"Hyung."
"Ne oldu Taehyung?" Taehyung yerde otururken emekleyerek Hoseok'un yatağının ucuna oturdu. Hoseok yattığı yerden doğrulup ona baktı.
"Sinemaya gidelim mi?" Hoseok aklına gelen şeyle gülmeye başladı. Taehyung gözlerinin önüne gelen saçları ittirsede eski hallerine döndüler.
"Erken 14 Şubat planı mı yapıyorsun sen? Üzgünüm ufaklık ama tipim değilsin." Hoseok uzanıp onun saçlarını karıştırırken geriye çekildi. Hoseok'un tipi mi değildi?
"Delirdin mi sen! Neden 1961 de lavrensiyum elementinin sentezlendiği gün için olan yapayım? Sadece Deadpool'a gitmek istiyorum bugün geldi." Taehyung yavaşça ayağa kalkarken Hoseok gözlerini kocaman açıp ona baktı. Taehyung bunu nasıl bilebilirdi? Ayrıca sentezlemenin ne olduğunu biliyor muydu?
"Sen ciddi mi- pekala gidelim." Taehyung ceketini giyerken gülmemek için başını eğdi. Onunla uğraşmayı seviyordu, Hoseok kin tutmazdı. Belkide sırf bu yüzden hep bunu yapıyordu.
Neden bu saatte diyordu okuyucular? Bu yazar hiç mi uyumuyordu? Ama yazar onları dinlemiyor gece gece bölüm yayınlıyordu. Ve buna rağmen Obsidian ve noob adlı hikayelerine bakmalarını istiyordu. Çok zor değildi istekleri, bir de yorum istiyordu o kadar. Neden böyle konuştuğunu da bilmiyordu bu yüzden gitmeye karar verdi ve okuyucuları bu gifle ölüme bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
thirty days with taehyung || vhope ✔
FanfictionJung Hoseok'un Kim Taehyung ile aynı odada geçirdiği 30 gün. •mini fanfiction•