holding tam karşımdaydı.Aramızda sadece bir yaya geçidi var. Derin bir nefes alıp,yeşil ışığın yanmasını bekledim.

Holdingin kapısına baktığımda siyah bir Mercedes gördüm.

İçinden çıkan iki erkek vardı ön kapıdaki koruma olsa gerek, en yaşlı olanın kapısını açıp koluna girmişti.Diğer adam, kırklarının ortasında olan birisiydi. Kırklarının ortasında olan amca yaşlı adamın diğer koluna girmişti.

Ve siyah mercedes gözden kayboldu.Sağıma ve soluma baktığımda ise insanların karşı kaldırıma geçtiklerini gördüm.Bende hızlıca yaya geçidini geçip,Holdingin kapısına gelmiştim.Hadi bakalım.

Kazamız mübarek olsun.



İNTİHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin