Day Twenty Nine

4.5K 437 33
                                    

Hoseok bandı dişleri arasına sıkıştırdı ve sandalyenin üzerinden atladı. Dolabın üstünden kılığına çıkardığı telefonunu aldı ve mesaj yerine girdi. (Kaydettiği şekillerde göreceksiniz)

hope horse: TaeTae nerede kaldın??

hope horse: Saat 10'u geçti

hope horse: Birlikte son günümüz biliyorsun değil mi?

hope horse: Görüldü de atabilirdin çiçek çocuk.

Hoseok telefonu dolaba geri koydu. Geri geri adımlar atıp, dizleri aşağıda kalacak şekilde yatağa uzandı. Sabah aldığı dört farklı türdeki çiçekleri tek tek ayırmış ve odanın farklı köşelerine yerleştirmişti.

11 saat sonra Hoseok tekrar Jimin'in oda arkadaşı olacaktı. Bu sebeple, bir nevi kendi izini bırakmak istemişti. Hoseok'un aklına birden ikisinin birlikte geçirdiği Sevgililer Günü gelmişti. Taehyung'un kırmızı yanaklarıyla sürekli kelimeleri uzatarak konuşması... Gelen bildirim sesiyle Hoseok yerinden fırlarken az daha düşüyordu.

flower boy: Çekimlerin gecikmesi nedeniyle Bay Kim ve diğer personeller bu akşam setin yakınında ki otelde kalacaklardır.

Aslında aklımda bambaşka bir plan varken bu şekilde yazmak istedim. Yani eve saat 8'de gelince insanın düşünce yapısı da değişiyor sanırım. Uhm umarım gizli taraflardan birini açıklamışımdır. Çiçek, Hoseok falan filan. Yarın büyük gün, yorum isteyebilir miyim~?

thirty days with taehyung || vhope  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin